Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/536 E. 2021/801 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/536
KARAR NO : 2021/801
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2018
NUMARASI : 2016/1494 Esas – 2018/550 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/09/2021
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/06/2018 tarihli, 2016/1494 esas ve 2018/550 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’ın maliki ve …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçların 18/11/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın “kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak” kusurunu ifa suretiyle asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın KZMM sigortasını tanzim eden şirket olduğunu, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasardan poliçe limitleri ile sorumlu olduğunu, kaza sonrası müvekkiline ait araçtaki hasar bedelinin tespiti maksadı ile İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/169 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talep edildiğini, müvekkiline ait araçta 15.635,00 TL tutarında hasar olduğunun belirlendiğini, 05/12/2016 tarihinde davalının kayıtlı e-posta adresine başvuru yapıldığını, ancak bu güne kadar cevap verilmediğini, açıklanan nedenlerle şimdilik müvekkiline ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 5.000,00 TL ile değer kaybı alacağına mahsuben 10,00 – TL olmak üzere toplam 5.010,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, delil tespiti giderinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının değer kaybına ilişkin taleplerinin kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında mülkiyet değişikliği olması nedeniyle haklı olarak red edildiğini, müvekkili şirket tarafından dava konusu hasar bedelinin dava öncesinde ödendiğini, mükerrer talebin reddi gerektiğini, davacı tarafa ait … plakalı araç ile ilgili başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, 13.250,00 – TL’ nin 04/01/2017 tarihinde ödendiğini, dava konusu hasara ilişkin hiçbir sorumluluğun kalmadığını, … plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 20/04/2016-20/04/2017 tarihleri arasında KZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluğun sigortalının kusuru oranında olmak üzere 31.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğunu, davacının talebinin fahiş olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararı ile “…. Davanın kısmen kabulüne, 15.163,00 TL olarak talep edilen hasar bedelinin 13.250,00-TL kısmı dava açıldıktan sonra ödenmiş olmakla konusu kalmayan bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya dair talep edilen 1.913,00 TL kısmın reddine, 7.000,00 TL değer kaybının 23/12/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesi…..” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili olarak müvekkil şirketten değer kaybı talep edilmesi hukuken mümkün olmadığını, müvekkil şirket tarafından dava konusu hasar bedelinin dava öncesinde ödenmiş olduğundan haksız ve mükerrer talepleri içeren davanın reddinin gerekmekte olduğunu, fakat bu hususun yerel mahkeme tarafından değerlendirilmediğini, dava konusu kazaya karışan araçların kusur oranlarının adli tıp kurumu tarafından tespitinin gerektiğini ayrıca davacı tarafın da dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusurunun olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMM sigortacısına karşı açılan hasar bedelinin ve değer kaybıtazminatının tahsiline yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; 15.163,00 TL olarak talep edilen hasar bedelinin 13.250,00-TL kısmı dava açıldıktan sonra ödenmiş olmakla konusu kalmayan bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya dair talep edilen 1.913,00 TL kısmın reddine, 7.000,00 TL değer kaybının 23/12/2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacıya ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’ın maliki ve …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçların 18/11/2016 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, davalı sigorta şirketinin … plakalı aracın ZMM sigortasını tanzim eden şirket olduğu, davacının aracında meydana gelen hasar ve değer kaybının tahsili istemiyle 05/12/2016 tarihinde davalıya başvuru yaptığı, ancak dava tarihine kadar davalının başvuruya karşı olumlu veya olumsuz bir cevap vermediği, davacının hasar bedelinin ve değer kaybının tahsili amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; 27/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda “….18/11/2016 tarihli kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacı tarafa ait … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere 15.163,00 -TL hasar meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin davacıya hasar tazminatı olarak 04/01/2017 tarihinde 13.250,00 -TL ödeme yaptığı buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye tazminat yükümlülüğünün 1.913,00 TL olduğu, dava konusu … plaka sayılı araçta kaza nedeniyle 7.000,00 – TL değer kaybı meydana geldiği….” yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda 3 kişilik bilirkişi heyetinden 29/03/2018 tarihli rapor alınmış olup, bu raporda da; kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in “kusursuz” olduğu, … plakalı davacı aracında meydana gelen hasar bedelinin 13.250,00TL (kdv dahil) olduğu, davaya konu 18.11.2016 tarihindeki kazada … plakalı aracın sürücüsü …’ın % 100 kusurlu olması nedeni ile … plakalı aracın sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş.nin … plakalı aracın 13.250,00 TL (KDV DAHİL) hasarını karşılamakla yükümlü olduğu, araçta meydana gelen değer kaybının 7.000,00 TL olduğu, teknik bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme sonucu … plakalı araçta 7.000,00 TL değer kaybı oluştuğu kanaati ile kazanın oluşumunda …’ın %100 kusurlu olması nedeni ile … plakalı aracın sigortacısı davalı … Sigorta A.Ş.’nin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası A.5. Kapsama giren Teminat Türleri a) bendince ödemesi gerektiği tespiti yapılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş tarafından 2/743679 numaralı hasar dosyası kapsamında, davadan sonra 04/01/2017 tarihinde davacıya 13.250,00TL hasar ödemesi yapıldığı taraflar arasında ihtilafsızdır.
KTK’ nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Sigortacının sorumluluğu işletenin KTK.’nun 85/1 maddesindeki sorumluluğuyla eşdeğerdir. KTK.’nun m.91 ve KZMSS ‘na ilişkin ekte sunulan genel şartlar hükümlerine göre,”..bir şeye zarar vermesi halinde işletenin sorumluluğu bu zararı gidermede hangi kapsamda ise sigortacının da sorumluluğu o kapsamdadır. ” O nedenle zarar verilen şeyin eski hale gelmesi için gereken onarım için yedek parça, işçilik ve araçtaki değer kaybı hasarı sigorta kapsamında olacağı tartışmasızdır.
Bu nedenlerle; her iki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunmadığı, alınan bilirkişi raporlarının hasar bedeli ve kusur oranları açısından kazanın meydana geliş şekli itibariyle oluşa uygun, taraf ve yargı denetimine elverişli bulunduğu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden yeniden rapor aldırılmasının dosyaya bir katkı sağlamayacağı ve sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Davalı vekili Trafik Sigortası Genel Şartları Teminat Dışında Kalan Hallerin 2/4. maddesinde belirtilen ” Kaza tarihi ile ihbar tarihi arasında mülkiyet değişikliği olan araçlar ile ilgili değer kaybı taleplerinin ” teminat dışı olduğunu beyan ederek, davacının aracında mülkiyet değişikliği meydana gelmesi nedeniyle değer kaybı talep edemeyeceğini iddia etmiş ise de, söz konusu maddenin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2017/176 itiraz sayılı ve 23/02/2017 tarihli kararı ile yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, ayrıca değer kaybı hesaplama yöntemine ilişkin olarak da yeni genel şartların ilgili hükümlerinin de yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, yapılan değer kaybı hesaplama yönteminin Yargıtay’ ın yerleşik içtihatlarına uygun bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin bu itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/06/2018 tarihli, 2016/1494 esas ve 2018/550 karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 478,17 – TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 345,81 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 132,36 – TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2021