Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/450 E. 2021/729 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/450
KARAR NO : 2021/729

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2018
NUMARASI : 2017/503 Esas – 2018/518 Karar

KARAR TARİHİ : 08/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2021
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/05/2018 tarihli, 2017/503 esas ve 2018/518 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan … Plakalı aracın müvekkili …’a ait ve onun sevk ve idaresindeki … yabancı plaka araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında taraflarca kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazaya tam ve asli kusuruyla sebebiyet verdiğini, bu durumun kaza sonrasında taraflarca tanzim edilen kaza tespit tutanağı ve çekilen fotoğraf1arla sabit olduğunu, müvekkiline ait ve Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası tamir masrafı Almanya’da bulunan HOS motorlu araç bilirkişi bürosu tarafından düzenlenen 30/08/2016 tarihli fiyat teklifi ile KDV dahil 3.561,74.-EUR olarak tespit edildiğini, davalı tarafın 26/04/2017 tarihinde 750,00.-TL kısmi ödemede bulunduğunu, ödenen tutarın 191.66.-Eur’ya tekabül ettiğini, müvekkilinin aracı yabancı plaka olup müvekkilinin daimi ikametgahının da Almanya olduğundan araçtaki zararın Alman rayiç değerlerine göre belirlenmesi gerektiğini, ayrıca müvekkiline ait araçta meydana gelen zararın tespiti amacıyla alınması zorunlu bilirkişi raporunun tanzimi için müvekkili tarafından 669,38 EUR ödemede bulunduğunu, bu miktarın yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketinin ödemekle yükümlü olduğu hasar miktarı bakımından ihbarı izleyen 8. İş günü sonu olan 14/04/2017 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmolunması gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3.370,08 EUR maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüde düştüğü 14/04/2017 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru Karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, müvekkilinin bilirkişi ücreti olarak ödediği 669,38 EUR ‘nun fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru Karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalıdan tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ,davanın kabulü anlamına gelmemek üzere kusur oranlarının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor aldırılmasını, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sigortalının kusuru oranında sorumlu tutulması gerektiğini, davacının gerçek zararının tespitinin gerektiğini, davacıya 26/04/2017 tarihinde 750,00.-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin hukuki sorumluluğunun sona erdiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararı ile “…Mahkememizce davacının aracındaki hasarın ve kazadaki kusur oranlarının tespiti için 2 kişilik uzman bilirkişi kurulundan aldırılan raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edildiği, buna göre; davacının kazanın oluşumunda kusursuz, davalı araç sürücüsünün ise %100 kusurlu olduğu, davacı aracındaki toplam hasarın 3.561,74 Euro olduğunun anlaşıldığı, hasarın sigorta poliçesi kapsamında kaldığı, davalı sigorta şirketinin davacı tarafa hasar bedeli olarak 26/04/2017 tarihinde 750,00.-TL ödeme yaptığı, ödeme tarihi itibariyle 1 EURO =3,9130 TL olduğu, yapılan kısmi ödemenin 191,66.-Euroya karşılık geldiği, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 3.370,08.-Euro anlaşılmakla davanın bu miktar üzerinden kabulüne, faizin davalı sigortanın kısmi ödeme yaptığı 26/04/2017 tarihinden itibaren başlatılmasına, ayrıca davacı tarafça Almanya ülkesinde yapmış olduğu bilirkişi gideri olan 669,38 Euro luk miktarın makul olduğu kanaatine varılarak yargılama gideri olarak kabulü ile yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına…..davanın kabulü ile; 3.370,08 Euro hasar tazminatının 26/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez bankası efektif satış kuru üzerinden TL cinsinden hesaplanarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 669,38 Euro bilirkişi ücretinin karar tarihindeki TL karşılığının yargılama gideri olarak yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına….” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafa poliçe limitleri dâhilinde araç hasarına karşılık, maddi tazminatın ödendiğini ve bu ödeme ile müvekkil şirketin sorumluluğu sona erdiğini, ancak buna rağmen bilirkişi raporunda tespit edilen miktarın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, fazlaya ilişkin talepler işçilik bedellerinin piyasa gerçeklerinden oldukça uzak ve fahiş olarak belirlenmesinden kaynaklanmakta olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğu dâhilinde olmadığından reddi gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMM sigortacısına karşı açılan hasar bedelinin tahsiline yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-Dava konusu somut olayda; olay tarihi olan 21/07/2016 günü davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan … plakalı aracın davacı …’a ait ve onun sevk ve idaresindeki … yabancı plakalı araca arakadan çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının davadan önce davalıya hasar bedelinin tahsili amacıyla başvuru yaptığı, davalının 26/04/2017 tarihinde 191,66 Euro karşılığı 750,00 TL ödeme yaptığı, davalı tarafça davacının bakiye araç zararı ödenmediğinden, davacının ödenen kısmın mahsubundan sonra kalan tutarın tahsili amacıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalının kazaya karışan … plakalı araç için 20/06/2016-2017 dönemi için 311000026646497 nolu ZMMS poliçesi düzenlediği ve teminat limitinin 31.000,00 TL olduğu görülmektedir.
Mahkemece; davacının aracındaki hasarın ve kazadaki kusur oranlarının tespiti için trafik ve makine mühendisi 2 kişilik bilirkişi kurulundan 07/03/2018 tarihli bilirkişi raporu aldırıldığı, aldırılan bilirkişi raporuna göre; davalıya sigortalı … plakalı sayılı araç sürücüsü …’ in kazanın oluşumunda % 100 tam kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, dava konusu … plaka sayılı araçta kaza nedeniyle yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 3.561,74.-EUR ( KDV dahil ) hasar meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin davacı tarafa hasar bedeli olarak 26/04/2017 tarihinde 750,00.-TL ödeme yaptığı, ödeme tarihi itibariyle 1 EURO =3,9130 TL olduğu, yapılan kısmi ödemenin 191,66.-Euroya karşılık geldiği, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 3.370,08.-EURO ( KDV dahil ) olduğu, hasarın sigorta poliçesi kapsamında kaldığı, ayrıca davacı tarafça Almanya ülkesinde yapmış olduğu 669,38 Euro bilirkişi giderinin karar tarihindeki TL karşılığının da yargılama gideri olarak kabulü ile yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınması gerektiği, ayrıca davalı tarafça yargılama esnasında aldırılan bilirkişi raporuna itiraz edilmediği, bu şekilde davacı lehine usuli kazanılmış hak da oluştuğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
2-Ne var ki; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Buna göre; davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle sorumluluğuna esas poliçe teminat limitinin 31.000,00 TL olmasına göre, davalının sorumluluğunun poliçe teminat ile sınırlı olduğunun hükümde belirtilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentte açıklanan gerekçelerle esastan reddine; yerel mahkemenin kararının yukarıda (2) nolu bentte açıklanan gerekçelerle kaldırılmasına; ancak dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ESASTAN REDDİNE, res’ en yapılan inceleme sonucunda ise İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/05/2018 tarihli 2017/503 Esas ve 2018/518 Karar sayılı kararının yukarıda (2) nolu bentte açıklanan gerekçelerle HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)DAVANIN KABULÜ İLE;
3.370,08 EURO hasar tazminatının (davalı poliçe teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) 26/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez bankası efektif satış kuru üzerinden TL cinsinden hesaplanarak davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
669,38 EURO bilirkişi ücretinin karar tarihindeki TL karşılığının yargılama gideri olarak yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına,
b)Alınması gereken 890,30-TL harçtan peşin alınan 222,58 – TL harcın mahsubu ile bakiye 667,72 – TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Peşin harç için yapılan 222,58-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan 853,70 – TL yargılama gideri ile 669,38 EURO bilirkişi ücretinin karar tarihindeki TL karşılığı olan 3.474,89 – TL olmak üzere toplam 4.328,59 – TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan ve istinaf edenin sıfatı nazara alınarak 2.180,00 – TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)Taraflarca yatırılıp kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran ilgilisine iadesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 890,29 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 223,00 TL ‘ nin mahsubu ile bakiye kalan 667,29 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK.nun 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine ,
b)Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalı tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davalı tarafa iadesine,
e)Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
f)Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362-(1)-a) maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/09/2021