Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/534 E. 2021/869 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/534
KARAR NO : 2021/869

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/03/2018
NUMARASI : 2014/1499 Esas, 2018/290 Karar
DAVA : Ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminat
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2021

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/03/2018 tarihli, 2014/1499 esas ve 2018/290 karar kararının dairemizce incelenmesi davacı ve davalılar … ile … A.Ş. vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/09/2011 tarihinde …’ye ait …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … ‘in sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin orta ve ağır derecede yaralandığını, kaza sebebiyle Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/400 E 2013/322 K sayılı dosyasında davalı sürücü hakkında mahkumiyet adli para cezasına hükmedildiğini ve Adli Tıp Kurumu raporunda da davalı sürücünün kazada aslı kusurlu olduğunun tespit edildiğini, … plakalı aracın diğer davalı … A.Ş tarafından 13/04/2011-2012 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu beyan ederek, müvekkilinde oluşan maddi zarar karşılığı olmak üzere ve davalı tarafın kusur oranı dikkate alınmak suretiyle 15.000 EUR maddi tazminatın kamu bankalarınca uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, müvekkilinin geçirdiği ağır tedavi süreci ile kalıcı rahatsızlıkları sebebiyle 20.000 EUR manevi tazminatın kamu bankalarınca uygulanacak en yüksek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, … plakalı aracın trafik kaydı üzerine esas hakkında karar kesinleşinceye kadar 3. Kişilere devrini engeller nitelikte ihtiyati haciz kararı verilerek uygulanmasına, yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmalarına, kanuni vekalet ücretinin KDV hariç olarak davalılara yükletilmesini karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı … şirketi vekilinin cevap dilekçesine özetle; müvekkili şirketin ZMMS uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. Şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, bu kapsamda rapor alınması gerektiğini, somut olayda hatır taşımasının mevcut olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen faiz fahiş ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, öncelikle zamanaşımı defi dikkate alınarak , ikame edilmiş olan haksız ve hukuka davanın reddine, kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınmasına, tazminat oranı ve tespiti için aktüer bilirkişisinden rapor alınmasına, harç , yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin cevap dilekçesine özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerektiğini ve müvekkillerinin her ikisinin de Bodrum’da ikamet etmeleri, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi acentesinin … ‘da iştigal etmesi nedenleriyle dosyanın yetkili Bodrum Mahkemesine gönderilmesini, kazanın oluşmasında sürücü müvekkili …’ün kusurunun olmadığını, Bodrum 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/400 E 2013/322 K sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunda kazanın gece vakti olduğunun yazılı olduğunu ancak kazanının gündüz 14:45 ‘te meydana geldiğini, yapılan incelemenin ve değerlendirmenin eksik yapıldığını, … plakalı araç için sadece ZMMS poliçesi değil, kasko sigorta poliçesinin de düzenlendiğini, numarasının … olduğunu ve davalının talep ettiği maddi tazminatı da karşıladığını beyan ederek, öncelikle yetki ve görev itirazlarının hakkında bir karar verilmesine, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, herhangi bir maddi manevi tazminata hükmedilmesi halinde diğer davalı sigorta şirketine karşı ZMMS ve kasko poliçelerinden kaynaklanan bu davaya bağlı hak ve alacaklarının poliçe limitleri dahilinde saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; “…Davalı sigorta şirketinde sigortalı davalı …’ye ait …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı aracı kullanırken % 75 oranında kusuru sonucunda davacının yaralanmasına sebebiyet verdiği, aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 14/04/2011-2012 tarihleri arasında trafik sigorta poliçesiyle sigortalandığı, kişi başına teminat miktarının 200.000,00-TL olarak poliçenin öngörüldüğü, bilirkişinin yapmış olduğu hesaplamada, davacının sürekli iş görmezlikden kaynaklı zararın 69.261,84 Euro ve geçici iş görmezlik tazminatı zararının 14.997,62 Euro olarak belirlendiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararların teminat altına alındığı, toplam zararıdan davalı … şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olduğu, 6100 sayılı HMK.’nun 107. maddesi uyarınca davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olduğu,…” gerekçesiyle davacının maddi tazminat talebinin KABULÜ ile 69.261,84 Euro sürekli iş görememezlik, 14.997,62 Euro geçici iş görememezlik tazminatı olmak üzere toplam 84.259,46 Euro maddi tazminatın kaza tarihi olan 14/09/2011 tarihinden itibaren işletilecek 3095 Sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihinde TC Merkez Bankasının Efektif Satış Kuru üzerinden belirlenecek TL Karşılığının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlandırılmasına, davalı sigorta şirketi yönünden faizin dava tarihi itibariyle başlatılmasına, davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, manevi tazminat talebine ilişkin fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıların istinaf talepleri haksız olduğundan reddi gerektiğini, müvekkilde kaza sebebiyle oluşan geçici ve kalıcı işgörmezlik kaybının tespitinde gerçek kazancının esas alınması usule uygun olduğunu, bu davaya konu haksız fiil 14.09.2011 tarihinde meydana geldiğini, iş bu dava açılırken 01.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasındaki müvekkilin gelirini gösterir 10.10.2012 tarihi iktisadi değerlendirme raporu tasdikli tercümesi ile dosyaya sunulduğunu, daha sonra 08.11.2016 tarihli dilekçemiz ekinde müvekkilin kayıtlı olduğu … Vergi dairesine 2009-2010-2011-2012 yıllarına ait elektronik ortamda sunulan gelir bildirimleri tasdikli tercümeler ile birlikte sunulduğunu, bu bildirimler bu yıllardaki müvekkilin resmi kazancını net bir şekilde göstermekte olup doktrin ve Yargıtay kararlarına göre hesaplamaların gerçek kazanç üzerinden yapılması gerektiğini, Yargıtay kararlarında gerçek belli iken varsayıma gidilemeyeceği açıkça kabul edildiğini, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğunu, somut olayda, Alman vatandaşı olan davacıların, davalılara ait ticari taksi ile yolculuk yaparken diğer davalının aracı ile çarpıştığını, ilk tedavilerinin Türkiye’de, sonraki tedavilerinin ise Almanya’da yapıldığını, davacıların olaydan sonra ülkelerine dönerek uğradıkları zararı gidermek için kendi ülke paraları ile harcama yaptıklarını kazanç ve giderleri yabancı para üzerinden belirlenen yabancı uyruklu kişilerin tazmini gereken zararlarının yabancı para olarak gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle zararın yabancı para üzerinden talep edilmesine rağmen Türk Lirası üzerinden belirlenmesi hatalı olduğunu, davalı sigortanın iddiasının aksine geçici iş görmezlik zararından SGK sorumluluğunda olmayıp ZMMS poliçesi mucibince maddi zarar teminatı altında olduğunu, tazminat hesabında pmf-1931 tablosunun kullanılması usule ve içtihatlara uygun olduğunu, davalı sigortanın sorumluluğu bakımından, hükmün icrasında şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde kurulması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın miktarı müvekkilde tatmin duygusu uyandırmaktan uzak olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının Almanya ve Türkiye’de gördüğü tedavi sürelerinin ayrı ayrı ve açıkça belirtmediğini, tedavi gördüğü günleri tazminata çevirirken tüm tedavi süresi Almanya’da geçmiş gibi hesap yapıldığını, kur artışı da eklenerek yapılan hesabın fahiş bir rakama ulaştığını, Almanya ve Türkiye tedavilerinin kaçar gün sürdüğünün belirtilmesi gerektiğini, taleple dava konusu arasında farklılık oluştuğunu, tazminat miktarının EURO güncel döviz kurundan TL’ye çevrilip ıslah edilmesinin usula aykırı olduğunu, iş görmezlik durumu incelemesi yapılırken işgücü kaybı %47 iyileşme süresinin 9 ay olarak belirtilmiş hesaplamaların bu süreye uygun yapılmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hükme esas alınan 02.10.2017 tarihli bilirkişi raporunun somut olgu ve gerçeklere dayanmayıp varsayımsal kriterlere göre düzenlendiğini, bu yönüyle hükme esas almaya elverişli olmadığını, davacıya ait işletmeler ile ilgili, resmi kurumlara beyan edilen gelir tutarları arasındaki dalgalanmadan davacının gelirinin saptanmasının, ne hukuki ne de mantıksal hiçbir yanı bulunmadığını, geçiçi işgöremezlik tazminatı, tedavi giderleri teminatı kapsamında olup müvekkilimiz şirket’in söz konusu talep bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, davacıya Alman merciilerince yapılmış yardımların ödenecek tazminattan tenzil edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan aktüer hesaplamanın maluliyet oranı ve süresi ile davalının kusur oranına göre yapılmasına, davacının gelirinin Alman Vergi Dairesi’nin resmi kayıtları göz önüne alınarak hesaplanmasına, Alman Emeklilik Sigorta Kurumu’nun 09.03.2017 tarihli yazısı uyarınca davacıya kaza sebebiyle herhangi bir geçici ödenek verilmediğinin mahkemece tespit olunmasına, sigorta şirketinin sorumluluğunun ancak poliçede yazılı limitle sınırlı olması karşısında kaza tarihi itibariyle geçerli kur üzerinden sigorta limitinin belirlenmesinin yasal dayanağının bulunmamasına, geçici işgöremezlik zararı maddi zararlardan olduğu için davalı sigorta şirketinin bu zarardan sorumlu olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, taraf vekillerinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/03/2018 tarihli, 2014/1499 esas ve 2018/290 karar sayılı kararına karşı davacı ve davalılardan … ve … A.Ş. vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşılıklı taraflar yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … A.Ş.’den alınması gereken 13.662,00 TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken alınan 3.379,60 TL nispi harç ile 35,90 TL maktu harcın mahsubu ile bakiye kalan 10.246,50 TL harcın anılı davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davalı … A.Ş.’nin yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
5-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı …’den alınması gereken 24.109,83 TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken alınan toplam 6.432,75 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye kalan 17.677,08 TL harcın anılı davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davalı …’nin yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
6-İstinaf yoluna başvuran tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerilerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK’nun 333. Maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 29/09/2021