Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/504 E. 2021/708 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/504
KARAR NO : 2021/708

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
NUMARASI : 2017/1164 Esas- 2018/615 Karar
DAVA :Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan Bedensel Zarar Sebebiyle )
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2021
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1164 Esas- 2018/615 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,05/08/2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … ili, … ilçesinde, Izmir-Manisa çevre yolunda bulunduğu sırada seyir halinde iken müvekkili sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucunda yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin … Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, kazanın Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturmasının yürütüldüğünü, kaza sonrasında tutulan kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda her iki araç sürücüsünün de kusurlu bulunduğunu, … plaka sayılı aracın davalı … şirketinde kaza tarihini kapsar zorunlu trafik sigorta poliçesinin bulunduğunu, davalı … şirketine davacı müvekkili adına 22/09/2017 tarihinde yazılı başvuruda bulunulsa da, davalı … şirketi tarafından 15 günlük yasal süre içerisinde herhangi bir cevap verilmediği için zorunlu yazılı başvuru şartını yerine getiren davacı müvekkilinin işbu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu bildirerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karışan … plaka saydı araç müvekkil şirket nezdinde 0001-0210-13615063 numaralı Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı bulunup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumlulukları poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, dava konusu sigorta poliçesine yeni genel şartların uygulanmasının gerektiğini, bu nedenle meslekte kazanma gücü kayıp oranı, sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuata göre düzenlenmediğinden kabul edilebilir nitelikte olmadığını, dava konusu geçici iş göremezlik talebi sigorta teminatı kapsamında olmadığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARINDA ÖZETLE;
Mahkemece, dava dışı sürücü … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile davacı sürücü … ‘ın idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu gerçekleşen kaza nedeniyle davacının yaralandığı ve tedavi gördüğü, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma sırasında tarafların uzlaştıkları ve 2016/16495 soruşturma sayılı dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, CMK’nun 253/19 maddesi uyarınca dava konusu eylem nedeniyle uzlaşma sağlanması halinde tazminat davası açılamayacağı, açılmış ise bu tür davalardan feragat edilmiş sayılacağının hüküm altına alındığı, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı … şirketi hakkında da dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; ceza soruşturması aşamasında uzlaşmanın sağlanmış olmasının diğer sorumluluların sorumluluklarını ortadan kaldırmayacağını, uzlaşma tutanağında uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukuki sonuçlarının davacıya hatırlatılmadığını, davacıya dava dışı sürücü tarafından yapılan ödemenin davacının gerçek zararını karşılamadığını, uzlaşmanın KTK’nın 11. Madde uyarınca iptali gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldırılması gerektiğini bildirerek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının zorunlu trafik sigortacısından tazmini istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
5271 sayılı CMK’ nın 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. ” CMK’ nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
Somut olayda, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/16495 soruşturma sayılı dosyasında uzlaşma nedeniyle 5271 sayılı CMK 253. maddesi uyarınca kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Yine dosya içinde bulunan 30/11/2016 tarihli uzlaştırma tutanağında müşteki …’ın şüpheli …’dan olan 900.00 TL maddi tazminat talebi karşılandığı takdirde uzlaşmak istediği yönünde beyanı olduğu, şüphelinin de 900.00 TL yi ödemek suretiyle uzlaşmayı kabul ettiği, böylece 5271 sayılı CMK’nun 253. Maddesi kapsamında uzlaşma usulünün tamamlandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından eldeki dava 20/10/2017 tarihinde açılmıştır. Davacının, asıl fail konumunda bulunan araç sürücüsü … ile uzlaşması aynı eylemden sigorta poliçesi sebebi ile hukuki sorumluluğu üzerine alan davalı … şirketini de kapsamaktadır. Buna göre, davacının 900.00 TL maddi tazminat talebi karşılanmak suretiyle dava dışı sürücü ile uzlaşmış olması nedeni ile bu kaza sebebiyle tazminat davası açamayacağını kabul etmiş olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan uzlaşmanın usulüne uygun olması, uzlaşmanın anlam ve sonuçlarının uzlaşma teklif formu ile usulünce davacıya açıklanması, davacının da bunu okuyup imzalayarak kabul etmesi karşısında, davalı … şirketi hakkında tazminat davası açılamayacağı, bu durumda CMK’nun 253/19 maddesindeki uzlaşmanın sağlanması nedeniyle soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz ve açılmış olan davadan feragat etmiş sayılır hükmü nazara alındığında davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/156 Esas, 2021/70 Karar, 2020/402 Esas 2021/916 Karar, 2016/13482 Esas 2019/3613 Karar sayılı ilamları aynı doğrultudadır.)
Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1- İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1164 Esas- 2018/615 Kararsayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşılıklı taraflar yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının resen HMK’nun 333. Maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
6-HMK’nın 359/4. Maddesi uyarınca, kararın temyiz kanun yoluna tabi olması nedeniyle taraflara Dairemizce tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine temyiz yasa yolu açık olmak üzere 07/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.