Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/296 E. 2021/381 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/296
KARAR NO : 2021/381
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2015 (Dava), 09/01/2018 (Karar)
NUMARASI : 2015/629 Esas, 2018/20 Karar
DAVA: TAZMİNAT (TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN)
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2021
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/629 Esas- 2018/20 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı davalı sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda ”…İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait araca davalı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın çarptığını, davacının aracında çarpmanın etkisi ile hasar oluştuğunu, hasarın çarpan aracın sigortacısına ihbar edildiğini ve davalı sigortacı nezdind hasar dosyası açıldığını, aracın sigortacı nezdinde işlemleri yapılmış ve araç tamir edilerek aracı tamir eden servis tarafından eksper raporuna uygun olarak 15.446,79 TL tutarında fatura kesilerek dosya tekemmül ettirilmiş ancak sigortacı tarafından 7.653,00 TL ödeme yapıldığını, aracın hasara uğramakla ikinci el değerinde de kayıp meydana geldiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak üzere aracın uğradığı hasar ve eksper ücreti nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL’nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile hüküm altına alınması gerektiğini, aracın hasara uğraması ile ikinci el değerinde düşme olmakla değer kaybı nedeniyle şimdilik 250,00 TL nın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile hüküm altına alınması gerektiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile, davacı tarafça talep edilen hasar miktarı çok fahiş ve gerçek zarar miktarını yansıtmaktan uzak olduğunu, bu bağlamda hiçbir zaman davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın davasına dayanak yapmaya çalıştığını yetkili bir servis dahi olmayan … isimli servisten çıkarttığı gerçek zararı ve hasarı karşılamaktan uzak sebepsiz zenginleşmeye yol açacak mahiyetteki fahiş, abartılı rakamlar ve gerçek dışı kalemleri içerdiği ortada olan hasar fiyat listesinin bu listenin aynen tekrarı mahiyetindeki haricen aldırılan raporun ve diğer belgelerin kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafça talep edilen parça ve onarım rakamlarının fahiş olduğunu, hasarlandığı belirtilen tüm parçaların davaya konu kaza ile uyumlu olup olmadığı da belli olmadığını, araç üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak değişmesi gerektiği belirtilen tüm parçaların değişip değişmediğinin ve gerçekten Orijinal parçalar kullanıp kullanılmadığının da kontrol edilmesi gerektiğini,ayrıca meydana gelen kaza ve kazanın boyutları itibariyle, davacıya ait aracın ne motor kapsamında ne Orijinal parçalarında ne de yürütülmesine engel olacak mahiyette ve ciddi boyutta bir hasar oluşmadığı da göz önüne alındığında davacı tarafça talep edilen hasar bedeli ve değer kaybı talebinin fahişliği ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacak nitelikte olduğunu, bu nedenlerle duruşmalar sırasında ortaya çıkacak sair nedenlerle haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacı aracında meydana gelen değer kaybı, hasar bedeli ve ekspertiz ücretinin davalıdan istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Kara taşıtlarının karıştığı kazalardaki sorumlu kişiler ile sorumluluk sebepleri, araç sürücüsü yönünden 6098 s. TBK.nın 49 vd. Maddeleri, araç sahibi yönünden(işleten) 2918 s. KTK.nın 85. Maddesi ve sigorta şirketleri yönünden ise 2918 s. KTK.nın 91 vd. Maddeleri ile ZMM Genel Şartları hükümleridir.
Harçlandırılan dava değeri 10.652,19.TL ‘dir.
Davalı tarafın birinci celsede imzalı beyanıyla kazanın meydana gelmesinde kusurun müvekkilinin sigortaladığı araçta olduğunu, buna itirazlarının olmadığını beyan ettiği görülmüştür. Taraflar arasında davaya konu olan trafik kazasının gerçekleştiği ve kusur konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı uyuşmazlığın bu kaza nedeniyle davacı tarafın talep edebileceği bakiye hasar ve değer kaybı alacak isteminin yerinde olup olmadığı ekspertiz ücretinin yargılama giderlerine dahil edilip edilemeyeceği konusunda olduğu tespit edilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. Hazırlanan 11.04.2016 havale tarihli raporda; davaya konu araçta meydana gelen kaza nedeniyle sol ön kısımlarından ve özellikle mekanik alt takım parçalarından araç gövdesinden ve sökülebilir/ takılabilir parçalarda orta şiddette hasar olacak şekilde darbe alarak hasarlandığını, sonuç olarak 12.05.2015 tarihli kaza nedeniyle dava konusu araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 15.305,19.- TL ( KDV dahil ) hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketinin davacıya hasar tazminatı olarak 7.653,00.- TL ödeme yaptığı, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye hasar yükümlülüğünün 7.652,19 TL olduğunu, dava konusu araçta 3.000,00.- TL değer kaybı meydana geldiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talebini arttırmış, harcını karşılamıştır.
Mahkememiz tarafından alınan bilirkişi raporu mahkememizce hüküm vermeye elverişli, gerekçeli, yeterli, inandırıcı ve dosya kapsamına göre de uygun olup tarafların kabulünde olduğu üzere davaya konu edilen kazanın meydana gelmesinde davacının kusursuz olduğu, kazaya karışan davalı tarafın ZMMS ile sigortaladığı aracın sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta iş bu kaza sonucu 3.000,00.- TL değer kaybı oluştuğu, 15.305,19.- TL hasar meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin davacıya hasar tazminatı olarak 7.653,00.- TL ödeme yaptığı, bu ödemenin mahsubundan sonra davalı sigorta şirketince karşılanmayan, davacıya ait araçta tazmini gereken hasar bedelinin 7.652,19 TL olduğu anlaşılmıştır. Meydana gelen iş bu davacı değer kaybı ve hasar bedeli zararından davalı sigorta zorunlu mali mesuliyet sorumluluk poliçe kapsamına göre sorumludur. Zira, trafik sigortacısı motorlu aracın karayolunda işletilmesi sırasında 3. kişiye verilen ve işletenin sorumluluğunda gerçekleşen zararı sigorta örtüsüne almaktadır. Sorumluluk, poliçe limitini geçmemek üzere kusur oranına göredir. Bu durumda davacının davalıya karşı sorumluluğunun kusur oranına isabet eden 3.000,00 TL değer kaybı ve 7.652,19 TL hasar bedelinden ibaret olduğu, iş bu bedelin davalı sigortadan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline dair davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafın karşıladığı 236,00 TL ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiği…” gerekçesi ile davanın KABULÜ İLE, 3.000,00.-TL değer kaybının ve 7.652,19.-TL hasar bedelinin dava tarihi 01/06/2015’den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigortadan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla alınarak davacıya verilmesine, 236,00.-TL eksper giderinin yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı sigorta vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sigorta hasar dosyası ile mahkemece alınan rapor arasında fahiş fark olduğunu, çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor alınması gerektiğini, değer kaybı yönünden aracın daha önce yaptığı kazaların dikkate alınması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak alınan rakamların abartılı ve fahiş olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2015 tarih ve 2015/629 Esas – 2018/20 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 727,65.TL nispi harçtan peşin alınan 182,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 545,65.TL harcın davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.