Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2674 E. 2023/499 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2674
KARAR NO : 2023/499

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/10/2018 (Dava) – 30/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/1206 Esas – 2019/1492 Karar
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
BAM KARAR TARİHİ : 23/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/03/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli 2018/1206 Esas ve 2019/1492 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından dava dışı … A.Ş. lehine diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını, kredilerin ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalılar hakkında Bodrum İcra Müdürlüğünün 2018/5770 sayılı dosyası ile takibe başlanıldığını, davalıların takibe itiraz üzerine takibin durduğunu, dava dışı şirket hakkında konkordato mühleti verildiğini, davalı müteselsil kefillerin bundan yararlanamayacağını banka alacağının varlığı ve muacceliyetinin belli olduğunu ileri sürerek, sonuç olarak; davalı borçluların Bodrum İcra Müdürlüğünün 2018/5770 sayılı icra takip dosyasına yaptıkların itirazlarının iptali ile icra takibinin takip talebindeki kayıt ve şartlarla devamını, davalı borçlular aleyhine icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece mahkemesince; “… dava dışı asıl borçlu … A.Ş. arasında 03/05/2017 düzenleme tarihli 3.000.000,00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı, kefil davalıların ise sözleşmeyi 6098 Sayılı TBK’nın kefalet hükümleri çerçevesinde, kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet limiti belirtilmek suretiyle 3.000.000,00 TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları ve dolayısıyla bu miktar üzerinden davalı müteselsil kefillerinin sorumlu oldukları, sözleşmeye istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete taksitli ticari kredi, KMH kredi kullandırıldığı, Business kredi kartı tahsis edilerek kullanıma açıldığı, hesabı üzerine keşideli çek karnesi verildiği, kredi ödemelerinin aksaması üzerine, hesabın kat edilerek davalıların temerrüde düştüğü, davalıların kredi borcunu ödemediği, ayrıca talep edilen işlemiş gecikme ve akdi faiz tutarının sözleşmeye uygun olduğu talep edilmesinde bir yanlışlık görülmediğinin banka defter kayıtları ile denetime elverişli ve benimsenen bilirkişi raporuyla tespit edildiği, sonuç olarak; kefil davalıların kredi borcunu ödemekle yükümlü olduğu, takip tarihi olan 14/09/2018 tarihi itibariyle 2.076.282,22 TL asıl alacak olmak üzere toplam 2.095.618,99 TL nakdi, 51.200,00 TL gayri nakdi depo banka alacağından sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine ulaşıldığından…” gerekçesiyle; ”…Açılan davanın KISMEN KABULÜNE, davalının Bodrum 1. İcra Dairesinin 2018/5770 takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile; 2.076.282,22 TL asıl alacak olmak üzere toplam 2.095.618,99 TL nakdi alacak üzerinden takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 1.967.303,36 TL üzerinden % 62,40 oranında ve 108.978,86 TL asıl alacak üzerinden %30,24 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına, fazla istemin reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda asıl alacak eksik tespit edildiğinden buna bağlı olarak faiz hesabında ve dolayısıyla faizin gider vergisi hesabında da hataya düşüldüğünü yerel mahkeme tarafından da bilirkişinin hatalı değerlendirmesi esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, takibe konu kredilere ilişkin asıl alacakları hesap kat ihtarnamesi ekinde yer alan banka kayıtlarına uygun hesap özetinde açıkça yer almakla bilirkişi tarafından asıl alacak olarak hesap özetinde yer alan alacak bakiyesinin esas alınmamasının hatalı olduğunu, hesabın kat edilmesi ile alacaklarının tamamının muaccel olduğu açık olmakla takip tarihi itibari ile asıl alacakları hesaplanırken ödenmeyen taksit tutarlarına işleyen faizin de eklenerek bankanın asıl alacağının tespit edilmesi gerektiğini, Yerel Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada ise bankamız alacağının belirlenmesinde kat tarihi itibariyle tespit edilen faiz ödenmeyen kredi taksitlerine eklenmeksizin bankanın asıl alacağının hesaplandığını, işbu şekilde yapılan hesaplamanın hukuken kabul edilemeyeceğini belirterek; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.12.2019 tarihli 2018/1206 E.,2019/1492 K. sayılı dosyasında verilen kısmen kabul kararının, reddedilen kısmının ve işbu kısmi ret kararı doğrultusunda verilen diğer tüm kararlarının yapılacak inceleme sonucu kaldırılması ile davanın talepleri doğrultusunda tamamının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalıların icra takibine yapmış oldukları itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptaline yöneliktir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Somut olayda; davacı banka tarafından davalılar …, … ve … hakkında Bodrum İcra Müdürlüğünün 2018/5770 sayılı dosyası ile takibe başlanıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiği ve davacının itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalılar vekilinin icra dosyasına 09/03/2023 tarihinde dilekçe sunarak, dosyadaki itirazlarından vazgeçtiklerini beyan ettiği görülmüştür. Ayrıca, istinaf tarihinden sonra dosyaya sunduğu yazılı beyanında ” ….Dava konusu icra dosyasına vaki itirazlarımızdan vazgeçtiğimizden icra takibi tüm davalı/borçlular hakkında kesinleşmiş olup işbu nedenle mahkemeniz nezdinde davacı … Bankası A.Ş. tarafından açılmış bulunan işbu dava konusuz kalmıştır. Yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat talebimiz bulunmamaktadır. Harç ve yargılama giderlerinin ise üzerimizde bırakılmasını gayri kabili rücu surette kabul ve beyan ediyoruz. Anılan nedenlerle dava konusuz kalmış olup karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini….” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Bu itibarla, davacının istinaf itirazlarının kabulü ile kararın kaldırılarak, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla; yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talebi bulunmadığına yönelik açık bir beyanı bulunmadığından ve davacı dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğundan davacı lehine yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı hükmedilmesine yönelik Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davacı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/12/2019 tarihli 2018/1206 Esas ve 2019/1492 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Dava konusuz kaldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dava değeri olan 2.122.505,62 TL alacağın %20′ si oranında hesaplanan 424.501,12-TL icra inkar tazmminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca, peşin alınan 25.634,56 TL harçtan, alınması gereken 179,90-TL karar harcının mahsubu ile bakiye 25.454,66 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 179,90-TL(iadesine karar verilen 25.454,66 TL harç düşüldükten sonra kalan) peşin harç, 9,00-TL e-tebligat masrafı, 284,40-TL tebligat masrafı, 34,00-TL posta masrafı ve 550,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.098,40-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı yararına Dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nin 13 (1) mad. uyarınca takdir edilen 205.125,28 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa resen iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
B-İSTİNAF AŞAMASINDA;
1-İstinaf başvurusu sırasında, davacıdan alınan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi esnasında davacı tarafça yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 16,50-TL e-tebligat masrafı ve 38,00-TL tebligat posta masrafı olmak üzere toplam 203,10-TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
5-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/03/2023