Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/319 E. 2021/441 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2020/319
KARAR NO : 2021/441

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/01/2016
(Dava), 30/11/2017 (Karar)
NUMARASI : 2016/88 Esas, 2017/1232 Karar
DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/88 Esas – 2017/1232 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda “…Davacılar ….., ….., ….., ….. , ….., ….. ve ….. vekilinin 19.01.2016 harç tarihli dava dilekçeleri ile; Davalılardan …..’in 15.08.2011 tarihinde idaresinde bulunan ….. plakalı otomobil ile Akçay Caddesinde takiben Konak istikametine seyir halinde iken serbest bölge tünel çıkışında refüjde beklemekte olan müvekkillerinin mulisi …..’e çarptığı, müteveffa …..’in sürüklenerek vefat ettiğini, davalı …..’in hiçbir trafik kuralına uymaksızın kazaya sebebiyet verdiğinden %100 kusurlu olduğunu, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/686 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada da sanığın tam kusurlu olarak kabul ederek 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığını, müteveffanın sağlığında iken … Plakalı araç ile servis yaptığını, aylık 3.400 TL fatura kestiğini ve 2.000 TL net gelir elde ettiğini, ayrıca ….. Plakalı bir minübüsününde bulunduğunu, bu hattan da aylık 2.500 TL net geliri olduğunu, Bağkur emeklisi olup iki adet evi ve 400 TL kira gelirinin toplam 5.500 TL aylık net gelirinin bulunduğunu, davacılardan …..’in müteveffanın eşi diğerlerinin ise kardeşi olduğunu, müteveffanın ölümü ile müvekkilerinin büyük üzüntü duyduklarını, davalılardan …..’nın ….. Plakalı otomobilin işleteni olması nedeni ile diğer davalı ….. Sigorta A.Ş.’nin de aracı sigortalıyan şirket olarak sorumlu olduğunu, müteveffa …..’in ölümü sebebi ile Davacı …..’e 10.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı (15.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile), ve 50.000 TL manevi tazminatın; Davacı ….. için 20000 TL manevi tazminatın, kardeşi ….. için 20.000 TL manevi tazminatın, Davacı ….. için 20.000 TL manevi tazminatın, Davacı ….. için 20.000 TL manevi tazminatın, ….. için 20.000 manevi tazminatın, ….. için 20.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta AŞ vekilinin 18.03.2016 tarihli cevap dilekçesinde; Davacının İstanbul 6. ATM’nin 2013/263 Esas, 2014/291 K. sayılı ilamıyla müvekkilinin tazminat ödemeye mahkum olduğunu, somut olayda kesinleşmiş bir mahkumiyet olayı bulunduğundan; davanın dava şartı yokluğu gözetilerek usulen reddine karar verilmesini talep etmiş, ayrıca manevi tazminat sorumluluğunun da bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı ….. vekilinin 07.06.2016 tarihli cevap dilekçesinde; Müvekkiline karşı açılan bu davada zamanaşımının geçtiğini, davanın reddinin gerektiğini, somut olayda müvekkilinin kusurlu olmadığını, müvekkilinin kusurunun en azından eşit olduğunu, tazminatın fahiş olduğunu, halen mahkum olarak cezaevinde bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı tarafın zamanaşımı definin değerlendirilmesiyle; davalı hakkında açılmış bir ceza davası bulunduğundan KTK M. 109/2 Fıkra gereğince olayda uygulanan ceza zamanaşımı 15 yıl olup, bu süre içerisinde derdest dava açılmış olduğundan davalı …..’in zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Dava; davacının 15.08.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı davalı ….. SİGORTA AŞ ile araç sürücüsü ….. ve araç maliki …..’ya karşı ZMMS sigortasına ve haksız fiile dayanarak açmış olduğu tazminat davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/686 Esas sayılı dosyası, murise ait vergi ve muhasebe kayıtları, İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/263 Esas sayılı dosyası, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının araştırılmasına ilişkin kayıtlar incelenmiş ve bilirkişi raporu alınmıştır. alınan maluliyet oranına ilişkin rapor değerlendirilmiştir.
İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/686 Esas, 2012/1476 Karar sayılı dosyası incelendiğinde; Şüpheli ….. hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ‘nın 2011/68838 Soruşturma numaralı takip dosyasında Gaziemir ‘den ….. oto firmasından kiraladığı ….. plakalı araç ile Akçay caddesinde seyir halindeyken ikinci battı çıktı (tünel) çıkışında aracın kontrolünü kaybederek refüj üzerinde mecburi yön levhası dibinde duran yaya …..e çarparak ön kaput ve cam üzerinde aldığı sürücü ….. idaresindeki ….. plakalı araca, daha sonra da ….. yönetimindeki ….. plakalı araca çarptıktan sonra ….. ‘in kaldırım üzerine düştüğü ve Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ‘nde öldüğü, şüphelinin olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu gerekçesiyle 15.11.2011 tarihinde kamu davası açıldığı, müştekiler ….., ….., ….., ….., ….., ….. ve ….. ‘in ifadelerinin alındığı, yargılama sırasında 30.10.2012 tarihli bilirkişi raporunun alındığı, bilirkişi raporunda sanık ….. ‘in asli ve tam kusurlu, maktul ….. ‘in ise kusursuz olduğu, Mahkemece 29.11.2012 tarihinde toplanan deliller ile birlikte sanığın KTK m.84 ‘e göre doğrultu değiştirme, manevraları yanlış yapma kuralını ihlal ettiği, TCK m.85/1 ‘e göre bir kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan 3 yıl hapis cezası ile cezalandırıldığı, TCK m.62 gereğince cezasında 1/6 oranında indirim yapılarak 2 Yıl 6 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın temyizi üzerine Yargıtay 12.Ceza Dairesince 2013/22132 Esas 2014/13638 Karar sayılı karar ile düzelterek onandığı ve bu kararın 03.06.2014 tarihinde kesinleştiği belirlendi.
İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/263 Esas sayılı dosyasında; Davacı ….. ‘in davalı ….. Sigorta A.Ş aleyhine 12.09.2013 harç tarihli dava dilekçesinde, dava dışı ….. ‘in sigorta şirketi olan davalıdan ZMMS sigortasını, destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği, daha önce ibraname ile kendisine 63.627,00 TL ödendiği, KTK m.111 ‘e göre ibranamenin iptali ile makbuz hükmünde sayılması ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi tazminatı 09.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile talep ettiği, davalı sigorta şirketinin cevabında ibranameden ve ödemeden bahsedilerek davanın reddi talep edildiği, Mahkeme tarafından yapılan yargılamada 19.08.2014 tarihinde alınan bilirkişi raporunda davacının destekten yoksun kalma tazminat miktarının 169.678,95 TL olduğu, bu miktardan daha önce alınan 69.243,61 TL ‘nın mahsubu ile (güncellenmiş değer) geri kalan 100.435,34 TL ‘yı talep etme hakkında sahip olduğu, davacı tarafın rapordan sonra talebini ıslah ederek 100.435,34 TL ‘ya yükselttiği ve bu miktarı talep ettiği Mahkeme tarafından davalının sigortalısının %100 kusurlu olarak kabulü ile bu miktarın tahsili yönünde 2014/291 Karar sayılı karar ile karar verildiği ve bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, kesinleşme tarihinin 09.04.2015 olduğu belirlenmiştir.
Davalı …..’in yargılama sırasında hükümlü ve tutuklu olduğu belirlenerek, kendisine vasi tayin edilmesi ve vasiden davalı vekilinin vekaletname alması için süre verilmiş, ancak Ankara Açık Cezaevi Kurumundan gelen yazıya göre davalı …..’in 2016/1625 Esas, 2016/1617 Karar sayılı 18.05.2016 tarihli karar ile tahliyesine karar verildiği belirlenmiştir. Bu halde TMK m.471 ‘e göre davalının vesayeti kalkmış olduğundan, bu işlemin yapılmasına gerek kalmamıştır.
Davacıların destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için Aktüerya Uzmanı ….. ve Sigorta bilirkişisi …..’den ve trafik bilirkişisi …..’ndan 27.04.2017 rapor alınmıştır. Bu raporda İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/263 Esas sayılı dosyası ile İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/686 Esas sayılı dosyasının incelendiği, ….. plakalı araç sürücüsü …..’ın ve diğer araç sürücülerinin ifadelerinin alınmasıyla kazanın oluşumunda …..’in ….. plakalı aracı ile İzmir-Aydın karayolundan Konak istikametine seyrederken Serbest Bölge Tünel çıkışı, ….. AVM önünde aynı yönünde düşük süratle seyreden kamyona çarpmamak için sağ tarafa direksiyonu kırmasıyla refüjde bulunan yaya …..’e çarptığı, …..’in aynı istikametten yan yoldan gelen …..’ın kullandığı ….. plakalı aracın üstüne düştüğü, yine aynı yönden gelen ….. plakalı aracın da arka kısmına düşmesi ile ölümüne sebebiyet verdiği, bu olayda ….. plakalı araç sürücüsü …..’in asli kusurlu, ….. plakalı araç sürücüsü …..’ın ve ….. araç sürücüsü …..’nın ise kusursuz olduğu, İzmir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/686 Esas sayılı dosyasında yine …..’in tam kusurlu olarak belirlendiği, müteveffanın ise kusursuz olduğu, maddi tazminat yönünden yapılan incelemede de Yargıtay Yerleşik Uygulamasına göre İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/263 Esas, 2014/291 Karar sayılı ilamında fiile ve bedeni çalışma karşılığı elde edilebilecek net ücret ve kazancın asgari ücretin iki katı düzeyinde olduğu belirlenerek hesaplama yapıldığı, ölen …..’in 2011 tarihinde 49 yaşında olup, hak sahiplerine kalan destekten yoksun kalma sürelerinin hesaplanmasıyla eşi …..’in 242.765,99 TL destekten yoksun kalma tazminat alacağının bulunduğu, önceden ödenen 141.900,00 TL bedelin güncelleştirilmiş bedeli olan 206.672,17 TL’nin mahsup edilmesiyle kalan zararının 36.093,82 TL olduğu, bu zarardan araç işletenini kaza tarihinden itibaren faiziyle sorumluluğunun bulunduğunu, sigorta şirketinin ise daha önceden 164.062,34 TL ödeme yaptığı, bakiye 35.937,66 TL sorumluluğunun bulunduğu, ancak sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemelerin güncelleme değerinin 206.672,17 TL olması nedeniyle KTK m. 99 ve KZMSS B.2 maddesinde yer alan tazminat ve giderlerin ödenmesi hükümleri gereği sigorta şirketinin talep edilen tazminat ve giderleri kendisine iletilen tarihten itibaren 8 iş günü içinde ödemekle yükümlü olduğundan 09.05.2013 tarihinden itibaren temerrüt tarihinden itibaren sorumlu olduğu, buna göre davalı …..’ya ait olup …..’in kullandığı ….. plakalı aracın meydana gelen kaza nedeniyle sorumluluğunun %100 olması nedeniyle davacının giderilmemiş zararı olan 36.093,81 TL destekten yoksun kalma zararından sorumlu olduğu, sigorta şirketinin de bakiye sorumluluğu olan 35.937,66 TL bakiye destek zararını gidermekle yükümlü olup, 09.05.2013 tarihinden itibaren temerrüdün gerçekleştiği belirtilmiştir.
Davacı tarafın bu rapora karşı 12.05.2017 tarihli beyan dilekçesiyle; Bilirkişi raporuna itirazının olmadığını, bakiye kalan tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta A.Ş. vekilinin 09.05.2017 tarihli beyan dilekçesiyle; Davacılardan ….. için daha önceden İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/263 Esas sayılı dosyasında yargılama yapılıp karar verildiğinden yeniden karar verilemeyeceğinden davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda yaptırılan bilirkişi incelemesinde bilirkişilerin kusur oranı konusunda yapılan incelemeyle davacı …..’in yaya …..’in herhangi bir kusurunun bulunmadığı, olayda %100 asli ve tam kusurlu olan failin ….. olduğu, böylece davalı tarafın kusur oranına ilişkin itirazının da yerinde olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı …..’in maddi tazminat talebi incelendiğinde; Davacılardan sadece muris …..’in eşi ….. yönünden destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş olup, bu davacı yönünden yapılan bilirkişi incelemesi de davacının oluşan destekten yoksun kalmaya ilişkin zararının 242.765,99 TL olduğu, daha önceden yapılan ödeme olan (davalı sigorta şirketinin İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/263 Esas, 2014/291 Karar sayılı dosyasında verilen hüküm kapsamında ve bilirkişi raporuyla belirlenen miktara ISLAH yolu ile arttırılarak yapılan ödeme miktarı olan) 164.062,34 TL’nin güncelleme bedeli ile karşılığı olan 206.672,17 TL’nin mahsup edilmesiyle geri kalan alacağının 36.093,82 TL olarak belirlendiği, davacının dava dilekçesiyle bu zararın 10.000,00 TL’sini talep ettiğinden bu taleple bağlı kalınarak, bu zararın kazaya karışan ve davacıların murisinin ölümüne sebebiyet veren sürücü …..’den haksız fiil hükümlerine göre, diğer davalı …..’dan ise aracın işleteni sıfatıyla sorumlu olması nedeniyle (2918 sayılı Kanun m. 3’de yer aldığı üzere “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” ve m. 85 hükmüne istinaden) sorumlu olduğundan bu miktarın haksız fiil tarihinden itibaren (15.08.2011) tarihinden itibaren işleyecek faiziyle sorumlu olduğu kabul edilerek tahsiline karar verilmiştir.
Yine davacılardan …..’in manevi tazminat talebinin tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile diğer unsurlar değerlendirilerek talebin kısmen kabulüne karar verilerek 10.000,00 TL manevi zararın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Diğer davacıların ise manevi tazminat talepleri kısmen kabul edilerek 2.000,00’er TL manevi tazminatın bu davalılardan (….. ve …..) tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacılardan …..’in, davalılardan ….. Sigorta A.Ş.’ye karşı açmış olduğu davadan daha önceden İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/263 Esas, 2014/291 Karar sayılı dosyasında destekten yoksun kalma tazminatı konusunda bir karar verildiği ve bu kararın 09.04.2015 tarihinde kesinleştiği tespit edilmekle aynı konuda verilen kesinleşmiş bir karar üzerine yeniden bir tazminata hükmedilemeyeceğinden HMK m. 114/1-i maddesi gereğince önceden kesin hükme bağlanmış talep konusunda yeniden karar verilemeyeceğinden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların sigorta şirketinden manevi tazminat talep edemeyeceğinden bu davalı yönünden 2918 sayılı kanun m.92/f ve ZMSS sigorta Genel Şartlar A.3.e gereğince reddine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesi ile 1-Davacı …..’in davalı ….. Sigorta A.Ş. aleyhine açmış olduğu davada destekten yoksun kalma tazminatına dayalı maddi tazminat talebinin İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin 2013/263 Esas 2014/291 Karar sayılı karar ile davalı ….. Sigorta A.Ş aleyhine verilen tarafları konusu ve sebebi aynı olan kesinleşmiş karar nedeniyle HMK m.114/1-i ve 115/2 gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Davacı …..’in davalılar ….. ve ….. aleyhine açmış olduğu destekten yoksun kalma tazminatının kabulü ile taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının bu davalılardan haksız fiil tarihi olan 15.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiliyle davacıya ödenmesine,
3-Davacılardan ….. için 10.000,00 TL, diğer davacılar olan ….. için 2.000,00 TL, ….. için 2.000,00 TL, ….. için 2.000,00 TL, ….. için 2.000,00 TL, ….. için 2.000,00 TL ve ….. için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 22.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ….. ve …..’dan 15.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müteselsilen tahsiliyle davacılara ödenmesine,
Davacıların davalı ….. Sigorta A.Ş. aleyhine açtığı manevi tazminat davasında sigorta şirketinin 2918 sayılı kanun m.92/f bendi gereği sorumluluğu bulunmadığından bu davalı yönünden davacıların açtığı manevi tazminat davasının reddine
4-Davacıların diğer talepleri ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF İTİRAZLARI:

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece eksik inceleme yapıldığını, müvekkillerinden ….. yönünden bakiye 36.093.81.TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketinin bakiye zarardan da sorumlu olduğunu, müvekkilleri lehine hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:

Dava, Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2017 tarih ve 2016/88 Esas – 2017/1232 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 59,30.TL maktu harçtan peşin alınan 35,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40.TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde her bir davacı yönünden kabul ve reddedilen miktarlar dikkate alınarak HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.