Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/267 E. 2021/335 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/267
KARAR NO : 2021/335

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2018
NUMARASI : 2016/1489 Esas- 2018/69 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 16/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/04/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1489 Esas- 2018/69 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; raportör hakim tarafından hazırlanan rapor, dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, davalı sigorta şirketinde sigortalı ….. plakalı aracın, davacıya ait ….. sevk ve idaresindeki ….. plakalı araca çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası düzenlenen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında davacıya ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, davalı sigortalısı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, bu aracın kaza tarihi itibari ile davalı sigorta şirketinde ….. no’lu ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, hasar nedeniyle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak davacıya eksik hasar ödemesi yapıldığını, sigorta şirketinin motorlu aracın neden olduğu riziko nedeniyle gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, gerçek zararın zarar gören şeyin eski hale getirilebilmesi için gereken onarım ve işçilik ücreti olduğunu, araçta oluşan arızalar ve eksik onarımlar nedeniyle davacının aracının eski haline getirilemediğini ve zararının devam ettiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre davalı sigorta şirketinin araçlarda oluşan değer kaybı zararlarından da sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 550,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP
Davalı vekili, açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, KTK Md. 97’e göre, zarar görenin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğini, sigorta kuruluşundan başvurudan itibaren en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevaplanması halinde tahkime başvurabileceğini, yani başvuru yapılmasının dava şartı sayıldığını, davalı şirkete dava öncesinde aracın maddi hasarına ilişkin başvuru yapıldığını ancak, değer kaybına ilişkin başvuru yapılmadığını, öncelikle değer kaybı talebi yönünden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davalı şirketin merkezinin İstanbul olduğunu ve yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davada yetkisizlik kararı verilmesini, ….. plakalı araç için davalı şirket tarafından 03/12/2015 – 03/12/2016 tarihleri arasında ….. no’lu poliçe ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Sigortası düzenlendiğini, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe metni üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, maddi hasar/değer kaybı için araç başına teminat limitinin 2016 yılı için 31.000,00-TL olduğunu, manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, kusur yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ve ayrıca değer kaybı yönünden de inceleme yapılması gerektiğini, davalı şirketin yapılan araç hasarına ilişkin başvuruyu incelediğini, 11.160,85-TL’nin davacıya ödenerek zararının giderildiğini ve sorumluluğunun kalmadığını, açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 25/07/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacıya ait araçta oluşan hasar ve değer kaybının karşı taraf Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı kooperatiften tahsili istemi ile iş bu davanın açıldığı, davalı tarafından davanın kabul edilmediği ve reddinin istendiği, meydana gelen kazada davacıya ait araç sürücüsünün kusurlu olmadığı, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı ….. plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün aracı ile kurallara uygun bir şekilde kazanın olduğu kavşaktan geçiş yaparken ve geçişini tamamlamak üzere iken karşı taraf araç sürücüsü idaresindeki aracın kontrolsüz bir şekilde kavşağa girerek aracının sol arka yan tarafında çarparak kazaya sebebiyet verdiğinden davacı araç sürücüsünün kazanın oluşunda kusuruz olduğu, dosyaya celp edilen kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın tevdi edildiği bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen rapora göre, davacıya ait ….. plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 14.891,88-TL (KDV Dahil) hasarın meydana geldiği, davalı sigorta şirketinin davacı tarafa hasar tazminatı olarak 16/09/2016 tarihinde 11.160,85-TL ödeme yaptığı, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye tazminat yükümlülüğünün 3.731,03-TL olduğu, davacıya ait araçta 5.000,00-TL değer kaybı meydana geldiği yönünde kanaat bildirildiği, düzenlenen bilirkişi raporunun dosyadaki mevcut delillere uygun ve kanaat uyandırır nitelikte olduğu, bu nedenle itibar edilebileceği, değer kaybının araçta oluşan gerçek zarar içinde değerlendirilmesi gereken bir husus olduğu ve sigorta teminatı içinde kaldığı, tüm bu hususlar dikkate alınarak davalı şirketten davacıya ait araçta oluşan hasar bedeli ve değer kaybı istemin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, bilirkişi raporunun genel şartlar ekindeki esaslar uyarınca hazırlanmaması sebebiyle hatalı olduğunu ve hükme esas alınamayacağını, olayda yeni gelen şartların uygulanması gerektiğini, değer kaybı hesaplama yönteminin de genel şartlar ekindeki yönteme göre yapılması gerektiğini ileri sürerek hükmün değer kaybı yönünden kaldırılarak yeni bir karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, karşı yan zorunlu mali mesuliyet sigortacısından araçtaki onarım bedeli ve değer kaybının tahsili davasıdır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, değer kaybının bilirkişi raporunda Yargıtay içtihatlarına uygun olarak hesaplandığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1489 Esas- 2018/69 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3- İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 596,42 TL istinaf nispi karar harcından, istinafa gelirken alınan 35,90 TL maktu harç ile 310,40 TL nispi karar harcından oluşan toplam 346,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 250,12 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davalı tarafın yatırmış olduğu istinaf kanun yoluna başvuru harcı olan 98,10 TL’nin hazineye gelir yazılmasına
5- İstinaf yoluna başvuran davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6- Kullanılmayan gider avansının HMK 333. mad. gereğince istek halinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/04/2021