Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/423 E. 2021/654 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/423
KARAR NO : 2021/654
KARAR TARİHİ: 08/07/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2018
NUMARASI : 2017/432 Esas ve 2018/409 Karar
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/04/2018 tarihli, 2017/432 esas ve 2018/409 karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ ye ait, … idaresinde bulunan ve davalı … Sigorta A.Ş.nezdinde 15.10.2015/2016 tarihleri arasında 16952206 sayılı ZMS. (Trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı otobüs 05.09.2016 tarihi saat 14:55′ de, … ili … ilçesinde önünde aynı yöne seyreden ve trafik zorunluluğu nedeniyle yavaşlayan müvekkili … idaresindeki… Almanya plakalı araca asli tam kusurlu olarak arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kaza sonrası trafik sıkışıklığı nedeniyle taraflar arasında trafik kaza tespit tutanağı düzenlenmediğini, sigortalı otobüs sürücüsü sigortaya başvurması için müvekkiline gerekli evrakları verdiğini,müvekkil aracında oluşan maddi zarardan davalı sigorta şirketinin poliçe teminatı dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkilinin Almanya trafiğine kayıtlı aracında kaza sonrası Almanya’ da bulunan … Bilirkişi Bürosu tarafından düzenlenen 09.12.2016 tarihli fiyat teklifi ile KDV. dahil tamir masrafı 6.717,36-EUR olarak tespit edildiğini, ayrıca bilirkişi raporunun tanzimi için müvekkili tarafından 858,47-EUR ödeme yapıldığını, davalıya 01.03.2017 tarihinde yapılan hasar ihbarını davalının 15 gün içinde cevaplamadığını, bu nedenle 14.03.2017 tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğünü belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.717,36-EUR maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 14.03.2017 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki TCM Bankası Efektif satış kuru karşılığı TL. olarak davalıdan tahsiline, müvekkili bilirkişi ücreti olarak ödediği 858,47 EUR’nun fiili ödeme tarihindeki TCM Bankası Efektif satış kuru karşılığı TL olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle … plakalı otobüsün … Sigorta A.Ş.de taşımacılık poliçesi olduğunu, bu nedenle söz konusu kazadan kaynaklanan tazminat … plakalı aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk poliçesinden karşılanması gerektiğini, kusurlu aracın taşımacılık poliçesine gitmeden doğrudan trafik sigortasından talep etmek mümkün olmadığından husumet itirazı nedeniyle davanın ret edilmesi gerektiğini, kazadan sonra kaza tespit tutanağı düzenlenmemiş olduğundan ortada bir trafik kazasının olup olmadığı da belli olmadığını, kaza tespit tutanağı olmadan sadece davacı beyanıyla bir husumet yöneltilmesi de mümkün olmadığını, bu yüzden meydana geldiği iddia edilen kazanın gerçekleşip gerçekleşmediğinin resmi bir şekilde davacı tarafından ispatı gerektiğini, bu hususta … plakalı araç sürücüsünün beyanı dikkate alınmamalı, iki sürücünün aralarında anlaşıp ortada bir trafik kazası mevcut değilken veyahut farklı bir trafik kazası geçirilmiş olmasına rağmen kendileri geçirmiş gibi göstermeleri hayatın olağan akışına aykırı bir durum teşkil etmeyeceğini, yani böyle bir durumla karşılaşılması gayet mümkün olacağı bu nedenlerle davacının gerçekten bir trafik kazası geçirip geçirmediğini, geçirdiyse kimlerin bu kazaya karıştığını resmi bir şekilde davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, talep edilen zararın sigorta teminatı kapsamında olduğu kabul edilse dahi hasar tespiti için hakem bilirkişi tayini yoluna gidilmesi gerektiğini, talep edilen zararın fahiş olduğunu, kusur ve zararın ispata muhtaç olduğunu, davacının talep ettiği 858,47 EUR tutarındaki bilirkişi ücretinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, bilirkişi ücretinin fahiş olduğunu belirterek açılan iş bu haksız davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince”… … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda %100 kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, davacı aracındaki toplam hasarın 6.717,36 – Euro olduğu, hasarın sigorta poliçesi kapsamında kaldığı anlaşılmakla; 6.717,36 Euro hasar tazminatının 14/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek, 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez bankası efektif satış kuru üzerinden TL cinsinden hesaplanarak davalıdan (poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) tahsili ile davacıya verilmesine; 858,47 Euro bilirkişi ücretinin karar tarihindeki TL karşılığının yargılama gideri olarak yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına, ..” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza sonrası kaza tespit tutanağı tutulmamış olup bilirkişi raporunda kazanın gerçekleşmesine sebebiyet verecek unsurlar (hava durumu, yol şartları vb.) değerlendirmeye alınmadığını, bilirkişi raporuna itiraz edildiğini, ancak İstanbul Trafik İhtisas Dairesi’nde bilirkişi heyetinden ayrıntılı, denetime elverişli ve gerekçeli rapor talep edilmiş olsa da talebimiz reddedildiğini, eksik ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamayacağını, davacının işbu dava dosyasındaki talep miktarının fahiş olduğunu, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilmiş olan … Bilirkişi Bürosu nezdinde alınan bilirkişi raporunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını, raporun yokluklarında alındığını, tek taraflı beyana dayalı yokluklarında yapılan değerlendirmelerin hukuki dayanaktan yoksun olup kabulünün mümkün olmadığını belirterek; Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, bilirkişi incelemesi ile müvekkili şirketçe poliçe üst limitinden daha fazla ödeme yapılamayacağı dikkate alınarak yeniden hasar hesabı yapılmasına, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan davalı ZMM sigortacısına karşı açılan hasar bedelinin tahsiline yönelik maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; olay tarihi olan 05/09/2016 günü saat 14.55 sıralarında davalı sigorta şirketine ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı olan dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otobüs ile … ili … ilçesinde seyir halinde iken önünde aynı yönde giden davacının maliki ve sürücüsü olduğu … Almanya plakalı araca arkadan çarptığı, bu kaza neticesinde davacının aracında hasar oluştuğu, davacının davadan önce davalıya hasar bedelinin tahsili amacıyla ihtarname gönderdiği, ihtarın davalıya 01/03/2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının ödeme yapmadığı, ihtara rağmen davalı tarafça davacının araç zararı ödenmediğinden, davacının eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.
Mahkemece davacının aracındaki hasarın ve kazadaki kusur oranlarının tespiti için 3 kişilik bilirkişi kurulundan 19/02/2018 tarihli bilirkişi raporu aldırıldığı, aldırılan bilirkişi raporuna göre; davalıya sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı, davacı aracındaki toplam hasarın 6.717,36 – Euro olduğu, hasarın sigorta poliçesi kapsamında kaldığı, ayrıca davacı tarafça Almanya ülkesinde yapmış olduğu 858,47 Euro bilirkişi giderinin karar tarihindeki TL karşılığının da yargılama gideri olarak kabulü ile yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınması gerektiği, eksper raporundaki tespitler ve hasar tutarının bilirkişi raporu ile uyumlu olduğu, arada çelişki bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun kazanın meydana geliş şekli itibariyle oluşa uygun, taraf ve yargı denetimine elverişli bulunduğu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden yeniden rapor aldırılmasının dosyaya bir katkı sağlamayacağı ve sonuca etkili olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin kararında usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak davalı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/04/2018 tarihli, 2017/432 esas ve 2018/409 karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.790,39 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 447,60 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.342,79 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın 6100 sayılı HMK.”nun 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a maddesi gereğince miktarı itibariyle kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/07/2021