Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/516 E. 2021/794 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/516
KARAR NO : 2021/794

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2017
NUMARASI : 2016/256 Esas – 2017/1375 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/09/2021
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli, 2016/256 esas ve 2017/1375 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı malik sürücü … idaresinde davalı sigorta şirketine 4517902 ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı araçla, 07/05/2015 tarihinde Geyikli yolundan gelip Çanakkale – Ezine yoluna çıkarken, Çanakkale istikametinden Ezine istikametine seyretmekte olan müvekkili sürücü … idaresindeki … Almanya plakalı araca asli kusurlu çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin pert olan aracını servisey çekiciyle çektirerek gümrüğe bıraktığını, Almanya’da ikamet ettiği için havayoluyla dönmek zorunda kaldığını, Almanya’da faaliyet gösteren … isimli bilirkişi bürosu tarafından yapılan inceleme sonucu satış fiyatı KDV hariç 8.050,00 Euro olarak belirlendiğini, davalı sigorta şirketinin müvekkiline 3.162,36 Euro ödeme yaptığını, muadil araç bedeli olarak tespit edilen bedelin bakiyesi olan 3.602,35 Euro’nun fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı sigorta yönünden dava tarihinde, davalı sürücü bakımından kaza tarihi itibariyle ayrıca hasar tespit raporu için ödenen 59,20 Euro’nun yargılama giderlerine dahil edilerek tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar beyanlarında özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararı ile; “…Davanın KISMEN KABULÜ ile, 1.911,17 Euro tazminatın davalı sürücü yönünden olay tarihi olan 05/07/2015 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesine göre uygulanacak değişken faiziyle birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru esas alınarak TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE….” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı ve kaza tespit tutanağı ile çelişkili olduğunu, hasarlı aracın kazadan önceki alım değerinin KDV hariç, 8.050,00 EURO olduğunu, buna rağmen, bu rakamdan KDV miktarının düşülmemesi gerektiğini, bu nedenlerle dava edilen miktarın tamamına hükmedilmesi gerektiğini ve kararının hatalı olduğunu ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMM sigortacısına karşı açılan hasar bedelinin tahsiline yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davalı araç maliki ve sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine 4517902 nolu ZMMS poliçesiyle sigortalı … plakalı araçla, 05/07/2015 tarihinde Geyikli yolundan gelip Çanakkale – Ezine yoluna çıkarken, Çanakkale istikametinden Ezine istikametine seyretmekte olan davacı aracının sürücüsü … idaresindeki … Almanya plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının aracının pert olduğu, davacının aracını servise çekiciyle çektirerek gümrüğe bıraktığı, davalının davadan önce davacıya 3.162,36 Euro tazminat ödemesi yaptığı ve davacının kalan bakiye zarar için eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Mahkemece davacının aracındaki hasarın ve kazadaki kusur oranlarının tespiti için 2 kişilik bilirkişi kurulundan 22/11/2017 tarihli bilirkişi raporu aldırıldığı, aldırılan bilirkişi raporuna göre; davalıya sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 75 kusurlu olduğu, davacının aracının sürücüsünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu, araç ağır şekilde hasarlandığından pert total olduğu ve aracın 19/08/2015 tarihinde Bursa Gümrük Müdürlüğüne terk edildiği, aracın kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 6.764,71 Euro olduğu ve aracın hasarlı bir şekilde gümrüğe terk edildiği, yani davacının mal varlığı dışına çıktığından hurda bedelinin tazminattan düşülmesinin söz konusu olamayacağı, dosya içindeki belgelerden davalı sigorta şirketinin davacıya hasar tazminat bedeli olarak 3.162,36 Euro ödediği, davalı sigorta şirketinin hasar yükümlülüğünün 5.073,53 Euro olduğu, ödemeden sonraki davalı sigorta şirketinin bakiye hasar yükümlülüğünün 1.911,17 euro olduğu, ayrıca davacı tarafça Almanya ülkesinde yapmış olduğu 44,62 Euro bilirkişi giderinin karar tarihindeki TL karşılığının da yargılama gideri olarak kabulü ile yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınması gerektiği, eksper raporundaki tespitler ve hasar tutarının bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu, arada çelişki bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun kazanın meydana geliş şekli itibariyle oluşa uygun, taraf ve yargı denetimine elverişli bulunduğu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden yeniden rapor aldırılmasının dosyaya bir katkı sağlamayacağı ve sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Davacı vekili, kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasında çelişki bulunduğunu ve KDV oranının düşülmesinin hatalı olduğunu beyan etmiş ise de; bilirkişi raporunda kaza tespit tutanağına iştirak edilmemesinin gerekçelerinin ve sebeplerinin ayrıntılı olarak açıklandığı, bu sebeplerin oluşa ve kazanın meydana geliş şekline uygun bulunduğu, ayrıca aracın yabancı plakalı olması ve pert total olması karşısında KDV oranının düşülmesinde bir yanlışlık bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/12/2017 tarihli, 2016/256 esas ve 2017/1375 karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2021