Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/294 E. 2021/379 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/294
KARAR NO : 2021/379
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2016 (Dava), 30/01/2018 (Karar)
NUMARASI : 2016/475 Esas, 2018/116 Karar
DAVA: TAZMİNAT (TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN)
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/05/2021
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/475 Esas- 2018/116 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı davalı sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ”…İDDİA:Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile, davalı sigorta şirketine trafik poliçesiyle sigortalı aracın 23.02.2015 tarihinde karşıdan karşıya geçmek isteyen müvekkiline çarparak müvekkilinin yaralanmasına neden olduğu kaza sonucu İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesince 2015/690E sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporuna göre araç sürücüsü ile müvekkiline eşit oranda kusur izafe edildiğini belirterek fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL. geçici iş görmezlik, 1.000TL. kalıcı iş görmezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.000 TL. maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesi ile, dava dilekçesinde bahsi geçen kazaya karıştığı belirtilen aracın müvekkil şirket nezdinde 17.09.2014/2015 tarihleri arasında kişi başı bedeni zararlarda 290.000 TL azami limitle sınırlı olmak üzere ZMS (Trafik) sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, kusur ve zararın ispata muhtaç olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu ve müvekkil şirket temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
SGK’ya yazılan müzekkerede davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığının bildirildiği görülmüştür. Dosyamız içinde bulunan İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/690 Esas 2015/578 sayılı kararı incelendiğinde davalı tarafın ZMMS ile sigortaladığı araç sürücüsüne ve davacı yayaya eşit oranda kusur verildiği, sürücünün cezalandırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür.
Davacının maluliyet oranının tespiti için dosya … Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Anabilim Dalı Başkanlığına gönderilmiş, rapor alınmıştır. Alınan 03.04.2017 havale tarihli 512 sayılı raporda; şahısta meydana gelen meslekte kazanma gücündeki azalma oranı şahsın olay tarihindeki yaşına göre %24 ve bugünkü yaşına göre de %24,2 olarak bulunduğunu, tıbbi iyileşme süresinin 6 (altı ) ay olarak kabulünün uygun olacağı mütalaasına varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Dosyanın ceza yargılamasındaki kusur raporu da göz önüne alınarak sayısal olarak tarafların kusur oranının tespitini ve sürekli ve geçici iş görememezlik tazminatının hesaplanması amacıyla dosya bilirkişilere tevdii edilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 07.11.2017 havale tarihli raporda;Kusur; Davalı …’ne 17.09.2014/2015 tarihleri arasında kişi başı bedeni zararlarda 290.000 TL. azami limitle sınırlı olmak üzere ZMS (Trafik) poliçesiyle sigortalı aracın kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğunu, davacının kazanın oluşumunda %50 oranında kusurlu olduğunu, Tazminat hesabında; Davacı için %50 haklılık oranına göre; 2.628,35 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 26.820,89 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 29.449,24 TL maddi tazminat hesaplandığını; hesaplanan tazminatın davalı tarafından düzenlenen ZMMS poliçe teminat limitleri içerisinde kaldığı ve davalının dosya kapsamına göre (daha önce kendisine başvuru olmadığından) dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu bulunduğunu bildirdikleri görülmüştür.
GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalının trafik sigortacısı bulunduğu araç ile davacı yayanın 23/02/2015 tarihinde kazaya karıştıkları, bu kazada davacının yaralandığı, davalı sürücü hakkında kamu davası açıldığı, eşit kusurlu kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacının maddi zararının bulunduğunu ileri sürerek işbu davayı açtığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Davacının talebi vücut bütünlüğünün ihlâline dayalı 6098 sayılı TBK m. 54 de düzenlenmekte olan zarar kapsamındadır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlâli halinde istenebilecek maddî zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
Kara taşıtlarının karıştığı kazalardaki sorumlu kişiler ile sorumluluk sebepleri sigorta şirketleri yönünden ise 2918 s. KTK.nın 91 vd. Maddeleri ile ZMM Genel Şartları hükümleridir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1 inci maddesinde, işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur, aynı yasanın 85/1 maddesinde, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 inci maddesinde de, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder şeklinde ifade edildiği, belirtilen yasal düzenlemelere göre ZMMS-Trafik Sigortası, sigortalı araç işleteninin sorumluluğunu üstlenmekte, sigortalı aracın neden olduğu trafik kazasında zarar görenlerin zararını limiti oranında gidermektedir.
Davacı vekili bilirkişi raporuyla belirtilen miktar üzerinden talebini arttırmış,harcını karşılamıştır. Harçlandırılan dava değeri; 29.449,24.-TL’dir.
Dosya içerisine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarıyla da belirlendiği üzere; davalı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın, davacıya çarpması sonucunda davaya konu kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafın %50, davacının %50 kusurlu olduğu, aktüer bilirkişi raporuna göre davacının söz konusu kaza nedeniyle yaralanması neticesinde tıbbi iyileşme süreci 6 ay itibariyle geçici iş göremezlik (iyileşme evresi kazanç kaybı) zararının 2.628,35 TL, sürekli iş göremezlik tazminatının 26.820,89 TL olduğuna kanaat edilerek davacı yönünden maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi, zarara neden olan aracın trafik sigortacısıdır. Trafik sigortası, motorlu aracın kara yolunda işletilmesi sırasında 3. kişilerin uğradığı zararı sigorta örtüsüne almaktadır. Bu poliçe kapsamında 3. kişilerin uğradığı geçici ve daimi iş göremezlik zararları da yer almaktadır. Bu davalı tarafından düzenlenen poliçe limiti dikkate alınarak davacının maddi zararından sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Anılan davalı sigorta dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu tutulduğu…” gerekçesi ile Davanın KABULÜ İLE, davacının 2.628,35.-TL geçici iş görememezlik tazminatı, 26.820,89.-TL sürekli iş görememezlik tazminatının dava tarihi olan 06.04.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigortadan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olması kaydıyla tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı davalı sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı sigorta vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kaza tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, kaza tespit tutanağı ile mahkemece alınan bilirkişi raporu arasında açık çelişki olduğunu ve bu çelişkinin giderilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı sigorta şirketi vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/04/2016 tarih ve 2016/475 Esas- 2018/116 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 2.011,67.TL nispi harçtan peşin alınan 101.00.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.910,67.TL harcın davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.