Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/467 E. 2021/767 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/467
KARAR NO : 2021/767
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2018
NUMARASI : 2015/422 Esas- 2018/182 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/422 Esas- 2018/182 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, 02.06.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu, müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, olay nedeni ile Alaşehir 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/247 esas sayılı dosyasında, dava dışı … plakalı araç sürücüsü … hakkında kamu davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde, … plakalı motosiklet sürücüsü …’in tali kusurlu, … plakalı motosiklet sürücüsü maktül …’ın da asli kusurlu olduğu anlaşıldığından, … plakalı motosiklet sürücüsü … için taksirle ölüme neden olma suçundan ceza verildiğini, verilen kararın Yargıtay tarafından 07.05.2015 tarihinde onandığını, kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğu tespit edilen ve sürücüsü kazada ölen … plakalı motosikletin, davalı … şirketinin 00010221004758814 numaralı poliçesi ile zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, olayda müvekkilinde kafa tası kırığı, yüz kemiği kırığı, sol gözde çöküklük, kaburga kırığı hasarlarının oluştuğunu, … Hastanesinin 03.07.2014 tarihli engelli sağlık kurulu raporuna göre; vücut fonksiyon kaybının % 47 olarak tespit edildiği ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

CEVAP
Tensip tutanağı ve ön inceleme duruşmasına davet tutanağı tebliğ edilmiş ancak davalı … şirketi duruşmaya gelmemiş, davalı vekili 22/01/2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sunmuş, kusur raporuna ve malüliyet raporuna itiraz ettiğini, denetime elverişli rapor alınması gerektiğini ileri sürmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ” gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporları ve ATK raporlarıyla belirlendiği üzere davaya konu olan kazanın gerçekleşmesinde davalı … şirketince sigortalanan … plakalı motosiklet sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu, davacının bu kaza esnasında kask takmamış olması nedeni ile % 10 oranında talep edebileceği tazminat miktarında indirim yapılması gerektiği, hesaplamanın davacının …’de … Nakliyat ve Gümrük Hizmetleri isimli firmada ofis sorumlusu olarak çalışması aylık kazancının 950,00TL ücret ve 500,00 TL prim şeklinde olduğu belirlendiğinden, bilirkişi raporunda belirlenen asgari ücretin 1.45 katı üstünde olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden belirlenen sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 131.635,25 TL geçici iş göremezlik tazminatı olarak 9.616,30 TL nin davalıdan talep edilebileceği sonucuna varılmış, temerrüdün dava ile gerçekleştiği ” gerekçesiyle davanın 141.251,55 TL üzerinden kabulüne, alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin 5.009,84 TL istemin reddine,karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; zorunlu trafik sigortasının sorumluluk sigortası olduğunu, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanmasının amaçlandığını, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında ölüm veya yaralanmanın veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet verilmiş olması halinde hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edileceğini, zarara uğrayanın zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin yol açtığı durum ve koşullar zararın meydana gelmesine etki yapmış ise tazminat miktarından Borçlar Yasası uyarınca olayda ölenin kusuru bulunduğundan uygun tutarlarda indirim yapılması gerekirken mahkemenin itirazlarına rağmen bu hususu gözardı ettiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
02/03/2013 günü saat 18:43 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile davacının yolcu olarak yer aldığı sürücüsü … olan … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde davacının yaralandığı ve bedensel zararının tazmini için şimdilik 5.000,00 TL’nin karşı yan zorunlu mali mesuliyet sigortacısından tahsilini talep etmiş, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, davaya konu olayda hatır taşıması sebebiyle gerekli indirimin yapılmadığını ve müterafik kusur olarak da %20 yerine %10 oranında indirim yapılmasının hatalı olduğunu belirterek hükmü istinaf etmiştir.
1-) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Genel Hükümlerin Uygulanması” başlıklı 87. maddesi “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” hükmünü içermektedir.
Açıklanan madde hükümden de anlaşılacağı üzere yasa koyucu hatır veya nezaket için hiçbir bedel almadan yolcu götüren aracın işleticisini ve buna bağlı olarak sürücü ve işletenin sorumluluğunu yüklenen zorunlu mali sorumluluk sigortasının sorumluluğunu genel hükümlere tabi tutmuştur. Somut olayda davacı yolcu iki taraflı trafik kazasında yaralanması nedeniyle davasını karşı yan motorsikletinin zorunlu trafik sigortacısına yöneltmiştir. Bu bakımdan karşı araç sigorta şirketi aleyhine açılan işbu davada davacı aleyhine hatır taşıması indirimi yapılamaz. Bu sebeple davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
2-) Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418) Buna göre, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Dava konusu kazada, olaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 01/12/2015 tarihli raporda, mevcut bulgulara göre sonuç iki alternatifli olarak gösterilmiş, mahkemenin hükmüne esas aldığı alternatife göre davacı yolcu olarak bulunduğu motorsiklette kask takmadığı için %10, bindiği motorsikletin sürücüsü olan … %15, karşı yan motorsiklet sürücüsü olan … ise %75 kusurlu olarak tespit edilmiş ve bu kusur düşülüp hesaplanan tazminat hüküm altına alınmıştır.
6098 sayılı Borçlar Yasasının, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile; Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52.maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. “Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
Davacı, sürücüsü … olan motorsiklette yolcu konumunda olup anılan rapora göre kask kullanmaması nedeniyle %10 kusur verilmiştir. Davacının kasksız şekilde nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde yolculuk yapması sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmelidir. Yolculuk yapmaya uygun olmayacak şekilde kasksız yolculuk yapmak gibi hususlar bilirkişi tarafından kusur oranı belirlenirken dikkate alınacak hususlar değildir. Bunun yanı sıra davacı müterafik kusurlu kabul edilmesine rağmen Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre tüm tazminatlar yönünden %20 oranında indirim gerektirirken mahkemece %10 kusur indirimi yapılması doğru olmamıştır. (aynı yönde Yargıtay 17. HD, 2019/968 E. – 2020/4817 K.)
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/04/2018 tarihli 2015/422 esas ve 2018/182 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davalı tarafın yatırmış olduğu 2.377,00 TL istinaf karar harcının davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yolu harcının davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 72,70 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
1-Davanın 125.556,93 TL üzerinden KABULÜNE,
2-Alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
3-Fazlaya ilişkin 20.704,46 TL istemin REDDİNE,
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 8.576,79 TL karar harcının 27,70 TL’sı peşin, 490,00 TL sı da tamamlama harcı olarak alındığından mahsubu ile bakiye 8.059,09 TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-Davacıdan alınan 27,70 TL başvurma harcı, 27,70 TL peşin harç, 4,10 TL TLvekalet harcı, 490,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplamı 549,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 15.877,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı vekilinin hizmet ve mesaisine karşılık hesap edilen taktiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan müzekkere, tebligat, bilirkişi ücrcti olmak üzere toplam 1.900,40 TL yargılama giderinin kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen 1.631,38 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan müzekkere, tebligat ücrcti olmak üzere toplam 74,80 TL yargılama giderinin kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen 10,58 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
11-Kararın taraf vekillerine tebliğine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile 15/09/2021 tarihinde karar verildi.