Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/552 E. 2021/844 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/552
KARAR NO : 2021/844

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2018
NUMARASI : 2017/455 Esas, 2018/439 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/09/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/04/2018 tarihli, 2017/455 esas ve 2018/439 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerden … ve …’nin oğlu, diğer müvekkilleri … ve …’nin kardeşleri olan müteveffa …’nin, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile 04/07/2015 tarihinde, Yavuz Sultan Selim Caddesi (Buca Arena Stadı Yanı) üzerinde -aynı motorda yolcu arkadaşı … ile birlikte seyir halindeyken karşı yönden gelen davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu oluşan kazada … ve arkadaşı …’ın kaldırıldıkları hastanede 05/07/2015 tarihinde hayatlarını kaybettiklerini, kazaya ilişkin olarak davalı … hakkında İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dava açıldığını, yapılan yargılama neticesinde davalı …’nin neticeten 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırıldığını, anılan kararın taraflarınca “temyiz kanun yoluna” başvurulduğunu, davalı … sevk ve idaresindeki aracın diğer davalılardan …. San. Tic. AŞ adına kayıtlı olduğunu, davalılardan … Sigorta AŞ nin de … genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi kapsamında manevi tazminat sorumluluğunun mevcut olduğunu bildirerek, davacı … için 15.000,00-TL, davacı … için 15.000,00-TL, davacı … için 10.000,00-TL ve davacı … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (… Genel Sigorta AŞ yönünden sorumluluk tutarı 20.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere) tahsili ile müvekkillere ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davaya konu kazada müvekkilinin, değil müteveffa …’nin kusurunun bulunduğunu, nitekim İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/336 Esas sayılı dosyasındaki tanık ifadelerinin de bu gerçeği doğruladığını, ifadelerde esas itibariyle maktullerin bir anda hızlandıklarına, ehliyetlerinin olmadığına ve kasklarının bulunmadığına yer verildiğini, davacılar her ne kadar dava dilekçesinde müvekkilin bir aracı hatalı olarak solladığını iddia etmiş ise de bu hususun gerçeği yansıtmadığı gibi ispat da edilemediğini, kollukta müvekkiline sollama yapıp yapmadığı sorulduğunda müvekkilin daha önce yaptığı sollamayı söylediğini ve keşif mahalinde de sollama yaptığı yeri gösterdiğini, nitekim bu hususta da ceza davasında tanık ifadelerinin bulunduğunu, tüm bu hususlar incelendiğinde, maktullerin motorsikleti hızlı kullandıkları, yarış yaptıkları, kafalarında kasklarının olmadığının anlaşıldığını, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uyarınca müvekkilinin herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağında asli kusurlu olarak motosiklet sürücüsünün görüldüğünü, bu nedenle kaza tespit tutanağını düzenleyen polis memurlarının da tanık sıfatıyla dinlenmesinin gerektiğini, bununla birlikte vefat eden maktullerin kazada kusurlu olmaları dolayısıyla illiyet bağının kesildiğini, müvekkilin manevi tazminat dolayısıyla sorumlu olmasının da söz konusu olmayacağını, ayrıca kazaya karışan motorsikleti kullanan kişinin ehliyetinin olup olmadığının trafik sicil müdürlüğünden sorulmasını istediklerini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin sahibi olduğu araç ile davacıların murisinin kullandığı motosikletin çarpışması sonucu oluşan kazada, davacılar murisinin ölümü nedeniyle talep edilen manevi tazminat isteğine ilişkin olduğunu, müvekkil şirketin, çatı kaplama malzemeleri ve izolasyon ürünleri üreten ve pazarlayan bir şirket olduğunu, davalılardan …’nin müvekkil şirketin İzmir bölgesinde pazarlama işlerini yürüten bir çalışanı olduğunu, işin yürütülmesinde kullanması için kendisine sorumluluklarını belirten bir sözleşme imzalatılarak araç tahsisi yapıldığını, davacılar vekilinin müvekkil şirketi araç işletenin sorumluluğu kapsamında davalı gösterdiğini dilekçesinde belirttiğini, dava konusu olayda araç, bir sözleşme ile diğer davalıya teslim edilerek müvekkili şirketle olan işleten ilişkisini kestiğini, bu nedenle manevi zarardan sorumlu tutulamayacağını, davaya konu kazada, araç sürücüsü …’ye kusur yüklenmekte ise de, davacıların murisi motosiklet sürücüsünün de kazanın oluşumunda ağır kusurunun bulunduğunu, nitekim İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2015/336 Esas sayılı dosyasındaki tanık ifadelerinin de bu gerçeği doğruladığını, ifadelerde esas itibariyle maktullerin bir anda hızlandıklarına, ehliyetlerinin olmadığına ve kasklarının bulunmadığına yer verildiğini, motosiklet sürücüsünün tanık ifadeleri ve kaza tespit tutanağı kapsamında ortaya çıkan kusuru yanında, motosiklet ehliyetine sahip olmadan motosiklet kullandığının anlaşıldığını, ceza davasının bekletici mesele yapılmasını, manevi zararın 20.000.-TL lik kısmın ZMMS kapsamından diğer davalı olan Sigorta Şirketi tarafından karşılandığını, müvekkil Şirketten ise ancak Sigorta Poliçesinde belirtilen miktar dışında kalan kısmın istenebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle;diğer davalı … San. Ve Tic. A.Ş.adına kayıtlı bulunan … plakalı aracın 01/01/2015 başlangıç-01/01/2016 bitiş tarihleri arasında geçerli olmak üzere 6539589 numaralı Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile bedeni ve maddi zararlar için 100.000,00-TL sine manevi zararlar için ise 20.000,00-TL sine kadar artan (ihtiyari mali mesuliyet) azami sorumluluk hadleri ile teminat altına alındığını, müvekkili sigorta şirketinin iş bu poliçeden doğan sorumluluklarının üst limiti olduğunu, davacılar vekilinin kaza tarihinden itibaren faiz talebini müvekkil sigorta şirketine de yöneltmesinde yasal isabet bulunmadığını, zira davacıların dava tarihinden önce müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadıklarını, müvekkil sigorta şirketinin davacıya karşı temerrüdünün söz konusu olmadığını, anılan nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil sigorta şirketi aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkil şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
“Davanın; trafik kazasından doğan manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, 04/07/2015 günü saat 23:45 sıralarında davalı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobili ile, İzmir ili Buca ilçesi, Yavuz Selim Caddesi üzerinde merkez istikametinden Toki Konutları istikametine doğru seyir halinde iken, önünde aynı istikamette seyretmekte olan bir kamyoneti sollayıp şeridine girmek üzere olduğu sırada karşı yönden gelmekte olan sürücü müteveffa …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması Sonucu oluşan, … ve motosiklet yolcusu …’ın ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda davalı taraf araç sürücüsü …’nin asli kusurlu olduğu, vefat eden davacıların murisi …’nin ise tali kusurlu olduğu, davalı …’nin sevk ve idaresindeki aracın işleticisi ve malikinin diğer davalı … Ltd. Şti olduğu, aracın davalı sigorta şirketince düzenlenen kaza tarihini kapsar Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi’nin notlar ve açıklamalar bölümünde 20.000,00-TL manevi tazminat miktarı yönünde İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası yapıldığı, davacılardan … ile …’nin kazada vefat eden …’nin annesi ve babası olduğu, davacılar … ve …’nin ise vefat eden …’nin kardeşleri olduğu, kazanın oluşumundaki tarafların kusur oranı, kaza sebebi ile …’yi kaybeden davacıların kaybından doğan acı ve ızdırap, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alınarak davacı tarafın her bir davacı için oluşan manevi zararlarına karşılık talep edilen tazminat miktarları ve poliçe limit ve kapsamı da dikkate alınarak, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti olan 20.000,00-TL miktar ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile davanın kabulü ile davalı sigorta şirketinin 20.000,00-TL miktar ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile 15.000,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihi olan 04/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye,15.000,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihi olan 04/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihi olan 04/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihi olan 04/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalılardan sigorta şirketi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın eksik inceleme sonucu verilmiş olup, müvekkili şirketin hak kaybına uğramasına sebep olduğunu, yerel mahkemece tarafından davacıların manevi tazminat talepleri doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış bunun sonucunda manevi tazminat açısından poliçe üst limiti olan 20.000-TL üzerinden müvekkil şirketin sorumluluğuna hükmedildiğini, müteveffa … tarafından koruyucu ekipman kullanılmadığını, ayrıca ehliyetsiz olması nedeniyle manevi tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğini, müteveffanın ölümünün kaza sırasında başına aldığı darbeden kaynaklandığını ve müteveffanın kask takmadığını, motosiklet kaskı oluşabilecek kaza ve darbelerde zararı en aza indirmek ve engellemek için kullanılması zorunlu bir aksesuar olup kaza sırasında müteveffanın kask takmamasının müterafık kusur oluşturacağını, bu nedenle hesaplanan tazminattan Borçlar Kanunu’nun 44. maddesi uyarınca, müteveffanın kusuru haricinde uygun bir hakkaniyet indirimi yapılarak kararın kaldırılması gerektiğini bildirerek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu yakınların kaybeden davacıların, kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın sürücüsü, işleteni ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısından manevi zararlarının tahsili istemine ilişkindir.
Dava dosyasında, … plaka otomobilin sürücüsü, davalı …, işleteni davalı şirket, genişletilmiş kasko poliçesi( ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı) davalı sigorta şirketince düzenlenen, davacıların murisi … ise … plaka sayılı motosiklet sürücüsüdür. Davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limiti 20.000 TL olup, teminat geçerlilik süresi ise 01/01/2015-01/01/2016 tarihleri arasındadır. Dava konusu kaza 04/07/2015 tarihinde meydana gelmiş olup, poliçe teminatı kapsamındadır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle müteveffa …’nin ölümünün münhasıran kafa travmasına değil, genel beden travmasına bağlı olarak gerçekleşmesine, poliçe limiti doğrultusunda karar verilmiş olmasına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1. Maddesi uyarınca, davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/04/2018 tarihli, 2017/455 esas ve 2018/439 karar kararına karşı davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 1366.20 TL istinaf nispi karar ve harcından 341,55 TL olarak peşin alınan harcın mahsubu ile, bakiye 1024.65 TL harcın davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına
5- İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1- a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/09/2021