Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/644 E. 2021/953 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/644
KARAR NO : 2021/953

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2017 (Dava) – 10/07/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/1033 Esas – 2018/850 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 13/10/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ: 13/10/2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2018 tarihli, 2017/1033 Esas ve 2018/850 Karar sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili, müvekkilinin oğlu …’ ın … plakalı motosikleti ile 28.05.2016 tarihinde trafik kazası geçirerek hayatını kaybettiğini, tek taraflı trafik kazasına karışan … plakalı aracın davalı …’nden Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında 14/04/2016 başlangıç 14/04/2017 bitiş tarihleri arasında sigortalı olduğunu, davacının vefat eden oğlunun … Üniversitesi … Meslek Yüksekokulu İşletme Yönetimi bölümü öğrencisi olduğuna dair öğrenci belgesinin dilekçeye ekli olduğunu, mezun olduğunda ailesine destek olacağını, müvekkilinin eşinin de daha önce vefat etmiş olduğunu, oğlunu da bu elim trafik kazasında kaybederek oğlunun maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını, davalı … şirketine 17/08/2017 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğunu, ancak cevap verilmediğini belirterek, 6100 S.Yasanın 107.maddesi gereği belirsiz alacak davasına esas olmak üzere şimdilik 500,00TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalıya ihbar tarihinden sonraki 8. iş gününün bitim tarihinden (01/09/2017) itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen 14.04.2016-14.04.2017 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu talep karşısında müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, zira Trafik Poliçesi Genel Şartlarının değiştiğini, değişen genel şartlar ile A.6 Teminat Dışında Kalan Haller d maddesinde açıkça destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat dışında olduğunun belirtildiğini, bu nedenlerle davaya konu talebin teminat dışı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece, “…Somut olayda davacı annenin, sigortalı sürücü desteğin sevk ve idaresindeki kendisine ait araçla tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında ölmesi sonucu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunduğu, kazanın desteğin %100 kusuru ile tek taraflı olarak 01.09.2017 tarihinde meydana geldiği, muris ile davalı … arasında düzenlenen poliçenin teminat başlangıç ve bitiş tarihlerinin 14.04.2016-14.04.2017 tarihleri olup, davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsamının ise 01.06.2015 tarihinde, yani poliçenin teminat başlangıç tarihi olan 14.04.2016 tarihinden önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirleneceği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre; ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararlarının, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamında olduğu, bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olmasının gerektiği, somut olayda ise işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücü murisin üçüncü kişi olarak kabulünün mümkün olmadığı, Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle davacının davalı … şirketinden destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından DAVANIN REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI: DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN, “…Mahkeme kararının yerinde olmadığı, zira; değişen genel şartların işbu davada uygulanmaması gerektiği, davalı yanca belirtilen değişen ve yürürlük tarihi 01/06/2015 olan yeni genel şartlara paralel hükümlerin Karayolları Trafik Kanunu’nda yer almadığı, değişiklik öncesi Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesine göre; ‘Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır’ denildiği, 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklik sonrasında ise tazminat taleplerinde genel şartlarda öngörülen usul ve esasların uygulanacağının kabul edildiği, bu değişikliğin 26/04/2016 tarihinde yapılmış olması nedeniyle Genel Şartların ilgili kanunlara aykırı hükümlerinin, 01/06/2015’ten sonra ancak 26/04/2016 tarihinden önce imzalanmış sözleşme (poliçe) hükümlerine uygulanamayacağı, dava konusu poliçenin de, 26/04/2016 tarihinden önce imzalanmış olduğu ve 14/04/2016 – 14/04/2017 vadeli olduğu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinin g bendinde ‘Hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri’ nin 26/04/2016 tarihinde yapılan değişiklikle zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında bırakıldığı, dava konusu olayda poliçenin imzalandığı tarihte (14/04/2016 tarihinde), söz konusu değişikliğin yürürlükte bulunmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartlar C.10. maddesi ile de 12/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartlar C.11 maddesine göre, Genel Şartlar yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların, yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları, yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen poliçelerde geçerli olacağından, poliçenin düzenlendiği tarih itibarı ile Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası’nın kapsamı tüm taraflarca bilinmektedir. Yeni Genel Şartların “Kapsama giren” teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde; Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır.” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde; “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının teminatı dışında kalan hallerden sayılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, davacının murisi sürücü desteğin, sevk ve idaresindeki araçla 28.05.2016 tarihinde tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında ölmesi nedeni ile desteğin annesi aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunarak belirsiz alacak davası açmıştır. Davalı … tarafından düzenlenen poliçenin teminat başlangıç ve bitiş tarihleri 14.04.2016-14.04.2017 tarihleri olup, davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsamı 01.06.2015 tarihinde, yani poliçenin teminat başlangıç tarihinden önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenecektir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır.
Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Eldeki davada ise, murisin üçüncü kişi olarak kabulü mümkün değildir.
Yine Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle, %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü murisin tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında bulunmamaktadır. Poliçenin teminat başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda; sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmamasına göre, davacının davalı … şirketinden destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından davanın reddine dair ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır (Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2021/9655 E. – 2021/2630 K.).
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1033 Esas – 2018/850 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/10/2021