Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/420 E. 2021/698 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/420
KARAR NO : 2021/698

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2017
NUMARASI : 2015/605 Esas- 2017/1401 Karar
DAVA : Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/09/2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/605 Esas- 2017/1401 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı … vekili ve davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin üyesi olduklarını, davalı kooperatifin 2014 yılı olağan genel kurul toplantısını 19/04/2015 tarihinde yaptığını, hazirun cetvelinde kayıtlı üye sayısının 1631 olduğunu, toplantıya 228 üye asaleten, 357 üye vekaleten olmak üzere toplam 585 üyenin katıldığını, 22 adet üyesinin hazirun listesindeki imzaları ile oy verme listesindeki imzalarının gözle görülür şekilde farklı olduğunu, 4 adet asil üye ile ilgili vekaleten oy kullanan vekillerin kendilerine verilen bir vekaletname olmadığı halde oy kullandıklarını, 31 adet üyenin hazirun listesinde imzası olmadığı halde oy verme listesini imzaladıklarını, 5 adet asil üyenin kooperatif üyesi olmadığı ve hazirun cetvelinde ismi olmadığı halde hazirun cetvelini imzalayarak toplantıya katıldıklarını ve oy kullandıklarını, oy kullanma listesinde vekaleten oy kullananın ad ve soyad hanesinin açılmadığını, toplantıya katılmaya yetkili olmayan kişilerin karara katıldıklarını, bundan önceki 21/04/2013 tarihli 2012 yılının genel kurul kararlarının İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/2017 esas sayılı kararı ile iptal edildiğini, şu an tasfiye memuru olanların bu konularda ehil olmadıklarını, davalı kooperatifin hem tasfiye memuru hem de yönetim kurulu üyesi olan davalı gerçek kişilerin kooperatifi 15 yıldır yönettiklerini ve mevcut yönetim hakkında İzmir C. Başsavcılığı’nın 2013/67365 sayılı dosyasında “kooperatifi zarara uğratmak, nitelikli zimmet, görevi kötüye kullanmak, nitelikli dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik” suçlarından dolayı soruşturmanın devam ettiğini, davalı kooperatifin borç-alacak listesi ile bilanço düzenleyip üyelere bildirmediğini ve genel kurulun onayına sunmadığını, bilgi edinme hakkının ihlal edildiğini belirterek, davalı kooperatifin 19/04/2015 tarihli genel kurulunun ve bu genel kurulda alınan tüm kararların iptaline, tasfiye memurları olan diğer davalıların TTK’nın 537/2 maddesi uyarınca görevden alınarak yerlerine …, … ve … isimli kişilerin atanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalılar Kooperatif ve … vekili, 19/04/2015 tarihinde yapılmış olan genel kurul toplantısında iptali gerektirir hiçbir eksikliğin bulunmadığını, Bakanlık temsilcilerini gözetim ve denetiminde çoğunluğun sağlandığını, kararların iptalinin istenebileme koşullarının 1163 sayılı KK’nın 53. maddesinde belirtildiğini, kararların tümünün iptali şeklinde bir isteğin ileri sürülemeyeceğini, her bir gündem maddesinin ayrı ayrı görüşülerek oylandığını ve birbirinden bağımsız olduğunu, hazirun cetvelinin yönetim tarafından genel kurula katılan üyelerin sayısı belirlenmek üzere hazırlanmış olan ortaklar listesi olduğunu, çoğunluğun olup olmadığını belirlemek amacını taşıdığını, genel kurulun devamı sırasında gecikerek gelen ortak veya vekillerinin hazirun cetvelini imzalama olanağının olmayabileceğini, ancak genel kurula katılarak oylarını kullanabileceklerini, yeni gelen üyelerin fark edilmemesi halinde imzaların alınmamış olabileceğini, üyelerin oy kullanma hakkından mahrum edilemeyeceğini, toplantıya geç gelen 31 üyenin oylarını kullandıklarını, oyların geçerli olduğunu, çoğu kez imzaların acele ve ayakta ters olarak atıldığını, 21 üyenin oyunu kullandığını ve itirazda bulunmadığını, bu kişiler dinlendiğinde olayın aydınlanacağını, “4 ortağın vekalet vermedikleri” yönündeki iddianın asılsız olduğunu, üyelerin oy kullanırken kimliklerini göstermekte ve listedeki kişi olarak oyunu kullanıp imza atmakta olduklarını, tasfiye kurulunun görevden alınması isteğinin yasa dışı bir istek olduğunu, yeni organ seçilmesi için mahkeme kararı ile kayyım ataması yapılabileceğini, genel kurulun iptali davalarının sadece kooperatif tüzel kişiliği aleyhine açılabileceğini, müvekkili …’a husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, müvekkili … hakkındaki davanın öncelikle husumet yönünden, bu olmadığı takdirde her iki müvekkili hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesi diğer davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak bu davalılar bu davaya cevap vermemişlerdir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ” (1) numaralı gündem maddesinde divan heyetinin seçimi yapılmış olup, bu maddede alınan karar oy birliği ile alındığından, karara karşı 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 53. maddesi gereğince red oyu kullanılmadığından ve muhalefet şerhi de yazdırılmadığından ya da yazılı olarak sunulmadığından, bu maddenin iptaline ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir.
(2) numaralı gündem maddesinde divana tutanağı imzalama yetkisi verilmiş; (3) numaralı gündem maddesinde 2014 yılı yönetim kurulu faaliyet raporu ve denetim kurulu raporu ile bilanço ve gelir gider tablosu ayrı ayrı okunarak oylamaya sunulmuş; (4) numaralı gündem maddesinde okunan rapor ve hesaplar müzakere edilmiştir. Gerek bu maddelerde gerekse (8) numaralı maddede alınmış bir karar bulunmadığından, bu maddeler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
(5) numaralı gündem maddesinde yönetim kurulu 236 red oyuna karşılık 349 kabul oyu ile oy çokluğuyla, denetim kurulu da 233 red oyu ile 372 oy çokluğuyla ibra edilmiştir. Genel kurul 585 üyenin katılımı ile toplandığından, bu sayının esas alınması gerekir. Bu doğrultuda da karar nisabı 293’tür. 349 üyenin olumlu oy kullanması karşısında karar nisabının sağlandığı anlaşılmıştır. Yine denetim kurulunun ibrasında da 605 oy kullanılmış olup, ortada mükerrer oy kullanma ya da toplantıya sonradan katılan üyelerin hazirun cetvelini imzalamama ihtimali bulunduğundan, denetim kurulunun ibrası yönünden de karar nisabının sağlandığı kabul edilmiştir.
(6) numaralı gündem maddesinde 2014 yılı yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimi yapılmış; (7) numaralı gündem maddesinde huzur hakları görüşülerek yönetim kurulu başkanına aylık net 2.000,00 TL, üyelerin her birine aylık net 1.000,00 TL, denetim kurulu asil üyelerinin her birine aylık net 500,00 TL huzur hakkı verilmesi 230 kabul oyu ile kabul edilmiş, aidatların aylık 15,00 TL olması konusunda oy çokluğu ile karar alınmış, tahmini bütçe ise oy birliği kabul edilmiş ve fasıllar arası aktarma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesine oy birliği ile karar verilmiştir. (6) numaralı madde ile ilgili değerlendirme yapıldığında; seçimlere iki liste katılmıştır. Pembe renkli 1. liste 190, beyaz renkli 2. liste ise 235 oy almıştır. 585 üyenin toplantı yerinde bulunması durumunda 1. listenin seçimi kazanabilmesi için en az 293 ortağın bu liste lehine oy kullanması gerekli olup, oy çokluğu ile seçildiği ileri sürülen 2. liste ancak 235 oy alabildiğinden, 160 üye hiçbir listeye oy vermeyip çekimser kaldığından ve bunun olumsuz oy olarak nitelendirilmesi gerektiğinden, bu durumda karar nisabının sağlandığından söz edilemeyeceğinden, (7) numaralı madde yönünden değerlendirme yapıldığında ise; bu maddenin görüşülmesine geçildiğinde salonda kaç kişinin olduğu belirgin olmadığından, aksi kanıtlanmadığı sürece toplantı salonunda 585 üyenin bulunduğunun kabul edilmesi gerekli olup, huzur hakları 230, aidat miktarı ise 223 oyla kabul edildiğinden alınan bu kararda da karar nisabının sağlanmadığı kabul edilmiştir.
Benimsenen bilirkişi raporunda da açıklandığı şekilde; dava konusu genel kurul toplantısında alınan (6) ve (7) numaralı kararlar yönünden karar nisabı oluşmadığından bu kararların yok hükmünde olduğunun tespitine, (2), (3), (4) ve (8) numaralı maddelerde alınmış bir karar bulunmadığından bu maddeler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, (1) ve (5) numaralı kararlar yönünden ise (1) numaralı karar oy birliği ile alındığından, (5) numaralı kararda ise karar nisabı sağlanmış olup, red oyu ve muhalefet şerhi bulunmadığından, bu kararlara ilişkin isteğin reddine, tasfiye memurları olan davalılar hakkındaki davanın ise TTK’nın 537. maddesi gereğince haklı sebebin varlığının ortaya konmamış ve ispat edilememiş olduğu” gerekçesiyle Davalı kooperatif hakkında açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalı kooperatifin 19/04/2015 tarihli genel kurul toplantısında “6” ve “7” numaralı maddelerde alınan kararların mutlak butlanla batıl olduğunun ve yok hükmünde olduğunun TESPİTİNE, “2”, “3”, “4” ve “8” numaralı maddelerde alınmış bir karar bulunmadığından, bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, “1” ve “5” numaralı maddelerde alınan kararlara ilişkin isteğin REDDİNE, Tasfiye memurları olan diğer davalılar hakkındaki davanın REDDİNE karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, tasfiye memurları ile ilgili iddiaları hakkında herhangi bir inceleme yapılmadığını, ceza mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, 1 ve 5 nolu maddelerde alınan kararlara ilişkin isteğin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını her gündem maddesinde nisap kontrolü yapılmadığını bu sebeple kararın doğru olmadığını ileri sürere kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, hazirun listesindeki ortakların imza sayısı ile oy kullanan ortakların imza sayılı birbirini tutmadığı için sadece oy kullananların sayısının nisaba esas alınması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesi talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, genel kurul kararının iptali ve tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İstinaf kanun yoluna başvuranların dilekçelerinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına, mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun iptali istenen genel kurulda alınan her kararı ayrı ayrı inceleyip gerekçelendirerek somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/605 Esas- 2017/1401 Karar sayılı kararına karşı taraf vekillerinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-a) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-a)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 31,40 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4,50 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
B) Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının HMK’nun 333. Maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 07/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.