Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/442 E. 2021/723 K. 08.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/442
KARAR NO : 2021/723

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2018
NUMARASI : 2016/1097 Esas – 2018/66 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/09/2021
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2018 tarihli, 2016/1097 esas ve 2018/66 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile dava dışı …. Ltd. Şti. firması arasında düzenlenen sözleşme gereği dava dışı firmaya çek karnesi verildiği dava dışı firmanın da çek karnesinden 9 adet çeki borcuna karşılık davacı şirkete verdiğini,davacıya verilen çeklerin davacı tarafından süresinde ibraz edildiğini ancak karşılıksız çıktığını ,bunun üzerine davalı bankadan çeklerin karşılıksız kaşesinin vurularak yasal yükümlülük bedellerinin kendilerine ödenmesi için başvurulduğu halde banka tarafından ‘İst.Anadolu 8. Asliye Tic. Mah. ‘ nin 09.06.2015 tarihli ve 2015/1386 esas sayılı tedbir kararının 2. bendi ile davacı şirketin yönetim ve karar organlarının kambiyo senedi düzenlemek ve davacı şirketin banka hesaplarından para çekmek dahil her türlü karar ve işlemlerin ve tasarrufların geçerliliğinin kayyım olarak resen tayin olunan Mali Müşavir ….’nın onayına tabi tutulmasına karar verildiği’ gerekçesi ile yasal yükümlülük bedellerinin ödenmediğini ve çeklere karşılıksız şerhinin vurulmadığını,bankanın bu tasarrufunun doğru olmadığını,çeklerin borçlu şirketin iflas erteleme talebinden önce kendilerine verildiğini, çeklerin iflas erteleme talebinden sonra düzenlenmediğini, bankanın ödemekle yükümlü tutarların belli olduğunu bu nedenle 9 adet karşılıksız çıkan çekten dolayı bankanın yasal sorumluluk tutarı olan 11.610,00 TL’ nin müracaat tarihinden itibaren öncelikle 5491 sayılı Çek Kanununda belirlenen günlük binde üç gecikme cezasının uygulanarak ödenmesine ,bunun mümkün olmaması halinde en yüksek ticari faiz uygulanmak sureti ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çeklerin İst.Anadolu 8.Asliye Tic.Mah.nin 09.06.2015 tarih ,2015/1386 E.Sayılı tedbir kararı uyarınca kayyım onayı taşımaması nedeni ile çek üzerinde işlem yapılmadığını beyan etmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararı ile “…. Davalı Banka ile dava dışı ….Ltd.Şti firması arasında düzenlenen sözleşme, İst.Anadolu 8.Asliye Tic.Mah.nin 09.06.2015 tarih ,2015/1386 E.Sayılı tedbir kararı dosya içersinde mevcuttur.Bankacılık açısından davalı Banka’nın yaptığı işlemin doğru olop olmadığı,davacının alacak talebinin haklı olup olmadığı ve varsa alacak miktarının hesaplattırılması için dosya Bankacı Bilirkişiye tevdi edilmiş rapor alınmıştır.İddia ,savunma, Davalı Banka ile dava dışı ….Ltd.Şti firması arasında düzenlenen sözleşme, İst.Anadolu 8.Asliye Tic.Mah.nin 09.06.2015 tarih ,2015/1386 E.Sayılı tedbir kararı birlikte değerlendirildirildiğinde; Davalı Banka ile dava dışı ….Ltd.Şti firması arasında düzenlenen sözleşme ile dava dışı firmaya çek karnesi verildiği,dava dışı firmanın da davacı şirkete ticari ilişki çerçevesinde 9 adet çek keşide ederek borcuna karşılık davacı şirkete verdiği,vadesi geldiğinde davacı şirketin davalı bankaya müracaat ederek çekleri ibraz ettiği,davalı bankanın İst.Anadolu 8.Asliye Tic.Mah.nin 09.06.2015 tarih ,2015/1386 E.Sayılı tedbir kararı uyarınca karşılıksız işlemine tabi tutmadan çekleri işleme koymadığı,davacının bu işleme itiraz ederek yasal yükümlülük bedellerini istediği,burada davalı Bankanın İst.Anadolu 8.Asliye Tic.Mah.nin 09.06.2015 tarih ,2015/1386 E.Sayılı tedbir kararı uyarınca hareket ettiği ve çek üzerinde kayyım onayı olmadığından işleme tabi tutmadığı,kayyım onayı olsa idi bankanın işleme tabi tutmasının mümkün olduğu anlaşılmasına göre ,Bankacı Bilirkişinin de raporunda aynı hususlara değinildiği,davacının bu şartlar altında 9 adet çekin yasal yükümlülük bedellerini talep etmesinin yerinde olmadığı anlaşılmakla davanın reddine…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; çeklerin müvekil firmaya verilme tarihinin iflas erteleme öncesinde olduğunu, mahkeme bu konuda gerekli kovuşturmayı yapmadığını, başvuru içeriği uygun olmasına rağmen iflas erteleme tarihi öncesi çeklerin düzenlenmiş olduğu hususunun incelenmediğini, müvekil firmanın, davalının iyi müşterisi olup iyi niyetli ve dürüst olduğunu, çeklerin ibrazı aşamasında davalı kurumun hiçbir organı kayyumun onayına sunulma konusunda uyarmadığını, çeklerin davalı bankaya sunulması hususunun teminat bedeline ilişkin olduğunu, iflas erteleme aşamasında bütün ödemeleri durdurulmuş bir şirket kayumunun bu maanada fonksiyonel bir işlem yapması da söz konusu olmadığını, Bilirkişinin aleyhe olan değerlendirmesi de kabul edilir olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalı banka tarafından davacının ibraz ettiği çeklerin yasal sorumluluk tutarlarının ödenmemesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davalı Banka ile dava dışı ….Ltd.Şti. arasında düzenlenen sözleşme ile dava dışı firmaya çek karnesi verildiği, dava dışı firmanın da davacı şirkete ticari ilişki çerçevesinde 9 adet çek keşide ederek borcuna karşılık davacı şirkete verdiği, vadesi geldiğinde davacı şirketin davalı bankaya müracaat ederek çekleri ibraz ettiği,davalı bankanın İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.06.2015 tarihli ve 2015/1386 esas sayılı tedbir kararı uyarınca karşılıksız işlemine tabi tutmadan çekleri işleme koymadığı, davacının bu işleme itiraz ederek 9 adet çek karşılığı 9×1.290,00 TL= 11.610,00 TL yasal yükümlülük bedellerini istediği, burada davalı bankanın iflas erteleme davasında verilen İstanbul Anadolu 8.Asliye Tic. Mah.nin 09.06.2015 tarih ve 2015/1386 esas sayılı tedbir kararı uyarınca hareket ettiği ve çek üzerinde kayyım onayı olmadığından işleme tabi tutmadığı ve çeklerin yasal sorumluluk bedellerini ödemediği anlaşılmaktadır.
Ancak somut olayda; davacının çek hamili olduğu, davalı bankanın yükümlülüğünün 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesinden kaynaklandığı, bankanın bir nevi garanti borcu olan yükümlülüğünü iflasın ertelenmesi davasının ve kayyım onayının etkilemediği, bankanın garanti ettiği çek sorumluluk bedelini hamile ödemekle yükümlü bulunduğu değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış ve yanılgılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. (benzer nitelikte Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 15/02/2016 tarihli 2015/12627 esas – 2016/233 karar sayılı ilamı).
Bu nedenlerle; yerel mahkemenin kararının davacı lehine kaldırılmasına; dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/01/2018 tarihli, 2016/1097 Esas ve 2018/66 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın KABULÜNE, toplam 11.610,00 TL alacak bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 793,07 TL karar harcından peşin alınan 198,27 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 594,80 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Davacı tarafından yapılan ilk masraf 231,77 TL ilk masraf, 350,00 TL bilirkişi gideri, 79,00 TL tebligat ile posta gideri olmak üzere toplam 660,77 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
e)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihindeki AAÜT gereğince kabul edilen toplam tutar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)Taraflarca yatırılıp kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,

2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davacının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 98,10 TL, tebligat ile posta masrafı 59,13 TL olmak üzere toplam 157,23 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
e)Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362-(1)-a) maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/09/2021