Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/650 E. 2021/974 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/650
KARAR NO : 2021/974

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2018
NUMARASI : 2015/948 Esas, 2018/680 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli, 2015/948 Esas ve 2018/680 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekilinin davalı kooperatifin 120 nolu üyesi olduğunu, davalıya ödemesi gereken tüm aidatları ödediğini, davalının ortaklarının 20, 40 ve 60 hayvan kapasiteli ahır yapma onayıyla kurulduğunu, ancak 20 hayvan kapasiteli ahırlar ile birkaç adet 40 hayvan kapasiteli ahırlar yaptığını, müvekkilin içinde bulunduğu 60 hayvan kapasiteli ahırların tamamı ile 40 hayvan kapasiteli ahırların geriye kalanlarını tamamlamadığını, söz konusu tamamlanmaya ahırların üyeler tarafından yapılması yönünden karar alındığını, bu durumun eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, ferdileşmeye kadar yapılıp tamamlanan ahırların tüm gelirlerinin davalı kooperatife ait olması gerekirken sahiplerine söz konusu ahırların bedelsiz kullandırıldığını, 2012 yılı genel kurul toplantısında 20 hayvan kapasiteli ahırların maliyetinin 75.000,00 TL olmasının kararlaştırılmasına karşın 50.000,00 bedel uygulanmasının üyelerin zararına olduğunu, kooperatif yöneticilerinin sorumluluklarının ortaya konulması durumunda fazlaya dair hakları sakla kalmak üzere 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın ahırların teslim tarihten itibaren elde ettiği kira gelirleriyle hesaplanacak mahrum kalınan kira gerilerinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yapı kooperatif değil, tarımsal kalkınma kooperatifi olduğunu, 1993 yılında kurulan kooperatifin 1995 yılında şu an ahırların bulunduğu arsayı aldığını, kooperatifin üyelerine kaç hayvan kapasiteli ahır istediklerini sorduğunu, buna göre üyelerin isteklerine göre kura çekerek yerlerini belirlediklerini, 20 başlıklı 66 adet, 40 başlıklı 41 adet ve 60 başlıklı 22 adet ahır yapımı hususunda karar alındığını, davacının 60 başlıklı ahır istediğini, 2004 – 2005 ve 2006 yıllarında 20 başlıklı ahır yapımı için … Bakanlığından kredi alındığını, yine 20 başlıklı ahır sahibi ortaklarından 50.000,00 ‘şer TL para alındığını, bu şekilde 20 başlıklı ahırların inşa edildiğini, 2012yılında olağan genel kurul kararıyla daha fazla kredi kullanılmamasına karar verildiğini, 2011 yılı olağan genel kurulunda alınan 9.maddedeki kararla 40 ve 60 başlıklı ahırların üyeler tarafından yapılmasının kararlaştırıldığını, davacının ahır yapmak için başvurularda bulunmadığını, yapılan işlemlerin Kooperatifler Kanununa uygun olduğunu, alınan genel kurul kararlarına göre işlem yapıldığını, davacının alınan kararlara muhalefet şerhi koymadığını, Genel Kurul Kararlarınında iptalini istemediğini, kooperatif yöneticilerinin herhangi bir haksız fiilleri de bulunmadığını, kooperatifin hiçbir mülkün üyesine ve üçüncü kişiye kiraya vermediğini, borçlarını tamamen ödeyen ortakların ferdileştirilmesinin yapıldığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Davacının somut zararı bulunduğunu ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, inşaat ve hayvancılıktan anlayan bilirkişi marifetiyle yeniden inceleme yapılması gerektiği halde mahkemece bu husustaki itirazları dikkate alınmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini bildirerek, istinaf isteminde bulunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının ortağı olduğu kooperatiften alacağının tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle davacı tarafça kooperatif genel kurul kararlarına yönelik iptal davası açılmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmasına ve davacının somut zararının varlığını ispatlayamamasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İ İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/05/2018 tarihli, 2015/948 Esas ve 2018/680 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davacının yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK’nun 333. maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
6-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/10/2021