Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/366 E. 2021/544 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/366
KARAR NO : 2021/544
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2016 (Dava), 22/03/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/625 Esas, 2018/333 Karar
DAVA: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :16/06/2021
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/625 Esas – 2018/333 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 16/08/2015 tarihinde müvekkiline ait … yabancı plakalı araca, davalı sigortalısına ait … plakalı aracın İstanbul, Maltepe mevkiinde arkadan çarpması nedeniyle müvekkilinin aracında maddi hasar meydana geldiğini, müvekkilinin kaza sonrasında ikamet ettiği Almanya’ya geri döndüğünü, aracın tamir işlemlerinin de Almanya’da yapıldığını, Almanya’dan alınan bilirkişi raporuna göre, aracın tamir masrafının KDV dahil 6.933,50 EURO, bilirkişiye yaptırılan bu tespit için ise 895,65 EURO olmak üzere toplam 7.829,15 EURO zarar meydana geldiğini, müvekkilinin davalı sigorta şirketine 25/01/2016 tarihinde yapmış olduğu başvuru üzerine, sigorta şirketi tarafından hasar dosyasının oluşturulduğunu, yine şirket tarafından da bir ekspertiz incelemesi yapılarak 06/04/2016 tarihinde müvekkilinin hesabına 6.142,00 TL ödemede bulunulduğunu, ancak bu ödemenin, müvekkili tarafından Almanya’da yapılan ekspertiz çalışması sonucu ortaya çıkan maddi tazminat miktarının 1/4’ü kadar olduğunu, aracın Almanya’da onarılacak olması nedeniyle, Almanya’dan alınan ekspertiz raporuna göre ödeme yapılması gerekirken, Türkiye şartlarında bu aracın onarım masrafının çıkartılmasının ve buna göre bir tazminat ödenmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, davalı sigorta şirketinin ödemiş olduğu bedelin mahsup edilerek, sigorta teminatı ile sınırlı olmak kaydı ile kaza nedeniyle meydana gelen 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıya ilk talep tarihi olan 26/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep ettiği görülmüştür.
Davacının 15/02/2018 tarihinde davasını ıslah ederek neticeten 1.000,00 TL maddi tazminat taleplerini, sigorta teminat kapsamını aşmamak kaydı ile son bilirkişi raporunda da belirtildiği şekilde 16.892,81 TL arttırarak toplamda 17.892,81 TL tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Kazaya sebebiyet verdiği öne sürülen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigortalandığını, bu poliçeden dolayı sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında olmak üzere, araç başına maddi zararlarda poliçede belirtilen üst limit ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın yapmış olduğu hasar başvurusu talebi üzerine müvekkil sigorta şirketince açılan hasar dosyasında, Sigortacılık Kanununun 22 maddesi gereğince aldırılan yasal delil niteliğindeki ekspertiz raporu ile aracın onarımının uygun ve ekonomik olduğunun belirtilerek toplam 6.142,00 TL bulunduğunu ve bu miktarın 06/04/2016 tarihinde davacı tarafa ödendiğini, yapılan işbu ödemeyle birlikte müvekkili sigorta şirketinin, mevcut poliçesi kapsamında üzerine düşen tüm sorumluluğu ve yükümlülüğünü yerine getirdiğini, müvekkili aleyhine haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, hasarlı araca ait fotoğraflar, bilirkişi raporu, ekspertiz raporu, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalılar vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; trafik poliçesi, hasar dosyası, ödeme belgesi, emsal nitelikteki raporlar, bilirkişi incelemesi ve ikamesi mümkün her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların dosyaya sundukları ve celbini talep ettikleri kayıtların ve belgelerin dosyaya teminine mütakiben dava dosyası trafik bilirkişisi … ve Makine Mühendisi …’na tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme sonucunda sunulan 16/03/2017 tarihli raporda; Davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plakalı araç sürücüsü …’ın ASLİ DERECEDE %100 oranında tam kusurlu oldğunu, davacı sürücü …’ın KUSURSUZ olduğunu, davacıya ait … plakalı aracın toplam hasarının 21.843,33 TL olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından hasara binaen yapılan 6.142,00 TL ödemenin mahsubuyla kalan hasar miktarının 15.701,33 TL, davacı tarafından ödenen 2.335,36 TL tutarındaki eksper ücretinin de ilavesiyle toplam hasar miktarının 18.536,69 TL olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Davalı vekilinin, Mahkememizce aldırılan 16/03/2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı 19/04/2017 tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz etmesi üzerine, Mahkememiz dosyası İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek, davalı vekilinin itirazları da dikkate alınarak, … … Üniversitesinde görevli, konunun uzmanı öğretim görevlileri arasından seçilecek bilirkişi heyetinden davacının talep ettiği ekspertiz ücretinin makul olup olmadığı hususunda rapor aldırılması için talimat yazılmış, dava dosyası yerel mahkemesince bilirkişi Trafik Kusur ve Trafik Hasar Tespit Uzmanı …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda sunulan 13/09/2017 tarihli raporda; Davacı tarafından Almanya’da yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucu ödenen 895,65 Euro bedelin araçtaki hasarla uyumsuz olduğunu, menşe ülke rayiçlerine göre KDV dahil 350,00 Euronun yeterli ve kadri marufunda olduğundan, bu meblağın da toplam hasara eklenmesi gerektiğini, bu nedenle toplam hasar miktarının 2.645,84 Euro olduğunu, kaza tarihi itibariyle 1 Euronun 3.165,70 TL olmasından dolayı hasar miktarı karşılığının 8.375,93 TL olduğunu, davalı şirket tarafından başvuru sahibine ödenen 6.142,00 TL’nin mahsubuyla bakiye maddi zararın 2.233,93 TL olarak belirlendiğini beyan ettiği görülmüştür.
Dava dosyasında alınan iki ayrı bilirkişi raporları arasında zarar miktarı konusunda bariz fark bulunması nedeni ile her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için ve gerçek zarar miktarının tespiti için, dava dosyasının Karayolları Fen Heyetinde görevli hasar konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi ile kaza nedeni ile oluşan hasar bedeli ile talep edilen yabancı bilirkişi ücretinin, o ülke şartlarına uygun olup olmadığı hususunda rapor alınması için Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş ve dava dosyası yerel mahkemesince Karayolları Trafik Dairesi Kusur Hasar Değer Kaybı vs. Makine Mühendisi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda sunulan 05/12/2017 tarihli raporda; Sökme, takma ve boya işçilikleri tutarının 2.627,40 Euro, değişimi gerekli parçalar bedelinin 3.000,00 Euro, %19 KDV tutarının ise 1.069,21 Euro olmak üzere toplam hasar miktarının 6.696,61 Euro, bu miktarın da 3.1657 kur karşılığı toplam hasar bedeli zarar miktarının 21.199,45 TL’sı olduğu, işbu zararın 6.142,00 TL’lik kısmının davalı sigorta şirketince karşılandığı, bakiye hasar bedeli zarar miktarının 15.057,46 TL’si olduğu, yine davacı tarafça ekspertiz ücreti olarak ödenen 895,65 Euro’nun 3.1657 kur karşılığı 2.835,36 TL’si olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME:Dava; taraflar arasındaki uyuşmazlığın trafik kazasından kaynaklı maddi zarar istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, 16/08/2015 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı kamyonetin dava dışı sürücüsü …’ın sevk ve idaresinde İstanbul Maltepe ilçesi sınırları içerisinde bulunan … Caddesi, … Köprüsü üzerinde seyir halinde iken aracının ön kısımları ile önünde aynı yön ve istikamete doğru seyir halinde bulunurken, duraksayan davacının sürücüsü olduğu, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı yabancı Mercedes marka, arazi tipi aracın arka kısımlarına çarpması sonucu oluşan trafik kazasında, kazanın oluşumunda davalı taraf araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı sürücünün ise kusursuz olduğu, kaza sebebiyle davacı aracında, aracın yurtdışında onarımını tamamlanması nedeniyle oluşan hasar bedeli zarar miktarının 21.199,45 TL’si olduğu, işbu zararın 6.142,00 TL kısmının davacının müracaatı üzerine, davalı sigorta şirketince davacıya ödendiği, tazmini gereken bakiye zarar miktarının 15.057,48 TL’si olduğu, işbu miktar ile davacı tarafın hasar tespiti için yapmış olduğu ekspertiz incelemesi rapor ücretinin, incelemenin yapıldığı ülke şartlarına ve rayiçlerine uygun olan 2.835,36 TL’si miktarın ZMSS poliçesi limiti ve kapsamı dahilinde kaldığı…” gerekçesi ile DAVANIN KABULÜ ile 15.057,48.TL hasar bedeli maddi tazminatın 12/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafın talep ettiği 2.835,36 TL’sı ekspertiz ücretinin yargılama giderinden sayılmasına, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Raporlar arasındaki çelişkileri gidermeyen yetersiz, gerekçesiz, teknik açıklama içermeyen 3. Bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, çelişkinin Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ nden veya İTÜ’ den alınacak gerekçeli, ayrıntılı raporla giderilmesi gerektiğini, ıslahın zamanaşımına uğradığını, eksperiz ücretinin dava dilekçesi içerisinde talep edilmediğinden bu yönde karar verilmesinin hatalı olduğunu ayrıca ekspertiz ücretinin fahiş ve gerçeğe aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, Trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
2918 sayılı K.T.K. 109. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. (Bknz. Yargıtay 17.HD’nin 2016/9201 Esas, 2017/3399 Karar sayılı ilamı)
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, TBK.’ nun 154/1 maddesi gereğince borçlunun kısmi ifada bulunmasının zamanaşımını kesen işlemlerden olmasına ve 06.04.2016 tarihinde yapılan kısmi ödeme ile zamanaşımının kesilerek 2 yıllık sürenin yeniden başlamasına ve 15.02.2018 ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmamış olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2018 tarih ve 2016/625 Esas – 2018/333 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 1.028,58.TL nispi harçtan peşin alınan 177,75.TL harcın mahsubu ile bakiye 850,83.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 16/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.