Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/368 E. 2021/532 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/368
KARAR NO : 2021/532

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2018
NUMARASI : 2014/695 Esas- 2018/223 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/695 Esas- 2018/223 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, 28/07/2011 günü dava dışı sürücü …. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı motosikletin çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında davacı müvekkilinin yaralandığını, davalı … şirketine poliçeli araç sahibi sürücünün bahse konu trafik kazasında kusurlu olduğunu, davacının ağır yaralandığını, kaza yüzünden iş gücünün azaldığını, bu kazaya bağlı olarak malul kaldığını, davacının Sağlık Bakanlığına bağlı olarak 112 ambulans şoförlüğü yapmakta olduğunu, ekte sunulu bordrolardan anlaşılacağı üzere asgari ücretin üzerinde bir geliri olduğunu, davalı … şirketi tarafından davacıya bir miktar ödeme yapıldığını, ancak bu ödemenin maddi zararını karşılamadığından bahisle bakiye zararına ilişkin geçici sürekli iş göremezlik, kalıcı kazanç kaybı, iş gücü kaybı, efor kaybı sebebiyle maddi tazminat tutarının belirlenerek sigorta limiti aşılmamak üzere dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı … vekili, kazaya konu olayla ilgili olarak davacıya 16/09/2013 tarihinde ibraname karşılığı 3.781,00.-TL ödeme yapıldığını, davaya konu talep bakımından müvekkili şirketin ibra edildiğini, bu sebeple ibranamenin iptalinin istenemeyeceğini, zira ibranamede açıkça fahiş bir fark olduğunun tespit edilemediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan …. Plaka sayılı aracın 14/06/2011-14/06/2012 başlangıç ve bitiş tarihi …. numaralı ZMMS sigortası ile sigortalı olduğunu, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, tazminat miktarına ilişkin raporun aktüer bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, ödemenin rapor tarihine güncellenmesi gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden işleyecek yasal faizden sorumlu olabileceğini, tedavi masraflarından sorumluluğu dolmadığını, dava konusu alacak ödendiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ” Dava, trafik kazasından kaynaklı maluliyet nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır. 28/07/2011 günü saat 09.45 sıralarında davacının sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı motorsiklet ile Bodrum istikametinden Milas istikametine seyri sırasında 45+700 km ye geldiğinde yol şerit çizgisinin dışında yine aynı istikamette duraklama yapmakta olan dava dışı sürücü ….’nın sevk ve idaresinde bulunan …. plaka sayılı kamyonetin sol arka kısmına çarptığı, bu kaza neticesinde davacının yaralandığı, mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor aldırıldığı, ATK Trafik İhtisas Kurulu Başkanlığı’nın 02/12/2015 tarihli raporunda özetle; davacı sürücünün %100 kusurlu, davalı araç sürücüsü ….’nın kusursuz olduğunun belirtildiği, ancak davacının itirazı üzerine ve dosyada bulunan trafik kaza tutanağındaki belirlemelerle çelişki olması nedeniyle mahkememizce bu kez İTÜ’den seçilen üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor aldırıldığı, düzenlenen raporda davacı sürücünün kazanın oluşumunda %75, davalı sürücü ….’nın %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, Ankara ATK raporu ile İTÜ den aldırılan rapor arasında çelişki olması nedeniyle bu kez Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinde görevli 3 kişilik bilirkişi kurulundan rapor aldırıldığı, düzenlenen bu raporda da; davacı sürücünün kazanın oluşumunda %75, davalı sürücü ….’nın %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, dolayısıyla trafik kaza tespit tutanağı, İTÜ den aldırılan rapor ve Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden aldırılan raporların olayın oluşuna uygun ve birbirini teyit eder nitelikte, denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce bu raporlara itibar edilmiş, buna göre davacının kazanın oluşumunda %75 , davalı araç sürücüsünün ise %25 oranında kusurlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesin’ce düzenlenen 20/05/2015 tarihli raporda davacının maluliyet oranın %31,2 olduğu belirlenmiş, ATK raporunun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edilmiştir.
Mahkememizce kusur oranı ve maluliyet oranı belirlendikten sonra davacının maddi tazminat talebine ilişkin bilirkişi …. tarafından düzenlenen 05/07/2017 tarihli raporun denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edilmiş, davacının maddi zararının kusur oranına ve maluliyet oranına karşılık 32.262,28 TL olduğu kabul edilmiş, davacı tarafça maddi tazminat talebi yönünden 32.262,28 TL üzerinden davanın ıslah edildiği.. ” gerekçesiyle DAVANIN KABULÜ İLE 32.262,28 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; rapor tarihinden hüküm tarihine kadar geçen süre içerisindeki asgari ücret tutarındaki değişimlerin dikkate alınmadığını, daha önce bir veya birkaç hesap raporu verilmiş olsa bile, dava bitinceye kadar yürürlüğe giren asgari ücret için yeniden ek rapor alınmasının zorunlu olduğunu, mahkemenin karar verirken bu hususu göz önünde bulundurmadığını, 2017 yılında yürürlükte olan asgari ücreti baz alarak hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava, trafik kazası sebebiyle karşı yan zorunlu mali mesuliyet sigortacısından maddi zararın tahsili davasıdır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporlarının denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu oldukları ve özellikle alınan aktüer rapora davacının yargılama aşamasında itiraz etmediğinin anlaşılması karşısında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/695 Esas- 2018/223 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-a) İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30 TL harçtan başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 23,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b) Davacı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının yatıran tarafa İADESİNE,
6- Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 16/06/2021