Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/278 E. 2021/350 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/278
KARAR NO : 2021/350
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19.01.2017 (Dava), 25.01.2018 (Karar)
NUMARASI : 2017/76 Esas – 2018/50 Karar
DAVA: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 22/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ:26/04/2021
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/76 Esas, 2018/50 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; “…Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve babası … sevk ve idaresindeki … plakalı araca, karşı tarafın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün arkadan çarpması sonucu hasar meydana geldiğini, kazada davalı sürücü …’in asli kusurlu olduğunu, İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/38 D.İş sayılı tespit dosyası ile hasar miktarı, ikame araç bedeli, değer kaybı yönünden tespit yaptırdıklarını, bilirkişi raporuna göre araçta meydana gelen hasarın KDV dahil 24.500 TL olduğu ve araç tamiri ekonomik olmadığından pert total olarak kabul edildiğini ve 700,00 TL ikame araç gideri olacağının belirlendiğini, … plakalı otobüsün sigortacısı olan davalı sigorta şirketine müracaat ettiklerini 26/12/2016 tarihinde 10.000 TL ödeme yapıldığını belirterek, davacıya ait aracın 2. El bedeli olan 35.500 TL’den davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 10.000 TL’nin mahsubu ile kalan 25.500 TL’nin sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 02/03/2016-2017 tarihlerini kapsar 45042903 numaralı poliçe ile müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, poliçe teminat miktarının maddi araç başına azami 31.000 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere gerçek zarardan sorumlu olduğunu, hasar dosyası kapsamında alınan eksper raporuna göre 10.000 TL tespit edildiğini ve bunun 26/12/2016 tarihinde ödendiğini, tespit raporunu kabul etmediklerini, fazlaya dair talebin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda idare’nin ve otobüs sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kusur oranının saptanması bakımından mahkemece bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davacıya ait aracın kaza sonrası 17.500 TL olan hasarlı değeri düşülmeden araç bedelinin tamamının talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tespit raporunu kabul etmediklerini, aracın pert total olarak kabulünün mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı …’e usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiş, duruşmaya gelerek davayı kabul etmediğini ve reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KTK ZMMS poliçesi hasar dosyası, kazaya karışan araçlara ait trafik kayıtları, İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/38 D.İş sayılı dosyası celp edilmiş, dosyamız arasına alınmıştır.
İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/38 D.İş sayılı dosyası incelendiğinde; tespit isteyen …’in karşı taraf … aleyhine davamıza konu olan trafik kazası ile ilgili hasar, ikame araç bedeli ve değer kaybının tespiti istemiyle tespit isteminde bulunduğu, 11/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda davacı aracında meydana gelen hasar miktarının KDV dahil 17.500 TL olduğu ve aracın tamirinin ekonomik olmadığı ve pert total olarak kabul edilmesi gerektiği, ikame araç bedelinin 10 gün x 70,00 TL’den 700,00 TL olacağının belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce mahallinde keşif yapılmak suretiyle bir trafik polisi ve bir makina mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 25/07/2017 tarihli raporda özetle, davalı sürücü …’in 8/8 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya ait araçta meydana gelen hasar miktarı ve işçilik tutarı toplamının 16.579,00 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından 10.000 TL ödendiği dikkate alındığında bakiye hasar miktarının 6.579,00 TL olduğu, aracın 10 gün makul onarım süresi nedeniyle ikame araç bedelinin 700,00 TL olduğu belirtilmiştir. Taraf vekillerinin itirazları üzerine, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak, İTÜ’den temin edilen 3 kişilik makine mühendisi bilirkişi heyetinden rapor alınmış, 29/11/2017 alma tarihli raporda özetle, 11/11/2016 tarihli hasar tespit raporunda 34 kalem halinde sıralanmış olan hasarlı parçaların kazanın oluş şeklinde ve fotoğraflara uygun olduğu, KDV dahil 18.659,75 TL tutarında olan bedelin günün rayicine uygun olduğu, işçilik bedelinin 6.077,00 TL olduğu ve dolayısıyla toplam tutarın 18.659,75 TL + 6.077,00 TL = 24.736,75 TL olduğu, aracın kaza tarihindeki değerinin 35.500 TL olduğu ve onarımının ekonomik olmayıp pert total olarak işlem yapılması gerektiği, aracın mevcut hasarlı değerinin tekrar istifade edilebilecek kaporta parçaları göz önüne alındığında 18.000 TL olacağı ve bu nedenle davacının uğramış olduğu zararın 35.500 TL – 18.000 TL = 17.500 TL olduğu, aracın pert total işlemleri, yeni araç edinme vb süreler toplamının 10 gün süreceğinin kabulü ile 700,00 TL ikama araç bedeli olacağı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, alınan bilirkişi raporları ve tespit raporları kusur yönünden aynı olup, hasar yönünden de birbirine yakın olduğu ve aracın pert total olarak değerlendirilmesi gerektiği yönündeki kanaatleri nazara alınarak en son alınan İTÜ raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülerek, 29/08/2016 tarihli kaza nedeniyle davacı aracı olan … plakalı araçta 24.736,75 TL hasar meydana geldiği, hasar miktarının rayiç bedelin %70’ne yakın olması nedeniyle aracın onarımının ekonomik olmayacağı ve pert-total olarak değerlendirilmesinin ekonomik olacağı sonucuna varılarak, duruşmada beyanı alınan daacı vekilinin hasar gören aracın kendilerinde olduğu yönündeki beyanı esas alınarak, 35.500 TL rayiç bedelden 18.000 TL sovtaj bedelinin mahsubu ile 17.500 TL hasar bedeli olacağı, davalı sigorta şirketinin 26/12/2016 tarihinde 10.000 TL ödeme yapması nedeniyle 7.500 TL bakiye hasar bedeli kalacağı, kazanın oluşunda davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı otobüs sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin zarardan sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limiti dahilinde sorumluluğu söz konusu olduğundan” gerekçesiyle, Davanın KISMEN KABULÜ ile; 7.500.TL hasar bedelinin davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 06/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalılar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve mütelselsilen alınarak davacıya verilmesine. Fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, verilen karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında belirlenen kusurun yanlış olduğunu, davacıya ait aracın pert total olarak kabul edilmesine rağmen aracın ikinci el piyasa değerinin yüksek, hasarlı sovtaj bedelinin ise düşük hesaplandığını, bilirkişi raporları arasında oluşan çelişkinin giderilmediğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı … vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25.01.2018 tarih ve 2017/76 Esas, 2018/50 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında davalı …’ nden alınması gereken 512.32.TL nispi karar harcından peşin olarak alınan 128.10.TL harcın tenzili ile bakiye 384.22.TL harcın davalı …’ nden alınarak hazineye gelir kaydına
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 22/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.