Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/371 E. 2021/534 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/371
KARAR NO : 2021/534

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2017
NUMARASI : 2015/1188 Esas- 2017/827 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1188 Esas- 2017/827 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, müvekkili …’nun İzmir İli Selçuk İlçesi …merkezde haklı bir şöhrete sahip olan “….” isimli pansiyon/otel’in sahibi ve kiraya veren sıfatıyla işletmecisi olduğunu, davalı …’nın ise müvekkilinin eski kiracısı olduğunu, 2010 yılında taşınmazı kiralamış ve bir süre “….” adı altında pansiyon olarak işlettiğini, fakat kira ilişkisi bitmiş olmasına rağmen “….” ön adını kullanmaya devam ettiğini, pek çok insanın üye olduğu,”….”, “….” gibi dünya çapında seyahat sitelerinden halen bu isim altında tanıtım rezervasyon ve satış yapıldığını, müvekkilinin sahibi olduğu pansiyon halihazırda “….” olarak müvekkilinin kiracısı tarafından işletildiğini, tesis, hizmet kalitesi (Kahvaltı çeşitliliği, yatak kalitesi, oda genişliği vs.), konumu (köy merkezinde yer alması), tesisin tanınmış olması (yabancı turistlerin ilgisini çekmesi ve dünya çapında biliniyor olması) gibi sebeplerle haklı bir şöhrete sahip olduğunu, özellikle medyadaki tanınmışlığı sebebiyle ve her iki sitedeki doğruluğu teyit edildiği için güvenilir kabul edilen yorumlardan etkilenerek pek çok insan …civarındaki konaklamalarda “….” ibaresini taşıyan pansiyonları tercih ettiğini, davalı “….” ismini kullanarak sırf bu sebeple yerli ve yabancı turistleri (tüketicileri) etki altında bıraktığını, özellikle yurt dışından gelen turistler, bu işletmenin asıl “….” olduğu saikiyle konaklama yaptığını, kendi şahsi durumu, emtiası, iş mahsulleri, ticari faaliyeti veya ticari işleri hakkında yanlış veya yanıltıcı malumat vermek veyahut; üçüncü şahıslar hakkında aynı şekilde hareket etmek suretiyle rakiplerine nazaran onları üstün duruma getirmek eylemi hüsnüniyet kaidelerine aykırı hareket olup, davalı tarafın reklam metninde kullandığı ifadelerin haksız rekabet teşkil ettiğini, bu konuda davalıya müvekkili tarafından telefon vs. gibi iletişim araçlarıyla defaatle uyarıldığını ancak yanıt alamadığını, bu nedenlerle öncelikle haksız rekabetin önlenmesi bakımından sayılan tedbirlerin alınmasını ve ayrıca, kendi kusuruyla ve iltibas yaratma kastıyla hareket eden ve T.B.K. m.58 ve devamı hükümlerine aykırı hareket eden davalı taraf aleyhine fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 5.000,00 TL maddi tazminat ve T.B.K. m.58 ve devamındaki maddeler gereği şimdilik 10.000,00 -TL tutarında manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili, davacının iddiasının soyut ve gerçek dışı olduğunu, davacının ‘….’ adı altında tanıtım, rezervasyon ve satış yaptığının iddia edilmesini mahkemeyi yanıltmaya yönelik bir iddia olduğunu, kiracı olarak işlettiği işyerinin unvanının ‘….’ olduğunu, bu unvanda işlettiği bir işyeri varken davacının ‘….’ unvanını kullanmasının hayatın olağan akışına ve ticaretin mantığına aykırı olduğunu, yine işletmenin şikayet aldığını ve davacının işletmesinin bu nedenle prestij kaybına uğradığı iddiasının da doğru olmadığını, ‘….’ olarak verdiği hizmetin haklı bir üne kavuştuğunu ve davacının mal sahibi olduğu işletmeden daha iyi kalitede hizmet verdiğini, davacıya ait işletme adının hiçbir görsel malzemede, materyalde, internet sitesinde kullanılmadığını, davacıya ait işyerinin kiracısı olduğu dönemde burada konaklayan turistlerin tripadvisor ve boking sitelerinde şahsına teşekkür beyanlarının bu unvanları kullandığı anlamına gelmediğini, bu sitelerde bulunan resimlerin de müşterileri tarafından konulduğunu, ayrıca bu yaşananların davacının kiracısı olduğu döneme ait olduğunu, anılan nedenlerle davacının iddia ettiği haksız bir rekabet söz konusu olmadığından davayı açmakta hukuki bir yararının da bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ” Davalının davacıya ait “….” adlı pansiyonu 05.01.2010-05.02.2012 tarihleri arasında kiralayarak işlettiği, bilahare bu işletmenin dava dışı …. şirketine, ve son olarak ta işbu davada tanık olarak dinlenilen …’e kiraya verildiği, davacı malik-kiralayan tarafından davalının kira sözleşmesinin bitiminden sonra da davalı tarafından reklam ve tanıtımlarında ….isimli işletmeye ilişkin resim ve fotoları kullandığından, işletmenin tanınmışlığından ve kalitesinden yararlandığından bahisle haksız rekabet teşkil eden bu eylemlerin önlenmesinin ve bu eylemler nedeniyle uğradığı zararların tazmininin istenildiği, dinlenilen tanık beyanları, alınan bilirkişi raporu nazara alındığında internet sitelerinde yayınlanan fotoların ve resimlerin davalı tarafından konulduğuna, davalı tarafından kira sözleşmesinin sona ermesinden sonra bu internet siteleri üzerinden davacıya ait işletmenin resimleri kullanılarak satış ve rezervasyon yapıldığına ilişkin delil elde edilemediği, dosyaya sunulan ve internetteki seyahat sitelerinden alınan resimlerin herhangi biri tarafından da anılan sitelere konulabileceğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği.. “gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişinin dava dilekçeleri doğrultusunda tespitlerde bulunduğunu ve iddia ettikleri gibi ” ….” isimli sitede belirtilen tarihlerde; “…. ” olarak açılan sayfada kullanılmış fotoğraflarla “….” isimli sayfada kullanılan fotoğrafların aynı olduğunun tespit edildiğini, rapor tarihinde sitedeki bu durumun değiştirilmiş olduğunun da tespit edildiğini, fotoğrafların kimin tarafından yüklendiğinin tespitinin mümkün olmadığını ancak, bu fotoğrafların kullanılması ile menfaat sağlayacak olanın davalıdan başkasının olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava, haksız rekabet iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davacının iddiasını dosyadaki deliller ışığında ispat edemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1188 Esas- 2017/827 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-a) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının yatıran tarafa İADESİNE,
6- Harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/06/2021