Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/627 E. 2021/949 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/627
KARAR NO : 2021/949

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2017 (Dava) – 21/06/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/1299 Esas – 2018/668 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2018 tarihli, 2017/1299 Esas ve 2018/668 Karar sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacılar vekili, davalı …’nin, yanında müteveffa ….’nin yolcu olarak bulunduğu aracıyla alkollü bir şekilde 13/06/2012 tarihinde hatalı sollama yaparak karşıdan gelen araçların şeridine geçmesi suretiyle trafik kazasına sebebiyet verdiğini, müvekkillerinin murisi olan ….’nin tüm tıbbi müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 15/06/2012 günü vefat ettiğini, davalı … hakkında İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldığını, müteveffanın ölümünden önce çok sağlıklı bir insan olarak fayans ustalığı yapmakta olduğunu, müvekkili ….’nin müteveffanın eşi olduğunu, diğer müvekkillerinin de çocukları olduğunu, müvekkili ….’nin destekten yoksun kalma tazminatı için davalı … şirketine müracaat ettiğini, ancak kendisine kısmi bir ödeme yapıldığını, müteveffayı elem verici bir trafik kazası sonucu kaybetmelerinden dolayı müvekkillerinin tamamının psikolojilerinin bozulduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkillerinden …. için 1.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi ve diğer müvekkillerinin her biri için de 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 91.000,00 TL’ nin haksız fiil eyleminin gerçekleştiği 13/06/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, dava konusu edilen kaza nedeniyle hesaplanan tüm tazminatın davacılara ödendiğini ve müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, davadan önce davacıların sigorta şirketine başvurusu üzerine hasar dosyasının açıldığını, bu hasar dosyası kapsamında alının aktüer raporu doğrultusunda belirlenen 69.915,00-TL tazminatın %30 müterafik kusur oranına göre 48.940,00-TL olarak 29/08/2012 tarihinde davacılara ödendiğini, bu nedenle müvekkiline açılan davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müteveffanın davalı sürücünün aracı alkollü olarak kullandığını bilerek araca binmesinin müterafik kusur halini oluşturduğunu, bunun da tazminatta indirim sebebi olduğunu, davacının emniyet kemeri takmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile hatır taşımasının da Yargıtay içtihatlarına göre tazminatta indirim sebebi olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …’nin süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, sonraki beyanlarında davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece, “…Davacılar vekilinin 21/06/2018 tarihli duruşmada, maddi tazminat istemi yönünden taleplerinin kalmadığını bildirdiği ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile maddi tazminat istemleri yönünden davadan feragat ettiğini, davaya manevi tazminat yönünden devam ettiklerini bildirdiği ve beyanını ıslak imzası ile onayladığı, dosyada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, 13/06/2012 tarihinde davalı …’nin sevk ve idaresinde bulunan …. plakalı aracın karıştığı trafik kazasında, …. plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacıların murisi ….’nin vefat ettiği, davalı sürücü …’nin alkollü olduğu, davacılardan …’nin dava öncesinde sigorta şirketine başvuru yaptığı ve kendisine bir kısım ödeme yapıldığı, davacıların maddi ve manevi tazminat istemi ile işbu davayı açtıkları, davalı … tarafından açılan hasar dosyası kapsamında belirlenen bedellerin ödendiğinin bildirildiği ve davanın reddinin istendiği, yargılama devam ederken davacılar vekili tarafından maddi tazminat istemi yönünden davadan feragat beyanında bulunulduğu, davanın manevi tazminat istemi yönünden devamı gerektiği, yapılan incelemeye göre, davacıların murisi ….’nin ölümü nedeniyle davacı …’nin eşini kaybetmesinden kaynaklı olarak manevi yönden zarara uğradığını, özellikle 5 çocuk annesi olarak büyük bir manevi sıkıntı yaşadığının kabulü gerektiği, bunun yanında diğer davacılar çocukları olan …., …., …., …. ve ….’in babalarını kaybetmelerinden dolayı madden ve manen büyük bir kayıp yaşadıkları, söz konusu kaybın telafisi imkansız bir kayıp olduğu ve bundan sonraki hayatlarında babalarının olmadığı gerçeği ile yaşamak zorunda kalacakları, bu nedenle manevi yönden uğradıkları zararın tazmini gerektiği, davacı çocukların uğradığı zarar dikkate alındığında manevi tazminat istemlerinin yerinde olduğu, davacı … yönünden ise takdir edilen tazminat bedelinin kendisi yönünden zenginleşme nedeni olmaması gerektiği gibi davalının da tamamen fakirleşmesine engel olunması gerektiği, bu nedenle 25.000,00-TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu, bu haliyle DAVANIN KISMEN KABULÜNE karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; DAVANIN MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ YÖNÜNDEN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ YÖNÜNDEN DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davacı … için 25.000,00-TL manevi tazminat, diğer davacılar …, …., …, …. ve …. için ayrı ayrı 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 75.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI: DAVALI … TARAFINDAN, “…Kazanın olduğu gün müteveffa ile karşılaştığını, kendisinden yemek söylemesini istediğini, birlikte yemeğe gittiklerini, yemekte içki istediğini, engel olamadığını, arabayla dönüş sırasında emniyet kemerini takmasını söylediğini, alkolün etkisiyle takmadığını, kemeri takması için ilgilendiği sırada hakimiyetini kaybettiğini ve kazanın meydana geldiğini, müteveffanın alkol bağımlısı ve çalışmayan biri olduğunu, kalp rahatsızlığı olduğunu, müteveffada 324 promil alkol saptandığını, olaydan kendisinin de maddi ve manevi zarar gördüğünü, SGK’dan emekli olup başkaca bir gelirinin olmadığını, hükmedilen tazminatın reddine karar verilmesini” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı … tarafından yalnızca manevi tazminat bakımından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece keşif yapılarak trafik bilirkişiden alınan kusur raporunda, davalı …’nin kazada %100 asli ve tam kusurlu olduğunun belirlendiği, hakkında açılmış bulunan ceza dosyasında verilen mahkumiyet kararının Yargıtay 12. Ceza Dairesi tarafından düzeltilerek onanması suretiyle kesinleştiği, ancak dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre müteveffanın da davalının alkollü olduğunu bilerek aracına bindiği, hatta müteveffanın kazadan kısa süre önce aradığı arkadaşının tanık olarak alınan ifadesinde davalı ile mütevaffanın birlikte araç içerisinde alkol aldıklarını beyan etmiş olduğunun anlaşıldığı, hatır taşımasının yanısıra kazada müteveffanın da müterafik kusurunun bulunduğu, gerek davacı tarafın ve gerekse davalının sosyal ve ekonomik durum araştırma sonuçlarının dosya içerisinde mevcut olduğu, tüm bilgi ve belgelere göre ve kaza tarihinin 13.06.2012 olduğu da dikkate alınarak, mahkemece hükmedilen manevi tazminat tutarlarının somut olay bakımından bir miktar fazla olduğu anlaşılmakla; yerel mahkeme kararının kaldırılarak, eş davacı için 15.000-TL manevi tazminata, müteveffanın çocukları olan davacıların her biri bakımından da 5.000’er TL manevi tazminata hükmedilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalının istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince kabulüyle, mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı …’nin istinaf itirazlarının KABULÜ İLE; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2017/1299 Esas ve 2018/668 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Maddi tazminat istemi yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Manevi tazminat istemi yönünden davanın KISMEN KABULÜNE, davacı … için 15.000,00-TL manevi tazminat, diğer davacılar …, …, …, … ve …. için ayrı ayrı 5.000,00’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 40.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak belirtilen miktarlarda davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden; yatırılan 40,00 TL harçtan, Harçlar Kanunu 22. maddesi gereğince alınması gereken 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının 2/3’ü olan 39,53 TL’nin mahsubu ile 0,47 TL’nin istek halinde davacılara iadesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden; yatırılan 270,85 TL harcın, alınması gereken 2.732,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.461,55 TL harcın davalı …’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Maddi tazminat davası yönünden; Davalı … tarafından verilen dilekçe ile, yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediklerini bildirdiklerinden bu hususta herhangi bir hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Manevi tazminat davası yönünden; davacılar vekille temsil edildiklerinden vekilin harcadığı emek ve mesaiye karşılık AAÜT’ ne göre 8.600,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacılara ödenmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan 338,90 TL başvuru harcı ile 632,00 TL tebligat ve yazışma gideri olmak üzere toplam 970,90 TL’nin;
a-Maddi tazminat davası yönünden 10,66 TL’sinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
b-Manevi tazminat davası yönünden 960,24 TL’sinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alındığında 426,77 TL’sinin davalı …’den alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avanslarının varsa kullanılmayan kısımlarının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine” ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
II-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı … tarafından yatırılmış olan 1.203,00 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
III-Davalı …’nin istinaf aşamasında yaptığı 25,73 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
IV-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, kesinleştirme işlemlerini de ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile 13/10/2021 tarihinde karar verildi.