Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/604 E. 2021/928 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/604
KARAR NO : 2021/928

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2018
NUMARASI : 2014/539 Esas – 2018/120 Karar
DAVA : Hisse Devir Sözleşmesinin İptali
KARAR TARİHİ : 08/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/10/2021
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli, 2014/539 esas ve 2018/120 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’ın, 03/10/2011 tarihinde vefat eden …’ın mirasçısı ve aynı zamanda … Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, müvekkillerinin de …’ın diğer iki mirasçısı olduklarını, şirketin ortaklarının …, … ve … olduğunu, davalının İzmir 7.Noterliği’nin 02/04/2007 tarihli, 06414 yevmiye numaralı işlemi ile …’ın akıl zayıflığı ve demans hastalığı olmasından yararlanarak 10 hisseyi 15.000,00 TL karşılığı satın aldığını, … Tıp Fak. Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 07/03/2007 tarihli rapora göre …’ın cezai ve hukuki ehliyetinin bulunmadığını, limited şirkette hisse devri için 3/4 kişi sayısı ve hisse çoğunluğunun aranması gerektiğini, 20 ortaktan az ortağı olan limited şirkette … adına vekaletle hisse devri işlemi yapılamayacağını, ayrıca …’nün noterdeki hisse devrinde imzasının bulunmadığını, davalının şirkette sekreter olarak çalıştığını ve İzmir 5. İş Mahkemesi’nin 2009/2012 esas sayılı dosyasında “ sigortalı işçi olduğunu” söylediğini, davalının, … adına yatıracağı hisse bedelini şirket adına yatırdığını, işin özünün; şirketin dışarıdaki borçlarını ödemek için kendisine verilen paraları bankaya yatırmaya gittiğinde davalının altlarına “hisse bedeli” diye şerh düştüğünü belirterek, hisse devrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/234 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında daha öncesinde dava açıldığını, davanın reddedildiğini ve kararın Yargıtay tarafından onandığını, kesin hükmün oluştuğunu, davacıların taraf ehliyetlerinin olmadığını, mirasçıların bu davayı el birliği ile açmalarının şart olduğunu, davacılardan …’ın ve dava dışı …’ın Manisa 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2011/5 Esas sayılı (bozmadan sonra 2013/2 Esas sayılı) davada terekenin gerekirse reddi amaçlı “terekenin mahkemece resmen yönetilmesine, terekeye işlerin takibi için yönetici atanmasına” karar verilmesini istediklerini, dava tarihi itibariyle mirasçı olmadıklarını, bu nedenle …’ın bu davayı açma ehliyetinin olmadığını, diğer mirasçı …’ın davacılar arasında yer almadığını, mirasçıların hep birlikte dava açmaları gerektiğini, davacılardan …’ın aynı iddialarla şirket temsilcisi olarak İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde 2009/234 Esas ve 2011/618 Karar sayılı davayı açtığını, bu davada “irade sakatlığına dayanan davanın iradesi sakatlanan kişi ya da somut olayda vasisi tarafından açılması gerektiği” gerekçesiyle husumet yokluğundan dolayı davanın reddine karar verildiğini, hisse devir işleminin 02/04/2007 tarihli olduğunu, davanın zaman aşımına uğradığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu, hisse devir işleminin tarafların iradesine uygun olduğunu, işlem tarihinde …’ın hukuki ehliyetinin bulunduğunu, zira; kendisinin 10 yıl süre ile şirketi temsile yetkili olduğunu belirterek, davanın öncelikle kesin hükmün varlığı, zaman aşımı ve diğer usulü nedenlerle, bu olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “…Davanın KABULÜ ile; Tasfiye Halinde … Ltd. Şti.’ nin dava konusu 02/04/2007 tarihli ve 2007/01 sayılı hisse devrine ilişkin kararının iptaline…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacıların taraf ehliyetinin olmadığını, davacıların bu davayı mirasçı sıfatıyla açtıklarını, mirası reddetmemiş yasal mirasçı olmaları ve elbirliğiyle dava açmaları,bu şartların bir arada olmasının yasal zorunluluk olduğunu, davada bu yasal zorunlulukların hiçbirisinin olmadığını, davacıların taraf ehliyeti olmadığından dava ehliyetinin de olmadığını, davanın esasına girilmeden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunulduğunu ama bu hususun dikkate alınmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; limited şirket hisse devir sözleşmesinin hukuki ehliyetsizlik nedenine dayalı olarak iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; Tasfiye Halinde .. Ltd. Şti.’ nin alınan dava konusu 02/04/2007 tarihli ve 2007/01 karar sayılı kararı ile; ” …’ın, sahip olduğu 399 pay tutarı olan 39.900,00 TL’lik hissesinin 150 pay tutarı olan 15.000,00 TL’lik kısmını nominal değeri üzerinden şirkete yeni katılan …’e devretmesine ” oy çokluğu ile karar verilmiştir. Bu kararda …’ın ve … vekili …’ın ve …’nün imzasının olduğu görülmüştür. Bu devir İzmir 7. Noterliği’nin 02/04/2007 tarih, 06414 yevmiye numaralı işlemi ile gerçekleştirilmiştir. Dava konusu işlem de bu işlemdir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 27/11/2017 tarihli, 2017/5513 karar sayılı raporda; muris …’ın 05/03/2007 – 09/03/2007 tarihleri arasında … Tıp Fak. Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nda yattığının belirlendiği, bu yatışa ilişkin epikriz incelendiğinde kişinin kliniğe 2-3 yıl önce başlayan ve son 7 aydır artan unutkanlık şikayeti ile başvurduğunun, çekilen MR’de normal basınçlı hidrosefali ile uyumlu bulguların olduğunun, karmaşık dikkat-konsantrasyon, planlama, organizasyon ve kendiliğinden hatırlamaya ilişkin yakın bellek işlevleri açısından kognitif bozukluk görüldüğünün belirlendiği, …’ın işlemin yapıldığı 02/04/2007 tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Bu nedenlerle; murisin mirasçısı olan …’ ın da davada temsil edildiği ve davaya muvafakat verdiği, bu şekilde tüm mirasçıların davada yer aldığı, bu nedenle davalının taraf ehliyetinin sağlanmadığı yönündeki itirazlarının yerinde olmadığı, ayrıca davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı ve bu nedenle dava tarihi itibariyle zamanaşımının dolmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli, 2014/539 esas ve 2018/120 karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.024,65 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 257,00 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 767,65 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/10/2021