Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/453 E. 2021/770 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/453
KARAR NO : 2021/770
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/03/2018
NUMARASI : 2017/138 Esas- 2018/41 Karar
İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ 2017/138 ESAS- 2018/41 KARAR SAYILI ASIL DAVA DOSYASINDA ;
DAVA : Faydalı Modele Tecavüzün, Haksız Rekabetin Tespiti, Maddi- Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/09/2021
İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/138 Esas- 2018/41 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
ASIL DAVA
Davacı vekili, davalı adına kayıtlı 2014/10793 nolu “….” başlıklı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Dava konusu olan faydalı modelin ana istemindeki tüm özelliklerin, davalı adına kayıtlı 2013/06579 nolu faydalı model belgesinde açıklandığından, belgenin yeni olmadığını belirtmiş, Amerikan Patenti dökümlerine de dayanmıştır.
ASIL DAVADA CEVAP
Davalı vekili, açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili tarafından davacı aleyhine açılmış olan İzmir FSHHM’nin 2017/39 D.iş sayılı tespit dosyasının etkisini azaltmak, muhtemel tecavüz davasını önlemek ve süreci uzatmak amacıyla bu davayı açtığını, açılan davanın haksız olduğunu savunmuştur.
Öte yandan, mesnet gösterilen dokümanların dava konusu faydalı modelden farklı olduğunu belirterek, haksız davanın reddini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA
Davacı vekili, müvekkiline ait “….” başlıklı 2014/10793 nolu faydalı modele davalı tarafından tecavüzde bulunulduğu, bu durumun İzmir FSHHM’nin 2017/39 D.iş dosyasında alınan bilirkişi raporları ile belirlendiğini belirterek, davalı tarafından müvekkiline ait faydalı modele tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğunun tespitini, men’inin, ref edilmesini, faydalı model hakkından doğan hakları ihlal edilen ürünlerin imalinin, satışının ve dağıtımının, ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesini, tecavüz teşkil eden ürünler ile ürünlerin imal edildiği kalıplara el konulmasını, imha edilmesini ve fazla hakları saklı olmak üzere 1.000 TL maddi, 1.000 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle tahsilini, ilan yapılmasını talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA CEVAP:
Davalı vekili, mahkememizin 2017/39 D.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu, faydalı modelin hükümsüzlüğü konusunda mahkememizin 2017/138 Esas sayılı davayı açtıklarını, Avrupa Patent Ofisinin araştırma raporlarına göre söz konusu faydalı modelin yeni olmadığını savunarak, ihtiyati tedbire itirazda bulunmuş, tedbirin kaldırılmasını ve açılan davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ” Faydalı modele tecavüz ve tazminat davası, derdest hükümsüzlük davasını beklemek durumundadır. Nitekim bu nedenle dosyalar birleştirilmiştir. Öncelikle, faydalı modelin yasal şartları taşıyıp taşımadığına bakılmalıdır. Faydalı modeller yenilik ve sanayiye uygulanabilirlik kriterlerini karşıladıkları ve yasal istisnalardan bağışık oldukları takdirde tescillenebilmektedir. Bununla birlikte, faydalı model tescil sistemi incelemesiz sistemdir. Nitekim, dava konusu faydalı model de, SMK’dan önce yürürlükte olan PatKHK kapsamındaki hükümlere göre başvurularak tescillenmiştir. SMK faydalı modelin başvurusu yapıldığında ilgiliden araştırma raporu talebinde bulunmasını beklemektedir. Araştırma raporu faydalı modelin sıhhati bakımından fikir vericidir. Oysa, yukarıda belirtildiği gibi PatKHK hükümlerine göre faydalı model incelemesiz tescillenirken araştırma raporu zorunluluğu bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, başvuru tarihi itibariyle fotoğrafik anlamda yenilik bulunup bulunmadığı araştırılacak, ancak bu yeniliği nitelikle bir yenilik olması aranmayacaktır. Diğer deyimle faydalı model için buluş basamağı şartı bulunmamaktadır. Bu temel kural halen yürürlükte olan SMK bakımından da geçerlidir.
Dava konusu faydalı modelin geçerliliği konusu PatKHK hükümlerine tabidir.
Faydalı model teknik alanda buluş şartlarını taşımayan, ancak yenilik içeren fikir ve öğretilere verilen belgedir. Faydalı modelin yeni ve sanayiye uygun teknik bilgi ve fikirlere verilmesi yasal bir kuraldır. Bununla birlikte, esaslı inceleme yapılmadan tescil sistemi geçerlidir. Dava konusu faydalı model 15/09/2014 tarihinde başvurularak tescillenmiş olduğundan, PatKHK hükümlerine göre tescil sürecine tabi olmuş ve tescillenmiştir. 10/01/2017’de yürürlüğe giren SMK’nın faydalı modele ilişkin tescil şartlarını düzenleyen hükümleri esas itibariyle önceki mevzuatla aynıdır.
PatKHK döneminde başvurularak elde edilen bir belge olduğu için SMK’nın geçici 1. maddesi uyarınca başvuru tarihindeki mevcut mevzuata göre tescil süreçleri sonuçlandırılmak zorundadır. Dolayısıyla, bunlara ilişkin bir hükümsüzlük değerlendirmesi de aynı mevzuat çerçevesinde yapılmalıdır. Sonraki kanunun, başvuru sahibinin başvuru tarihinde elde ettiği kazanımları bozabilme ihtimalini göz ardı edilmemesi gerekir. Türk Patent ve Marka Kurumunun, SMK öncesinde yapılmış başvuruların tescil sürecinde, eski mevzuatı esas alması geçici maddenin emri gereğidir. Bu hükmün doğal ve sözel yorumu hükümsüzlük davaları bakımından geçerli olmasını gerektirir. Nitekim, önceki mevzuat hükümlerine göre verilen patent ve faydalı modellerde tescil sonrası itiraz süreci istisna edilmiştir. Ayrıca geçici maddenin 4. bendinde hükümsüzlükle ilgili SMK hükümlerinin istisna edildiği açıkça bellidir. Buna göre, işin teknik niteliği de gözetilerek patent vekili ve Türk Patent ve Marka Kurumunun sınai mülkiyet uzmanı makine mühendisi bilirkişilerden rapor alınmıştır. Bilirkişi kurulu 09/01/2018 tarihli raporlarında 2014/10793 nolu faydalı modelin istemlerinin dosya kapsamındaki yenilik bozucu olduğu ileri sürülen dokümanlarla karşılaştırmasını yaparak yenilik şartlarının bulunmadığı sonucuna varmıştır. Değerlendirme ve yöntem yasaya uygundur. Yazılı ve tarih taşıyan önceki dokümanlar incelenmiş, teknik değerlendirmenin dosyayla uyumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Dava konusu faydalı modelin dosyaya sunulan D5 dokümanı karşısında yeniliğinin bulunmadığı belirlenmiştir. Keza 1 nolu ana isteminde D2A dokümanına göre yeni olmadığı belirlenmiştir. Unsurların farklı terimle ifade edilmiş olmasının yarattığı karışıklığında bilirkişilerce teşhis edilerek ayıklandığı anlaşılmıştır. Sonuç itibariyle tüm istemlerin yenilik kriterlerine uymadığı anlaşılmıştır ve hükümsüzlük davasının kabulü gerekmiştir. Davalı taraf, Avrupa Patent başvurusu sürecindeki bir takım dokümanların mesnet gösterilmesi, oradaki sürecin devam etmekte olması gerekçeleri ile o dokümanların yenilik denetlemesinde dikkate alınamayacağı gerekçesiyle itiraz etmiş ve Avrupa Patent süreçlerinin beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Avrupa Patent ofisinde belirtilen patent ve istem değişikliği yapıldığı, oysa tescilli bir faydalı modelin sonradan istemlerinin değiştirilmesinin hukuken mümkün olmadığı bir gerçektir. Başvuru tarihi itibariyle açıklanmış, ilgili tüm yazılı dokümanlar yenilik değerlendirilmesinde dikkate alınmaktadır. Dolayısıyla davalı itirazları yönünde yeni bir araştırma veya bekleme gerekmemektedir.
Buna göre,davalıya tescilli faydalı modelin hükümsüzlük şartları belirlendiğinden ve hükümsüzlük başvuru tarihine kadar etki ettiğinden, açılmış olan faydalı modelin ihlali konulu davanın yasal dayanağının bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Faydalı modele tecavüzün önlenmesi ve tazminat konulu 2017/160 Esas sayılı birleşen dosyadaki davanın da yukarıdaki gerekçeler çerçevesinde reddi gerekmektedir.” gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile; … adına kayıtlı 2014/10793 nolu faydalı modelin hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, kayıttaki ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar DEVAMINA, birleşen davada; faydalı modele tecavüzün önlenmesi, maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin AYRI AYRI REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu dayanak alınarak yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkil şirketin davaya konu faydalı modeli ile Amerikan patentinin kullanım amaçlarının farklı olup ilgili patentin çit inşaatında kullanılan bir yapılanmaya ilişkin olduğunu, bahsedilen patentte yatay ve dikey kirişlerin birbiri ile bağlantısını sağlayan herhangibir kaplama elamanı olmayan bir çit yapılmasını ifade edildiğini, müvekkile ait faydalı model bir çit yapılanması olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava faydalı modelin hükümsüzlüğü, birleşen dava ise faydalı modele tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat davasıdır
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece benimsenen bilirkişi raporunun ayrıntılı ve denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, hükümsüzlüğü istenen faydalı modelin dosyaya sunulan delillere göre ayrı ayrı incelemesinin yapılarak yenilik unsuru taşımadığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/138 Esas- 2018/41 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken harç yeterli olduğundan, yeniden alınmasına yer olmadığına,
4- Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 196,20 TL’nin hazineye gelir yazılmasına
5- İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 15/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.