Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/338 E. 2021/518 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/338
KARAR NO : 2021/518

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2018
NUMARASI : 2015/858 Esas- 2018/77 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/06/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/858 Esas – 2018/77 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, davalı … şirketine trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın müvekkiline ait araca çarparak hasar verdiğini, müvekkilinin talebi doğrultusunda değer kaybı yönünden haricen rapor düzenlendiğini, araçta 9.667,00 TL değer kaybı tespit edildiğini ayrıca 590 TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı sürücünün kazanın oluşunda tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin zararının tahsili amacıyla davalı aleyhine takibe geçildiğini ancak itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın kaza tarihinden itibaren faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili, öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, değer kaybı tespiti için hakem bilirkişi yoluna gidilmesi gerektiğini, sigorta poliçesi genel şartlarından da açıkça anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki zarar miktarına ilişkin uyuşmazlığın çözümünde hakem-bilirkişi tespit edilmesi gerektiği, ekspertiz ücret talebinin yersiz olduğunu, müvekkili şirkete davadan önce başvuru yapılmadığını bu nedenle müvekkili şirketin faiz sorumluluğunun dava tarihi itibariyle olduğunu belirterek davanın reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre ” Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen değer kaybı istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Davanın hukuki dayanağı İİK 67. Maddesidir. Harçlandırılan dava değeri 10.257,00.-TL’dir.
Araç tamamen onarılmış olsa da, kazadan kaynaklı tahribatın izlerini taşıyacaktır. Kazaya uğrayan araçlarda hiç kazaya uğramayan araçlara nazaran bir miktar değer kaybı meydana geleceğinin kabulü gerekmektedir. Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/893 E sayılı icra takip dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklının-Davacı …, borçlunun-Davalı ….ANONİM ŞİRKETİ, takibin 10.257,00-TL asıl alacak, 1.441,60.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.698,60.-TL üzerinden yapılan ilamsız icra takibi olduğu, takibin dayanağının 29/06/2013 tarihli 10.257,00.-TL. bedelli bir adet diğer …. plakalı araçta oluşan değer kaydı olarak gösterildiği, ödeme emrinin davalı-borçluya 24/02/2015 tarihinde tebliğ edildiği, takibe davalı-borçlu vekili tarafından 24/02/2015 tarihinde borcu bulunmadığından bahisle borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz edildiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Kusur ve değer kaybı yönünden rapor düzenlenmesi için dosya bilirkişiye tevdii edilmiştir. Bilirkişi tarafından hazırlanan 17.05.2017 havale tarihli raporda; Dava konusu kazanın oluşunda; davalı tarafın sigortaladığı aracın sürücünün tam (% 100) kusurlu olduğunu, davacıya ait araç sürücüsüne kusur izafesinin mümkün olmadığını, davacıya ait otomobilin tamiri sonunda 9.000 TL değer kaybı meydana geldiğinin belirttiği görülmüştür.
Dosya içerisinde alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporuyla da belirlendiği üzere, davalı şirkete sigortalı aracın seyir şeridi üzerinde bulunan araçlara göre hızını ayarlaması, önünde seyreden aracı emniyetle durabileceği güvenli mesafeden takip etmesi gerekirken kontrolsüz ve tedbirsiz seyrini sürdürdüğünden şeridinde seyir halinde olan davacı aracına çarpması sonucu kazaya yol açtığından meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı kanaatine varılmış, davacı tarafa ait araçta 9.000,00,-TL değer kaybı olduğu anlaşılmıştır. Meydana gelen iş bu davacı değer kaybı zararından davalı … zorunlu mali mesuliyet sorumluluk poliçe kapsamına göre sorumludur. Zira, trafik sigortacısı motorlu aracın karayolunda işletilmesi sırasında 3. kişiye verilen ve işletenin sorumluluğunda gerçekleşen zararı sigorta örtüsüne almaktadır. Sorumluluk, poliçe limitini geçmemek üzere kusur oranına göredir…” gerekçesiyle davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2015/893 Esas sayılı takip dosyasında, davalının 9.000 TL değer kaybı ( asıl alacak) yönünden yaptığı itirazın iptaline, takibin 9.000- TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda belirtilen değer kaybının fahiş miktarda hesaplandığını, müvekkil şirket tarafından 14/11/2013 tarihinde …. A.Ş.’ye 20.259,00 TL ödeme gerçekleştirilmiş olduğunu, poliçe limitini aşacak şekilde hüküm kurulduğunu, davacı yan lehine ödenen miktar gözetilmeden kabul edilen miktar üzerinden vekalet ücreti, yargılama giderleri ve harca hükmedilmiş olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf incelemesi, istinafa başvuran tarafın istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebeplerle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava, araçtaki değer kaybı ve değer kaybının hesaplattırılması için alınan ekspertiz rapor bedelinin karşı yan zorunlu mali mesuliyet sigortacısından tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalının sigortalısının kazada %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Kazadan hemen sonra trafik görevlileri tarafından düzenlenen trafik kaza tutanağında da davalı sigortalısın kazadan tek başına asli kusurlu olarak sorumlu tutulmuştur. Kazanın oluş biçimi ve rapordaki tespitler bir bütün olarak değerlendirildiğinde raporun denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, ayrıca araçtaki hasar ve değer kaybı hesabının da usul ve yasaya uygun hesaplandığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı istinaf başvuru dilekçesinde, kaza neticesinde davacı adına 14.11.2013 tarihinde …. A.Ş.ye 20.259,00 TL ödeme yaptığını, araç başına maddi hasar limiti 25.000 TL olduğu için ödeme neticesinde sigorta limitinin 4.741,00 TL kaldığını, dolayısıyla bu miktardan fazla bir ödemeden sorumlu tutulamayacağını belirtmiş ve ödeme makbuzunu dilekçe ekinde sunmuştur. Bilindiği üzere sigortacı, limit dahilinde gerçek zararı ödemekle yükümlüdür. Gerçek zarar limitten fazla ise, limit miktarını ödemekle mükelleftir. Buna göre davalının istinaf aşamasında sunmuş olduğu ödeme yaptığına dair belge ve poliçedeki limitler ( araç başı- kaza başı ) bir bütün olarak değerlendirilip davalının sorumlu olduğu miktar tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki yazılı şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenle KABULÜNE,
2- İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/858 Esas- 2018/77 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Yukarıda yapılan açıklamalara göre davanın yeniden görülüp istinaf denetimine uygun bir Yargılama yapılarak varılacak sonuca göre bir karar vermek üzere Mahkemesine İADESİNE,
4- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- İstinaf yoluna başvuran davalıdan başlangıçta alınan 153,69 TL istinaf nispi karar harcının kendisine İADESİNE,
6- İstinaf yoluna başvuran davalıdan başlangıçta alınan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
8-Kararın taraflara tebliği, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10/06/2021