Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/408 E. 2021/651 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/408
KARAR NO : 2021/651

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2016 (Dava), 28/12/2017 (Karar)
NUMARASI : 2017/80 Esas, 2017/1389 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/07/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/07/2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/80 Esas- 2017/1389 Karar sayılı dosyasından yapılan yargılama neticesinde verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

DAVA; Davacı vekili, 04/09/2015 tarihinde müvekkilinin …. plakalı aracı ile seyir halinde iken davalı …..Ltd.Şti’ne ait olup sürücüsü davadışı ….’ın yönetiminde bulunan …. plakalı aracın hızla gelmesi ve duramayarak müvekkilinin aracına çarpması sonucunda, müvekkilinin aracının da önünde bulunan davadışı aracı çarpması suretiyle zincirleme trafik kazasının meydana geldiğini, diğer davalı …. A.Ş’nin …. plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olduğunu, müvekkilinin aracının ön ve arka kısımlarından ağır hasar gördüğünü, tespit yaptırıldıktan sonra hurda fiyatına 6.000-TL’ye satıldığını, davalı sigorta şirketinin yalnızca 2.687-TL ödeme yaptığını, aracın kaza öncesindeki değerinin 23.000-TL olduğunu belirterek, giderilmeyen zararı olan 14.313,00-TL’nin davalılardan kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …. A.Ş vekili, …. plakalı aracın müvekkili tarafından sigortalandığını, kazada …. plakalı araç sürücüsü ….’ ın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda belirtilen kusurlardan 52/1b’ ye göre tali kusurlu, davacının ise aynı kanunun 56/1c’ ye göre asli kusurlu olduğunu, mahkemece kusur ve gerçek zarar miktarının tespit edilmesi gerektiğini, dava açılmadan önce ekspertiz incelemesi sonucunda belirlenen 2.687,00 TL zararın müvekkili sigorta şirketince davacıya ödendiğini, tespit bilirkişi raporundaki parça ve onarım fiyatlarının fahiş olduğunu, hasarlandığı belirtilen parçaların davaya konu kaza ile uyumlu olup olmadığının belli olmadığını, aracın pert kabul edilmesi gerekecekse sovtaj değerinin de belirlenmesi gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….Ltd.Şti vekili, müvekkili şirketin maliki olduğu …. plakalı aracın diğer davalı …. A.Ş.’ ye ZMMS ile sigortalı olduğunu, kusur nitelemesinin hatalı olduğunu, tespitteki hasar bedeli, araç değeri, aracın pert/hurda bedelinin gerçeği yansıtmadığını, sigortalı aracın kaza tarihindeki 2.el piyasa rayiç bedeli ile hurda (sovtaj) değerinin belirlenmesi gerektiğini beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece, “…Davalı sigortalısına ait aracı kullanan ….’ın bilirkişi raporunda belirtilen gerekçelerle %75 oranında, davacı sürücü ….’nın %25 oranında kusurlu olduğu, davadışı 3. Araç sürücüsü ….’nın kusurunun bulunmadığı, bilirkişi raporu uyarınca davacıya ait araçta yedek parça, işçilik ve KDV dahil 24.936,52 TL hasar meydana geldiği, davacının aracının kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 20.000,00 TL olduğu, hasar bedelinin aracın piyasa rayiç değerini aşması nedeniyle tamirinin ekonomik olmayacağı ve pert total işlemine tabi tutulması gerektiği, aracın sovtaj değerinin 6.000,00 TL olması karşısında gerçek zarar miktarının (20.000,00 – 6.000,00)= 14.000,00 TL olduğu, davacının kusur oranı olan %25 oranında indirim yapıldığında, davalı sigorta ve işletenin 10.500,00 TL hasardan sorumlu olduğu, davalı sigortanın 13/11/2015 tarihinde yaptığı 2.687,00 TL ödeme mahsup edildiğinde davcanın bakiye hasar bedeli alacağının 7.813,00 TL olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve hasar bedelinin poliçe limiti dahilinde kaldığı, davadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvuru üzerine davacıya 13/11/2015 tarihinde kısmi ödeme yapıldığından, hasar dosyası içerisindeki belgelerden başvuru tarihi tespit edilememiş olsa da, davalı sigortanın en geç kısmi ödeme yapılan tarih itibarıyla temerrüde düşmüş olduğu kabul edileceğinden, davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 13/11/2015 olduğu, haksız eylem faili ve işleteninin, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayıldığı, davalı araç maliki-işleteni şirket yönünden maddi tazminatın faiz başlangıcının kaza tarihi olarak kabulünün gerektiği anlaşılmakla, DAVANIN KISMEN KABULÜ ile 7.813,00 TL hasar tazminatının, davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 13/11/2015 tarihinden, diğer davalı yönünden 04/09/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI: Davalı …. A.Ş. vekili tarafından, “Kusurun hatalı değerlendirildiği, ekspertiz raporu, tramer kayıtları, kaza tespit tutanağı ile mahkemece alınan rapor arasında bariz çelişki olup bu çelişki giderilmeden karar verildiği, müvekkiline sigortalı araç sürücüsünün kazada %25 tali kusurlu olduğu ve buna tekabül eden tazminat tutarı olan 2.687-TL’ nin davacıya ödendiğini, ayrıca hükmedilen tazminat tutarının da fahiş olduğunu, pert total işleminin hatalı tespit ve değerlendirmeye dayalı yapıldığını, aracın kaza tarihi itibariyle 2.el değeri ve sovtaj değerinin belirlenmediğini, pert total çalışmasında yapılması gereken araştırmaların hiçbirinin yapılmadığını, piyasa araştırmasıyla, internet sitelerindeki ilanların emsal gösterilmesiyle, yetkili servis ve galerilerden somut fiyat teklifleri alınması gerekirken eksik incelemeye dayalı rapor düzenlendiğini” beyanla mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı …. A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi mahkeme kararına dayanak bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağı ve kendileri tarafından alınan ekspertiz raporu ile çelişkili olduğunu, davacının kazada %75 kusurlu olduğunu ileri sürmüş ise de, dosya kapsamındaki 04.09.2015 tarihli trafik memurlarınca düzenlenmiş bulunan kaza tespit tutanağında bu yönde bir kusur oranı tespiti bulunmayıp, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan aracın sürücüsünün 52/1-b kuralını ihlal ettiği, davacının ise 56/1-c kuralını ihlal ettiğinin belirtildiği görülmüştür. Mahkemece alınan bilirkişi raporundaki kusura ilişkin tespitlerin kazanın oluş şekli, olay yeri krokisi, kaza tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre hüküm kurmaya elverişli, açıklayıcı ve denetime açık nitelikte olduğu anlaşıldığından davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının esastan reddi gerekmiştir.
Tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazları değerlendirildiğinde; makine mühendisi bilirkişi tarafından aracın markası, modeli, yaşı ve hasarın boyutu, yapılan ödemeler gibi hususlar birlikte irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise, hasar bedeli, ekonomik değil ise kaza tarihindeki ikinci el satış bedeli ile kazadan sonraki hurda (sovtaj) değerinin ayrıntılı ve denetime elverişli şekilde incelenerek tespit edildiği, internet satışlarına ilişkin ilgili belgelerin dosyaya eklendiği, belirlenen rayiç değerden dosya kapsamındaki teklifler de değerlendirilerek hurda bedeli indirilmek suretiyle tazminatın açıklayıcı ve gerekçeli bir şekilde hesaplandığı görüldüğünden, davalı sigorta şirketi vekilinin bu yöndeki istinaf itirazlarının da esastan reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …. A.Ş. vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/80 Esas-2017/1389 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 533,70-TL nispi harçtan peşin alınan 133.50-TL harcın mahsubu ile bakiye 400,20-TL harcın davalı …. A.Ş.’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı …. A.Ş. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08/07/2021