Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/653 E. 2021/1123 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/653
KARAR NO : 2021/1123

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2018
NUMARASI : 2015/120 Esas, 2018/130 Karar

DAVA : FSEK- Tazminat
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ: 04/11/2021

İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 11/09/2018 tarihli, 2015/120 Esas ve 2018/130 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir ….Hastanesinde Doçent olduğunu, mesleki birikim ve deneyimlerini değerlendirmek ve ticari kazanç sağlamak üzere, davalı …. firması ile firma sahibi, yetkilisi ….’ı muhatap alarak görüştüğünü, sözleşme yaptığını, bu firmanın daha önceki web tasarım deneyimini esas alarak tercih ettiklerini, müvekkilinin büyük emek ve mesai harcayarak oluşturduğu sitenin yapımının 6 ay devam ettiğini, elektronik posta ile veri gönderildiğini, sitenin şifrelerinin davalı …. tarafından bilindiğini, ancak, projenin veri tabanındaki içeriklerin kendilerinden izin alınmaksızın başka bir siteye kopyalandıklarını fark ettiklerini, Uşak AHM’nin 2015/124 D.iş nolu dosyada bu olguyu tespit ettiklerini, davalı ….’ın özgün içeriği alarak diğer davalı şirketin sitesine aktardığını, böylece diğer davalının da bu veri tabanının izinsiz kullandığını, bu konuyla ilgili Uşak CBS’de soruşturma açıldığını, bilirkişi raporlarının düzenlendiğini, davalıların haksız fiilden sorumlu olduklarını, fiil tarihinden işleyecek avans faiziyle 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini, fazla hakkın saklı kalmasını, tedbir kararı verilmesini ve müvekkilinin web sitesine gerçekleşen tecavüzün önlenmesini, kopyalanan içeriklerin davalı “….” nin web ortamından çıkartılmasını, talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle görev itirazı yaparak konunun ihtisas mahkemesinin görevine girmediğini, bir eserden söz edilemeyeceğini, esasen de belirtilen verilerin anonim olduğunu, korunmadığını, belirtilen konuların FSEK kapsamında olmadığını, hiçbir tipe uymadığını, kopyalanmış olsa dahi bu verilerin korunması için açılan davada taraf olamayacaklarını, tespitin sadece web görsellerine ilişkin olduğunu, kimin yaptığının belli olmadığını, tespitin hukuka uygun yapılmadığını, öte yandan, davacı ile sözleşme yaparak web şablonu hazırladıklarını, sitenin yayına çıktığını, siteye içerik girişi bakımından müdahale etmediklerini, tamamen davacı tarafından temin edildiğini, dolayısıyla, olaylardan davacının sorumlu olacağını, diğer davalı şirketin çalışanları ile samimiyetlerinin özel hayata ilişkin olduğunu, buradan mahrem bilgi verildiği sonucunun çıkarılamayacağını, alt yapı ve veri tabanı kullanılmadan site üzerinden dahi kopyalamanın mümkün olduğunu, kendilerinde şifre olmasının bu verileri paylaştığı sonucunu doğurmayacağını, davacı adı ile açılan profilin, diğer davalı şirketin web sitesinde bulunduğunu, dolayısıyla, ondan yararlandığını, davacının sitesinin çok yeni olduğunu, diğer sitenin ise 10 yıl daha eski olduğunu ve içerik olarak daha zengin olduğunu, bu yüzden kendisinin de üye olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı ….şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle söz konusu içeriklerin eser niteliğinin bulunmadığını, bir hususiyet olmadığını, tıp biliminin ana terimleri olarak anonim bilgiler olduğunu, dolayısıyla, davanın haksız rekabete dayalı tazminat olarak ihtisas mahkemesinin görev alanına girmediğini, görev yönünden itiraz ederek, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu , esasen de, kopyalamaya ilişkin iddiaların asılsız olmakla beraber Uşak AHM’nin 2015/124 D.iş dosyada düzenlenen rapora itiraz ettiklerini, raporun bilimsel olmadığını, iki site arasında 10 yıllık deneyim ve içerikten kaynaklanan farklar bulunduğunu, kopyalandığı ileri sürülen verilerin kimsenin tekelinde olmadığını, dava dilekçesinin eklerini aldıkları takdirde bunlara cevap haklarının saklı olduğunu, açılan davanın dayanaksız olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, “Dava, veri tabanı intihaline ilişkindir. Davacı tarafın hak talep ettiği web sitesi içeriği olan veri tabanını hazırladığı konusundaki iddiası davalılarca inkar edilmemektedir. Hususiyet taşımayan, dolayısıyla eser olmayan ancak belirli bir yatırım ve emekle oluşturulan veri tabanlarının içeriğinin izinsiz olarak aktarılması, dağıtılması, satılması, kiralanması, topluma iletilmesi eylemleri FSEK Ek-8 maddeleri uyarınca hukuka aykırı olup, veri tabanının yapımcısının iznine tabidir.
Gerek davacı, gerekse davalıların aynı konu ve amaca yönelik web siteleri bulunmaktadır. Davacının Uşak AHM’de yaptırdığı 2015/124 sayılı bir tespit sonucu düzenlenen rapora göre davalıların web sitelerindeki içeriğin alıntı olduğu ileri sürülmüştür.
Bununla birlikte, FSEK ek-8 madde uyarınca veri tabanı yapımcısına sağlanan koruma verilerin kendisine yönelik olmayıp, veri tabanının esasına ilişkindir.
Davamıza konu olan web sitesi ve içeriğinin eser şartlarını taşıyıp taşımadığı, eser şartlarını taşıyorsa FSEK 6.madde kapsamında hususiyet içeren bir derleme olup olmadığı veya FSEK ek-8 madde kapsamında koruma konusu olup olmadığı tespiti gerekmiştir. İkinci adım olarak belirlenen hak konusunun intihal edilip edilmediğinin teknik olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mahkememizce tespit raporunun kapsamı dışındaki araştırmalar nedeniyle, tekrar bilirkişi heyeti oluşturulmuştur. Tıp doktoru, bilgisayar mühendisi ve öğretim üyesi hukukçudan oluşan kurul, 21/06/2016 tarihli raporuyla, davacının web sitesinin eşsiz ve özgün olmadığını, yaratıcılık konusu bir fikri ürün olmadığını rapor etmiştir. Öte yandan, davacı web sitesi içeriği olan bilgilerin ise FSEK ek-8 madde kapsamında veri tabanı olarak suigeneris korumaya layık olabileceğini rapor etmişlerdir. Bununla birlikte, ilgili bilim alanında gelen bilirkişi uzman, söz konusu verilerin literatürde yer alan kolay ulaşılabilen bilgiler olduğunu rapor etmiştir. Bununla birlikte, anılan verilerin kendisi korunmamakla birlikte, bir diğer deyimle, davacı tarafından özgün olarak yaratılmış olmamakla birlikte, yatırım ve emekle bir araya getirilmiş olması nedeniyle, (esaslı bir miktarda) haksız alıntı, kopyalama halinde koruma istenebilecektir. Bununla birlikte, bilirkişi heyeti teknik anlamda kopyayı tespit edemediklerini, zaman içinde verilerde güncelleme yapıldığını ve kopyalamanın kanıtlarının bulunmadığını rapor etmiştir. Davacı itirazı üzerine bu kez Ankara FSHHM’den tıp uzmanı, fikri mülkiyet uzmanı ve bilgisayar mühendisi uzmandan oluşturulan heyetten tekrar aynı konularda rapor alınmış ve bilirkişiler önceki rapora benzer görüş bildirmişlerdir. İntihal veya kopyalamaya ilişkin bilimsel bir bulgu veya veri bulunmadığını, verilerin tekniğin bilinen durumuna ait olduğunu, herkesçe kullanılabilecek genel geçer tıbbi veriler olduğunu rapor etmişlerdir. Buna göre davacı itirazlarını araştırmanın davaya katkı sağlamayacağı değerlendirilerek” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı Vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalılardan …. hakkında ayrı bir davaya konu olayla ilgili olarak ceza davasının halen devam etmesine rağmen, dava sonucunun beklenmemesini ve yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesini usul ve yasaya aykırı olduğunu, dosyaya son olarak sunulan bilirkişi raporunda açıklanmayan, cevap verilmeyen ve rapor düzenlenmeyen dava konusu hususların bulunduğunu, dosyanın bilirkişi raporunun eksiksiz gönderilmesi için tekrar bilirkişiye tevdii taleplerinin reddinin doğru olmadığını, müvekkiline ait ….web sitesinin veri tabanının kopyalanıp içeriklerinin bir kısmının davalı web sitesinde izinsiz olarak yayınlanması ile ilgili devam eden davada üç ayrı bilirkişi raporu bulunduğunu, Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/124 D. İş dosyasında sunulan bilirkişi raporunda (1. Bilirkişi Raporu); müvekkiline ait …. web sitesi veri tabanındaki bazı içeriklerin kopyalanarak davalı web sitesinde yayınlandığının açıkça ifade edildiğini, davalı tarafların itirazı neticesinde İzmir FSHHM tarafından belirlenen yeni bilirkişi raporunda ise (2. Bilirkişi Raporu); bahse konu içeriklerin eser niteliği taşımamakla birlikte, FSEK, Ek. M. 8 anlamında sui generis korumadan yararlanabileceği kanaatine varıldığını, veri tabanı içeriklerinin kopyalanması ile ilgili olarak ise, bahse konu içeriklerin kim tarafından oluşturulduğunun tespitinin ancak her iki web sitesinin o tarihlerdeki tüm veri tabanı, ara yüz ve uygulama kodlarının karşılaştırılması ile mümkün olabileceğini bildirildiğini, Web sitelerinin içinde saklandığı servis sağlayıcıların (hosting) ortalama 6 aylık bir geçmişi yedekleme yapması nedeniyle de bunun pek mümkün olamayacağının kanaatine varıldığını, ancak; bu bilirkişi raporunda, 1.bilirkişi raporunda bahsedilen veri tabanı kopyalamasının delili olan teknik konulara hiç değinilmediğini, bunun üzerine yapmış olduğumuz itiraz ve İzmir FSHHM’nin talebi doğrultusunda Ankara 4.FSHHM tarafından belirlenen bilirkişi heyeti raporunda ise (3.Bilirkişi Raporu); dava konusu verilerin 5846 sayılı yasanın Ek 8. Maddesi anlamında sui generis koruma sistemine sahip fikri ürünler olup, sahibinin müvekkili olduğu kanaatine varıldığını, veri tabanı içeriklerinin kopyalanması konusunda ise 2. Bilirkişi Raporuna itiraz dilekçelerinde bahsettikleri hususlara ve dilekçe ekinde delil olarak sundukları davalı web tasarım firması tarafından iş bitiminde müvekkiline teslim edilen ve içerisinde web sitesinin orijinal içeriklerini ve veri tabanını barındıran DVD içeriklerine hiç değinilmediğini, sadece müvekkiline ait web sitesindeki verilerin kısmen ya da tamamen kopyalanıp davalı siteye yüklendiği konusunda teknik ve bilimsel bir bulguya rastlanmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığının ifade edildiğini, gerek 2. Bilirkişi heyeti raporunda gerekse 3. Bilirkişi heyeti raporunda dava konusu olan çekişmeli içeriklerin 5846 sayılı yasanın Ek 8. Maddesi anlamında sui generis (KENDİNE ÖZGÜ)koruma sistemine sahip fikri ürünler olup, sahibinin müvekkili olduğu kanaatine varıldığının belirtildiğini, Ankara 4. FSHM bilirkişi heyeti raporunda (3.Bilirkişi Raporu), 2. Bilirkişi heyeti raporuna itiraz dilekçesinde değindikleri hususlar ve çekişmeli içeriklerin orijinal halini içinde bulunduran ve davalı web tasarım firması tarafından müvekkiline verilen ve delil olarak sundukları DVD ile ilgili herhangi bir yorum yapılmadığını, Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/124 D. İş dosyasında sunulan bilirkişi raporunda (1. Bilirkişi Raporu) bahsedilen, veri tabanının kopyalandığının göstergesi olan bazı hususlara hiç değinilmediğini, örneğin; Ekran Alıntısı-1a da gösterilen ‘’Hangi Tıbbi İşlemleri Uygular’’ cümlesi müvekkiline ait sitedeki bir sayfada başlık olarak yer aldığını, Ekran Alıntısı-2a da gösterilen ‘’Sık Görülen belirtiler’’ cümlesi de yine aynı şekilde müvekkiline ait sitedeki bir sayfada başlık olarak yer aldığını, ‘’Hangi Tıbbi İşlemleri Uygular’’ ve ‘’Sık Görülen Belirtiler’’ cümleleri, davalı sitede ilgi alanları (yani doktorların ilgi alanlarına giren ve o konuda deneyimli oldukları hastalık ya da tedaviler) arasında yer aldığını, Ekran Alıntısı-1b ve Ekran alıntısı-2b). ‘’Hangi Tıbbi İşlemleri Uygular’’ ve ‘’Sık Görülen Belirtiler’’ tıklandığında ‘’Şehrinizdeki Hangi Tıbbi İşlemleri Uygular Tıp Doktorlarına Ulaşın’’ ve ‘’Şehrinizdeki Sık Görülen Belirtiler Tıp Doktorlarına Ulaşın’’ gibi mantık dışı başlıkları içeren ve genel sayfa konseptine uygun olmayan sayfalar açıldığını, (Ekran Alıntısı-1c ve Ekran alıntısı-2c). bahse konu bu cümlelerin müvekkiline ait web sitesinde bir sayfada alt başlık olarak kullanılmakta iken davalı web sitesinde yukarıda bahsedildiği gibi, mantık kuralları ile izah edilemeyecek bir şekilde ilgi alanları arasında bulunduğunu, bu içeriklerin burada olması üç şekilde mümkün olduğunu, bu içeriklerin manuel olarak yazılmış olamayacağını, çünkü bunların bir hastalık ya da tıbbi işlem ismi olmadığını,bu yüzden ilgi alanları arasında bulunan binlerce içerikten farklı olan bu iki içeriğin buraya manuel olarak yazılmış olamayacağını, ikinci olasılığın ise bot yazılım kullanımı olabileceğini, yani bir web sitesinin içeriğini kopyalamak için özel olarak yazılan bir bot yazılımı vasıtasıyla bu içeriklerin çekilmiş olabileceğini, üçüncü ve son olasılığın ise, veri tabanında yer alan içeriklerin hazır olarak alınıp aktarılması sırasında veri tabanının örtüşmemesi olabileceğini, nitekim Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/124 D. İş dosyasında sunulan bilirkişi raporunda da bu 3. Hususa değinildiğini, ve; ‘web siteler arası veri kopyalanması / çalınması durumunda sıklıkla karşılaşılan durumlardan birisinin de, kaynak web sitesinden alınan verilerin, hedef web sitesinin kodlama ve veritabanı yapısı farklılığından kaynaklanan, alınan verilerin yanlış yerlerde ortaya çıkması durumu olduğunu, söz konusu durumun kopyalanan / çalınan verilerin hedef web sitesinin içeriğinde veya veritabanında yanlış yere aktarılmasından da kaynaklanabildiğini, bu durumun tipik bir sebebi, çok veri kopyalanması durumunda her verinin doğru yerlere aktarılmış olup olmadığının gözden kaçabilmesidir’ denilmiş ve ‘yapılan incelemelerde iki farklı yerde yanlış veri gösterimi olduğu’ şeklinde ifade edildiğini, yine 1. Bilirkişi raporunda, web site arşivlerine bakılmış ve davalı web sitesinin bundan bir önceki versiyonunda bahse konu çekişmeli içeriklerin bulunmadığı, bu içeriklerin davalı web sitesinin Ocak-2015’de açılan yeni versiyonunda ilk kez yer aldığını bildirdiğini, müvekkiline ait web sitesinin ise 2014 yılında yayına alınmış olup, bu içeriklerin web sitesi yayına alındığı andan itibaren site veri tabanında bulunduğunu, 3. Bilirkişi raporunda yine bu hususlara hiç değinilmediğini, müvekkilinin web sitesini yapan davalı web tasarım firmanın sahibi ile içeriklerin yayınlandığı davalı web sitesi sahibinin yakın arkadaş olduklarını, her iki firmanın çözüm ortağı olarak çalıştıklarını, davalı web tasarım firmasının İzmir’deki ofisinde, davalı web sitesi firmasının teknik elemanlarının daimi olarak bulunduklarını, bu durumun da veri tabanının kopyalanmış olduğunu gösteren çok güçlü deliller olduğunu, özetle Ankara 4. FSHHM bilirkişi heyeti raporunda (3.Bilirkişi Raporu), 2. Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde belirttikleri özellikle veri tabanı kopyalanmasına yönelik hususlara, davanın sonucuna yönelik önem arz eden ve yukarıdaki itiraz kısmında değinilen konuların görmezden gelindiğini, son bilirkişi heyetindeki ilgili uzmana yukarıda İtiraz kısmında bahsedilen ve davanın seyrinde en önemli hususlardan biri olan ve izahı mutlaka zorunlu olan ’Hangi Tıbbi İşlemleri Uygular’’ ve ‘’Sık Görülen Belirtiler’’ başlıkları ve yukarıdaki itiraz kısmında bahsedilen diğer hususlar konusunda bilirkişi ek raporu ve görüşü alınması gerekirken alınmamasının usul ve yasaya aykırı bulduklarını, müvekkilinin web sitesini yaptırdığı web tasarım firması sahibi …. ile içeriklerin bir kısmının yayınlandığı web sitesinin (….) sahibinin (….) arkadaş olduklarını, kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, web sitesine gerçekleşen tecavüzün önlenmesi, kopyalanan içeriklerin davalı “….” nin web ortamından çıkartılmasına ve maddi tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının, web sitesine tecavüz ve tazminat iddiasını kanıtlayamamasına, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarının birbirlerini teyit etmesine, dosya kapsamına, hüküm kurmaya elverişli bulunmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesine göre esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 11/09/2018 tarihli, 2015/120 Esas ve 2018/130 karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davacının yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,

4-İstinaf yoluna başvuran tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK’nun 333. maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
6-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 04/11/2021