Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2655 E. 2023/828 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2655
KARAR NO : 2023/828

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2018 (Dava) – 08/09/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/104 Esas – 2020/464 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 17/05/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2023
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/09/2020 tarihli ve 2018/104 Esas – 2020/464 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının maliki olduğu … plaka nolu aracın müvekkili sigorta şirketine 245598914 nolu trafik poliçesi ile sigortalandığını, 19/06/2014 tarihinde davalı …’e ait sigortalı … plakalı aracın … sevk ve idaresindeyken karşı yönden gelen … plakalı motosikletin ön kısmından çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında tutulan Kaza Tespit Tutanağına göre davalı …’e ait araç sürücüsü …’ın sürücü belgesinin A2 sınıfı olduğu, sürücüsü olduğu araç için yetkili olmadığının anlaşıldığı, kazada yaralanan … plakalı araç sürücüsü … tarafından Menemen 2. ATM 2014/542 E. Sayılı dosyasıyla maddi ve manevi tazminat istemli dava açıldığını ve bu dosyayla ilgili 22/12/2016 tarihinde 55.540,00-TL ödeme yapıldığını, davalı …’e ait sigortalı aracı …’ın ehliyetsiz kullanması sebebiyle davalı …’ün sigorta poliçesi genel şartlarında bulunan hükümlere aykırı davrandığını ve akde muhalefet ettiğini, bu nedenle de müvekkili sigorta şirketi tarafından trafik sigorta poliçesine istinaden ödenen tazminat bedelinin akde muhalefet eden davalı sigortalısından tahsili gereği doğduğunu ileri sürerek, davalı adına kayıtlı … plakalı aracın trafik kaydına kesin hükme kadar devam etmek üzere tedbir konulmasına, 55.540,00-TL tazminat alacağının ödeme günü olan 22/12/2016 tarihinden itibaren fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazaya konu olan ve davacı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın sahibi olduğunu fakat işleteni olmadığını, müvekkilinin kazaya konu … plakalı aracı 02/04/2014 tarihinden itibaren 3 ay süre ile ve 03/07/2014 tarihine kadar … (…) isimli dava dışı kişiye yazılı oto kiralama sözleşmesi ile kiraya verdiğini davalı araç sahibi müvekkilinin söz konusu aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile müvekkili davalının aracı üzerinde fiili hakimiyeti kalmadığını, aracı kiralayan dava dışı kiracının kendi nam ve hesabına aracı işletmeye başladığını, müvekkilinin dava dilekçesinde iddia edildiği gibi ehliyetsiz araç kullanması ya da yetersiz ehliyetle araç kullanması/kullandırmasının söz konusu olmadığını, kazaya konu aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralayan kiracının kiraladığı aracı yetersiz ehliyetli birisine kullandırmasının sorumlusunun müvekkili olmadığını savunarak, müvekkili hakkında işleten sıfatı ortadan kalktığı halde haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Davacı tarafından üçüncü şahsa ödenen tazminatın yerinde olup olmadığının kontrolü için mahkememizce aldırılan bilirkişi raporundaki hesaplamalar denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülmüştür. Davacı tarafından henüz ortada bir icra takibi yok iken üçüncü şahsa ödemiş olduğu icra vekalet ücretini davalıdan talep edemeyecek olması bu ödemeye ilişkin davacının yasal bir zorunluluğununda bulunmamasına rağmen ödemede bulunmuş olması nedeniyle üçüncü şahsa ödemiş olduğu icra vekalet ücreti yapmış olduğu ödemeden mahsup edilerek mahkememizce aldırılan bilirkişi raporundaki hesaplamalarda dikkate alınarak…” gerekçesiyle davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 51.070,00-TL’nin 22/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile karar verildiğini, yerel mahkeme kararında hiç bir somut gerekçe ve izahatın bulunmadığını, mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini, dava konusu olayda davalı müvekkilinin, kazaya konu olan ve davacı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesi ile sigortalanan aracın sahibi olduğunu, fakat işleteni olmadığını, müvekkilinin kazaya konu … plakalı aracının 02/04/2014 tarihinden itibaren 3 ay süre ile ve 03/07/2014 tarihine kadar ihbar olunan …’e yazılı oto kiralama sözleşmesi ile kiraya verdiğini, araç sahibi davalı müvekkilinin, söz konusu aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile kiraladığı kişiye aynı tarihte saat 15:42 de fiilen teslim ettiğini, bu teslim ile müvekkilinin davalının araç üzerinde fiili hakimiyetinin kalmadığını, aracı kiralayan dava dışı kiracının kendi nam ve hesabına aracı işletmeye başladığını, davalı müvekkilinin ehliyetsiz araç kullanması ya da yetersiz ehliyetle araç kullanması/kullandırmasının söz konusu olmadığını, müvekkilinin, aracını kiraya verdiği ihbar olunan …’in ehliyetinin bulunduğunu ve geçerli olduğunu, kazaya konu aracı uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralayan kiracının, kiraladığı bu aracı yetersiz ehliyetli birisine kullandırmasının sorumlusunun davalı olmadığını, müvekkilinin, araç üzerinde fiili hakimiyetinin söz konusu olmadığını, kaza tarihi itibariyle işleten sıfatı ve poliçeden doğan tazminat sorumluluğunun aracı uzun süreli kiralayan kiracıya geçtiğini, araç maliki olan davalı müvekkilinin aynı zamanda oto kiralama işi ile uğraştığını, … Oto Kiralama şahıs işletmesinin sahibi olduğunu, kaza tarihi itibariyle davaya konu … plaka sayılı araç ile ilgili yazılı kiralama sözleşmesi, vergi levhası, ödeme dekontları ve faturalar mahkemece dikkate alınmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesinden kaynaklanan kendi sigortalısına rücuen tazminat istemine ilişkindir
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4.c maddesi uyarınca, tazminatı gerektiren olay aracın ehliyetnameye sahip olmayan kimseler tarafından sevk edilmesi nedeniyle meydana gelmiş ise zarar nedeniyle yapılan ödemenin ”sigorta ettirenden” rücuen talep edilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; kaza 19/06/2014 tarihinde meydana gelmiştir. Dava konusu aracı kullanan …’ın kaza tarihi itibariyle ehliyetinin olmadığı anlaşılmıştır. Dosya içerisinde bulunan kaza tarihini kapsayan zorunlu trafik sigorta poliçesi örneğine göre davalı sigorta ettiren/sigortalı konumunda olup davacının akidi durumundadır.
Her ne kadar davalı taraf dava konusu olayda, davalı aracın maliki olup aynı zamanda kendisine ait rent a car firması olduğunu ve olay tarihinde aracı uzun süreli olarak dava dışı …’e kiraya verdiğini savunarak davanın reddi gerektiğini savunmuş ise de, davalının poliçede davacının akidi olduğu anlaşılmakla husumetin davalıya düştüğü ve davalının zarardan sorumlu olduğu gözetilerek hüküm tesisi doğru olmuştur. ( bknz. aynı yönde Yargıtay 4. HD, 2021/5161 E. – 2022/9369 K. sayılı ilamı ) .Yani davalının aracı uzun süreli kiraya vermiş olması onun kiraya verdiği kişiyle arasındaki iç ilişkiye ait bir sorundur ve sigortacının trafik sigortasına dayalı olarak tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda başvurabileceği kimse, aracın gerçek işleteni kim olursa olsun, sadece sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) olan sigorta ettiren olduğundan, davalı sigorta poliçesinin ve sigorta genel şartlarının kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmekle yükümlüdür. Bunun yanı sıra hükme esas alınan bilirkişi raporunun da somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmış, tüm bu sebeplerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/104 Esas – 2020/464 Karar kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gerekli 3.488,59 TL istinaf karar harcından peşin yatan toplam 872,14 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 2.616,45 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/05/2023