Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/589 E. 2021/865 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/589
KARAR NO : 2021/865

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2016/1598 Esas, 2018/712 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli, 2016/1598 esas ve 2018/712 karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı … Genel Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili; müvekkiline ait araç ile davalı … yönetimindek araç arasında 13.02.2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası gerçekleştiğini, kaza akabinde araçta oluşan hasarın tamiri, kusurlu şahsın sigorta şirketi tarafından sağladığını, ancak müvekkilin sahibi olduğu 2015 model araç 16.10.2015 tarihinde sıfır km olarak alındığını, ve alınalı 4 ayı bile dolmadan, fabrika kokusu ve ambalajları dahi üzerinde ve kaportasında çizik dahi yokken ve henüz 3.000 km’deyken bu kazadan ötürü büyük değer kaybettiğini, ayrıcı araç alınırken 847,46 TL+KDV ile ödenen seramik kaplama bu kaza dolayısıyla özelliğini kaybettiğini, ancak bu zararların tespiti ve tazmin edilmesi yönünde davalılar tarafından herhangi bir harekette bulunulmadığını, müvekkilinin aracında kaza sonrası meydana gelen değer kaybının, kazada tam kusurlu olan aracın sigortacısı … Genel Sigorta A.Ş. Tarafından mağdur tarafa ödenmesi gerektiğini, bu sebeplerle araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 6.000,00-TL kaza tarihinden karar tarihine kadar işleyecek olan, Ticari Kredilere uygulanan avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı … Genel Sigorta A.Ş. vekili; davadan önce müvekkil şirkete başvuruda bulunulmadığını, dava şartının gerçekleşmediğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde 13.02.2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği aracın 22.10.2015 başlangıç-22.10.2016 bitim tarihli ve 4101503113441 numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası Poliçesi ile maddi hasarda araç başına kaza tarihi itibarıyla 31.000,00-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarı davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, davacı vekilinin müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı talebi bakımından kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için müvekkil sigorta şirketinin dava konusu talep ile sorumlu olduğunu düşünseler bile, davalı müvekkil sigorta şirketinin işbu sorumluluğu Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafik Poliçesi Genel Şartlarının 1. Maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, bu nedenle mahkemece sebepsiz zenginleşme mahal vermemek amacıyla öncelikle kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının tespiti kusur oranlarının belirlenmesi sonrasında da araçta meydana gelen değer kaybının tespitinin gerekli olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının hesaplanmasında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni trafik poliçesi genel şartlarının ekinde yer alan değer kaybı hesaplama tablosunun kullanılması gerektiği izahtan vareste olduğunu, getirilen yeni düzenlemeye göre aracın cıvatalı parçalarında yapılan değişim veya onarımların araçta değer kaybına sebep olmayacağı kabul edildiğini, bu nedenle davacıya ait aracın da bu gibi parçalarında onarım veya değişim yapılmış ise de araçta değer kaybının oluşmayacağının kabulü gerektiğini, bu nedenlerle dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan davanın usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalılar … ve …’a yapılan usulüne uygun tebligatlara rağmen cevap dilekçelerini sunmadıkları görülmüştür
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;; “… davacı, aracında meydana gelen değer kaybının tazmini için eldeki davayı açmıştır. Gerçek zarar araçta meydana gelen değer kaybını da içermektedir. Bu değer kaybı; aracın ikinci el araç piyasasında uğradığı reel değer kaybı olup, Yargıtay içtihatlarına göre aracın hasarsız ikinci el değeri ile hasardan sonra tamir edilmiş ikinci el rayiç değeri arasındaki farkın tespiti ile belirlenmelidir. Harçlandırılan dava değeri 6.000,00-TL ‘dir.
Kara taşıtlarının karıştığı kazalardaki sorumlu kişiler ile sorumluluk sebepleri, davalı sigorta şirketi 2918 S. KTK.nın 91 vd. Maddeleri ile ZMMS Genel şartları hükümleri uyarınca kusuru oranında değer kaybından sorumludur. Araç sürücüsü yönünden 6098 s. TBK.nın 49 vd. Maddeleri, araç sahibi yönünden(işleten) 2918 s. KTK.nın 85. Maddesi hükümleridir.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. Hazırlanan 29.10.2017 Tarihli bilirkişi raporunda 13.02.2016 tarihinde meydana gelen davaya konu kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait araç sürücüsünün “% 100 oranında tam ve asli kusurlu” olduğunu, davacı tarafın ” Kusursuz” olduğunu, dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle 5.000,00-TL değer kaybı meydana geldiği bildirilmiştir.
Davacı tarafın itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmıştır. Alınan Ek raporda;dava konusu … plaka sayılı aracın olaya konu kazada sağ ön kısımlarından araç gövdesinde ve sökülebilir/takılabilir parçalarda , parçaların onarımını gerektirecek derecede orta şiddette darbe alarak hasarlandığını, alınan darbenin şiddetiyle sağ ön çamurluk ve ön panelin değiştirilerek boyanması ve ayrıca motor kaputunun tamir edilerek boyandığının belirlendiğini, buna göre Yargıtay kararları doğrultusunda, dava konusu aracın rayiç değerinin tespiti için kasko değer listesi, … marka araçlara yetkili satıcı ve servis olarak hizmet veren bir başka ifadeyle piyasa fiyatlarını güncel olarak takip eden … Otomotiv’de yapılan araştırmalar ve Ülkemizde alım-satım için en yaygın olarak kullanılan internet sitesi olan sahibinden.com ile piyasa koşullarında yapılan inceleme ve araştırmalar, aracın marka, modeli , tipi km.si kullanım şekli ve ayrıca pazarlık payı da dikkate alındığında dava konusu aracın olaya konu hasar tarihinde piyasa rayiç değerinin 60.000.-TL olduğunu, aracın kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin 55.000.-TL olduğunu ve buna göre davaya konu kazanın piyasa koşullarının genel geçer uygulamalarının da gözetilmesi sonucunda bilirkişi kanaati kullanılarak aracın piyasadaki emsallerine göre rayiç değerinde 5.000.-TL değer kaybna neden olduğu kanaatine varıldığını, bununla birlikte dıavacı vekilinin itirazlarında dava konusu aracın 3 ay önce ve 63.000.-TL ye alındığının dile getirildiğini, bilindiği üzere “0” km alınan bir araca plaka takılarak ikinci ele düştüğü anda bir başka ifadeyle ne kadar düşük km’de olursa olsun fiyatı düşüş gösterdiğini, ayrıca araca sonradan yapılan seramik boya koruma işleminin zorunlu olmayıp isteğe bağlı olduğunu, dolayısı ile seramik boya koruma işleminin araçtaki değer kaybı kapsamı içerisinde değerlendirilemeyeceğini ve sonuç olarak 29.10.2017 tarihli kök raporda herhangi bir değişikliğe gerek olmadığını bildirdiği görülmüştür.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi raporu mahkememizce hüküm vermeye elverişli, gerekçeli, yeterli, inandırıcı ve dosya kapsamına göre de uygun olup davaya konu edilen kazanın meydana gelmesinde trafik kaza tespit tutanağı da göz önüne alınarak davacının kazanın gerçekleşmesinde kusursuz olduğu, kazaya karışan davalı sigorta tarafından sigortalanan aracın %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta iş bu kaza sonucu bilirkişişe raporuna göre 5.000,00 TL değer kaybının oluştuğu anlaşılmıştır. Meydana gelen iş bu davacı zararından davalı sigorta zorunlu mali mesuliyet sorumluluk poliçe kapsamına göre sorumludur. Zira, trafik sigortacısı motorlu aracın karayolunda işletilmesi sırasında 3. kişiye verilen ve işletenin ve sürücünün sorumluluğunda gerçekleşen zararı sigorta örtüsüne almaktadır. Bu sigorta kapsamında değer kaybı da yer almaktadır. Sorumluluk, poliçe limitini geçmemek üzere kusur oranına göredir. Bu kusur oranlarına göre davalı sigortanın, araç işleteni davalı …’ın ve sürücü davalı …’in davacının karşılanmayan değer kaybı zararının %100’ünden sorumlu oldukları …” gerekçesiyle davacının davalılara karşı açtığı davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 5.000,00 TL değer kaybının davalı … ve … yönünden kaza tarihi olan 13.02.2016 tarihinden, davalı sigorta yönünden ise dava tarihi olan 29.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Genel Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının davaya konu aracın uğramış olduğu değer kaybı yönünden yalnızca serbest piyasa koşullarına göre araştırma ve tespit yapmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi uyarınca “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” 02.02.2016 tarihli ve 29612 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.05.2016 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın Ek 1. maddesi uyarınca “Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında, hak sahibinin talebi olması halinde değer kaybı aşağıda belirtilen şartlar çerçevesinde eksper tarafından ayrıca düzenlenecek değer kaybı raporu ile değerlendirilir.”Yerel mahkemece müvekkil sigorta şirketinin sorumluluğuna hükmedilen trafik poliçesi de 22.10.2015 tarihinde tanzim edilmiş olup 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlara tabi olduğunda hiçbir tereddüt bulunmadığını, hal böyle iken serbest piyasa koşullarına göre yapılacak tespitin kabulü mümkün olmayıp Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na ve hesaplamaya ilişkin Ek Maddelerine uygun olarak tespit yapılması gerekir iken istinafa konu Yerel Mahkeme kararında hesaplama formülü nazara alınmaksızın yalnızca piyasa koşullarına göre yapılan tespitin hükme esas alınarak şirket aleyhine tazminatı hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sebebiyle araçta oluşan değer kaybının tahsili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunda araçtaki değer kaybının Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gözönüne alınarak ( aynı yönde Yargıtay 17. HD., 13.11.2017 tarih ve 2016/13822 E.- 2017/10397 K. Sayılı ilamı ) “aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre” hesaplanmasına ve ayrıca davalının hükme esas bilirkişi raporuna yargılama boyunca bir itirazda bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/05/2018 tarihli, 2016/1598 esas ve 2018/712 karar sayılı kararına karşı davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 341,55. TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken alınan 86,00 TL ‘nin mahsubu ile bakiye kalan 255,55 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına
5-İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 29/09/2021