Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/673 E. 2021/1000 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/673
KARAR NO : 2021/1000

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2018
NUMARASI : 2017/877 Esas, 2018/756 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/07/2018 tarihli, 2017/877 Esas ve 2018/756 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili;11/06/2017 tarihinde davacıya ait ve yine davacının sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile dava dışı …’in maliki ve yine dava dışı …’nin sürücüsü olduğu … plakalı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün “Aynı şeritte ve aynı istikamette önünde seyreden araca arkadan çarpmak” kusurunu ifa suretiyle asli kusurlu olduğunu, … plakalı aracın davalı sigorta şirketinde 2264777574 no’lu poliçe ile sigortalı olduğunu ve davalı sigorta şirketinin meydana gelen hasardan poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu, kaza sonrası davacıya ait araçtaki hasar bedelinin tespiti amacıyla İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/99 D.iş sayılı dosyası ile delil tespitinin talep edildiğini, düzenlenen rapora göre davacıya ait araçta 31.373,00-TL tutarında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, alınan rapor üzerine 13/07/2017 tarihinde davalının resmi kayıtlı e -posta adresine başvuru yapıldığını ancak olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmediğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkih talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davacıya ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/99 D.iş sayılı dosyasında sarf edilen 614,60-TL delil tespit gideri (70,80-TL harç+300,00-TL bilirkişi ücreti+221,80-TL keşif harcı+22,00-TL tebligat gideri) ile 440,00-TL delil tespit vekalet ücretinden ibaret 1.054,60-TL delil tespit giderinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP
Davalı vekili;dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın malikinin … olduğunu, davalı şirket tarafından zarar gören davacıya ödeme yapılması ihtimaline karşılık davanın araç malikine ihbarının talep edildiği, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 20/06/2016-2017 tarihleri arasında 226471574 no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının maddi zararlarda araç başına 31.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafından yaptırılan tespit dosyasında alınan raporun kabul edilmediğini, davalı şirkete başvuruda bulunmadan yokluğunda tespit yaptırıldığını, bunun HMK ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, bu nedenle yapılan tespitin ve alınan bilirkişi raporunun delil olma özelliğinin bulunmadığını, hasara uğrayan aracın iç aksanının yeterince kontrol edilmediğini ve dış hasa göre hasarın belirlendiğini, söz konusu aracın servise çekilmesi sureti ile motor ve mekanik aksamın parçalanarak tek tek kontrol edilerek hasarının belirlenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının yalnızca gerçek zarardan sorumlu olduğunu, davacı tarafın tespit masraflarına ilişkin talebi teminatının dışında olduğunu, yine davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin istendiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; “… 11/06/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluşan hasar bedelinin kazaya karışan karşı taraf araç Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalı şirketten tahsili istemi ile iş bu davanın açıldığı, davalı tarafından davanın reddinin istendiği, davacıya ait araç sürücüsünün meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davalı şirket tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen toplam hasar miktarının 31.373,00-TL olduğu, ancak bu bedelin aracın piyasa rayiç değeri dikkate alındığında %66’sına denk geldiği ve bu haliyle tamirinin ekonomik olmadığı, aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el değerinin 47.500,00-TL olarak kabul edilebileceği, onarımı yapılmamış hurda haliyle değerinin 23.250,00-TL olduğu ve buna göre toplam hasar miktarının 24.250,00-TL olarak kabulü gerektiği, aracın pert olarak kabul edilmesi nedeniyle değer kaybının oluşmadığının kabulü gerektiği, bilirkişi tarafından bu hususları açıklar şekilde düzenlenen raporun oluşa ve dosyadaki verilere uygun olduğu, hükme esas alınabilir nitelikte olduğu, tespit edilen hasar miktarı yönünden davalı sigorta şirketinin sigorta genel koşulları kapsamında sigorta poliçesinde gösterilen limit içinde kaldığı, davalının dava tarihinden itibaren tespit edilen bu bedele işleyecek yasal faizden de sorumlu olduğu,…” gerekçesiyle davanın KABULÜNE, 24.250,00-TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birilkte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, trafik sigortası genel şartları gereğince araç sigortalı da kalsa dahi ödeme yapılabilmesi için hurda belgesinin sigortacıya tesliminin zorunlu olduğunu, mahkeme dosyasında dava konusu araç hurda olarak kabul edilmiş ancak yerel mahkeme kararı incelendiğinde araç hurdasının davacıya bırakılacağına ilişkin hüküm tesis edilmiş olsa da kararda hurda belgesinin sigortacıya teslimi şartıyla hüküm kurmamasının hukuka aykırı olduğunu, asla kabul anlamına gelmemek üzere; yerel mahkeme tarafından verilen kararda “davacı tarafından çekme belgesinin ibraz edilmesine müteakip tazminatın ödenmesine” kaydının eklenmesi gerektiğini, fakat bu hususta hiçbir hüküm oluşturulmamasının inceleme yapılmamasının eksik inceleme teşkil ettiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle araçtaki hasar bedelinin tahsili davasıdır.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, her ne kadar davalı ödeme yapılabilmesi için hurda belgesinin teslimine karar verilmesi gerektiğini fakat mahkemece bu hususta hüküm tesis edilmediğini belirtse de alınan rapor uyarınca davalının araç değerinin tamamından sorumlu tutulmadığı, yalnızca aracın rayiç bedelinden sovtaj bedelinin düşülmesi neticesinde tespit edilen gerçek zarardan sorumlu tutulduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/07/2018 tarihli, 2017/877 Esas ve 2018/756 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 1.656,51 TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken alınan 415,00 TL ‘nin mahsubu ile bakiye 1.241,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına
5-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/10/2021