Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/362 E. 2021/540 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/362
KARAR NO : 2021/540
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/08/2017 (Dava), 15/03/2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/474 Esas, 2018/124 Karar
DAVA: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/474 Esas – 2018/124 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçesi ile; 15.08.2009 tarihinde …’ün … Sokakta yaya olarak karşıdan karşıya geçerken plakasını alamadığı bir servis aracının önündeki araca çarpmamak için kendisine çarpması sonucunda yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin ağır derecede yaralandığını, geçici ve sürekli iş göremezlik durumlarının oluştuğunu, olay nedeni ile Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2009/14102 soruşturma 2009/8300 Karar nolu soruşturma yürütüldüğünü, kazaya sebebiyet veren araçla ilgili bilgiye ulaşılamadığını, davalı kuruma 07.08.2017 tarihinde başvuruda bulunulmasına rağmen herhangi bir cevap verilmediğini bildirerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kanun gereği belgeleri tam olarak sunmadan başvuru yaptığı için davanın usulden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan aracın ve sürücüsünün araştırılmasını, ilgili soruşturma makamından bu hususun sorulmasını; müvekkili kurumun ZMMS teminat limitleri ve plakası tespit edilemediği beyan edilen aracın kusur oranı ile sınırlı olduğunu, maluliyet oranının kaza sonucu olduğunun belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik döneminin tazminatının hesabına dahil edilemeyeceğini, temerrüdün dava tarihinde gerçekleştiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece, iddia savunma ve dosya kapsamına göre; “…Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/14102 soruşturma nolu takipsizlik dosyası örneği, davacıya ait hastane kayıtları celbedilmiştir.
Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 24.08.2009 gün 2009/14102 soruşturma 2009/8300 Karar no ile müşteki …’ün olaya günü 15.08.2009 tarihinde … Sokakta yaya olarak karşıdan karşıya geçerken plakasını alamadığı bir servis aracının önündeki araca çarpmamak için kendisine çarpıp yaralanmasına neden olduğu, ancak takibin şikayete bağlı olması nedeni ile şikayet yokluğundan dolayı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,
Davacı vekilinin olay nedeni ile davalı kuruma 07.08.2017 tarihinde başvurduğu davalının ödeme yapmadığı,
Hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşulmayan noktalar ve çözülmesi gereken sorun; dava konusu kazaya karışan aracın plakasının tespit edilmesi yükümlülüğünün davacıya ait olup olmadığı, şayet aracın plakasının tespit edilmesi mümkün değilse olayın meydana gelmesinde araç sürücüsü ve davacının kusur durumu kaza sonucunda davacının geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik durumuna maruz kalıp kalmadığı, kalmışsa geçici iş göremezlik süresi ve tazminatı ve sürekli iş göremezlik oranı ve tazminatının ne kadar olduğu, davalının dava tarihinden önce temerrüde düşüp düşmediği noktalarındadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b.madde hükmü uyarınca, …’na “…Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,…” başvurulabilir.
Tüm dosya içeriği ve delillerin, takipsizlik dosyası örneği ve içerisindeki davacıya ait “araç ….bana hafifçe değdi. Ben bu değmenin etkisi ile yolun kenarında bulunan dere yatağına düştüm. Daha sonra bana çarpan araç beni … Devlet Hastanesine getirdi. Aracın plakasını alamadım. Şahsı tanımıyorum. Bana çarparak benim yaralanmama sebep olan oto sürücüsünden davam ve şikayetim yoktur. Uzlaşmak istemem.” şeklindeki polis ifadesinin, davacı vekili tarafından kesin süre tanınmasına rağmen yerine getirilmeyen mahkememizin 15.01.2018 tarihli celse “3” nolu ara kararının değerlendirilmesi sonucunda:
Dava konusu kazaya karışan ve davacının yaralanmasına neden olduğu iddia edilen aracın plakası, sürücüsü ve işleteni belirlenememiş olup, ispat yükü kendisine ait olan davacı taraf sözü edilen aracın plakasını, dolayısıyla araçla ilgili zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi düzenlenmediği vakıalarını, böylece davasını ispatlayamadığı….” gerekçesiyle DAVANIN REDDİNE, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın 2009 yılında meydana geldiğini, kazanın üzerinden 8 yıl geçtiğini, aracın plakasını, sürücüsünü veya işletenini tespit etmenin mümkün olmadığını, davalı …na husumet yöneltmelerinin nedeninin 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’ nun 14/2.a madde ve fıkrası gereğince sigortalının tespit edilememesi olduğunu, mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının hukuka uygun olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesine dayalı olarak …’ ndan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-a maddesinde “sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için hesaba başvurulabileceği” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, … Yönetmeliği’nin 9/1-a maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan kişinin, davalı …’na husumet yöneltebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın sigortalısının tespit edilememesi gerekmekte olup, bu durum da herşeyden önce böyle bir aracın bulunmasını ve bedensel zarara sebep olmasını gerektirmektedir. Yine …’na başvurulabilecek hallere ilişkin olarak, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b maddesinde “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar” düzenlemesine yer verilmiş; aynı mahiyetteki düzenleme, … Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesinde de yer almıştır. Bu düzenlemelere göre; trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle …’na husumet yöneltilebilmesi için, bedensel zarara yol açan aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasının yapılmamış olması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, trafik sigortası bulunması gereken bir araç nedeniyle bedensel zararın doğduğu ve davalı …’nın zarardan sorumlu olduğu davacı tarafından iddia edildiğine göre, ispat yükü davacının üzerindedir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle 15.08.2009 tarihinde trafik sigortası bulunması gereken bir araç nedeniyle bedensel zararın doğduğu ve davalı …’nın bu zarardan sorumlu olduğunun davacı tarafından ispat edilememesine göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2018 tarih ve 2017/474 Esas – 2018/124 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 59,30.TL maktu harçtan peşin alınan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
6-Kararın Dairemizce taraf vekillerine tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay’ a temyiz yolu açık olmak üzere 16/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.