Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2649 E. 2023/839 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2649
KARAR NO : 2023/839

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2019 (Dava) – 13/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/939 Esas – 2020/415 Karar
DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 17/05/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ: 17/05/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2020 tarihli 2019/939 Esas ve 2020/415 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/06/2019 tarihinde davadışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davadışı …’ın sevk ve idaresinde olup … Şti.’ne ait … plakalı aracın kazaya karıştığını ve kaza neticesinde … plakalı aracın hasar gördüğünü, kaza tespit tutanağına göre …’ın asli ve tam kusurlu olduğunu, … plakalı aracın hasar onarımının müvekkiline ait …i tarafından gerçekleştirildiğini, hasar dosyasının açılmış olup araç onarıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından 7.000,00-TL ödeme yapıldığını, kalan bakiyenin ise ödenmediğini, alınan ekspertiz raporundan da anlaşılacağı üzere hasarın onarımı için 14.160,00-TL’nin (KDV dâhil) belirlendiğini, yetkili servis dışında yapılan onarımlara parça iskontosunun uygulanmasının hukuka aykırı olup davalı sigorta şirketinin gerçek zararı karşılamak zorunda olduğunu, alınan ekspertiz raporu için de ayrıca 295,00-TL ödeme yapıldığını, Şti.’nin bakiye hasar, çekici ücreti, eksper ücreti ve araçta oluşan değer kaybını 16/07/2019 tarihli temlik sözleşmesi ile müvekkili …’a temlik ettiğini, bu sebeple tüm hakların müvekkiline geçtiğini, bakiye hasar onarım bedeli ve ekspertiz rapor ücretinin davalı sigorta şirketinden 13/09/2019 tarihinde talep edildiğini, ödeme yapılmadığı gibi bir cevap da verilmediğini, arabuluculuk safhasında da anlaşamama tutanağı ile görüşmelere son verildiğini, kazaya sebebiyet veren davadışı …’a ait … plakalı aracın karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortası davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olduğundan sigorta poliçe limitleri kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile; bakiye hasar onarım ücreti (yedek parça ve işçilik ücreti) olarak şimdilik 100,00-TL’nin başvuru tarihi olan 13/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ve ayrıca 295,00-TL ekspertiz rapor ücretinin de yargılama giderleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile hasar tazminatı talebini 6.500-TL’ye çıkardığı anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı tarafça süresinde davaya cevap verilmediği, daha sonra dosyaya vekaletname sunan davalı vekilinin beyan dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın sigorta alacağından kaynaklı temlik sözleşmesine dayandırıldığını, ancak ne temlik edenin (dava dışı … Şti) ve ne temlik olunanın (…) sigortacılık faaliyeti yapmaya yetkili kişi/kuruluşlardan biri olmadığını, 6102 sayılı TTK’nun 1401. maddesi ve BK’ nun 183. maddesi dikkate alındığında, temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kaldı ki, sigorta alacağının temlikinin ileride tahsil edilip edilmeyeceği belirli olmadığı gibi, rizikonun temliki anlamına gelen ve yasal anlamda sigortacılık faaliyetini zorunlu kılan davaya konu olayda, sigortacılık faaliyetinde bulunmayan davacının taraf ehliyetinin bulunduğundan da söz edilmeyeceğinin yasa gereği olduğunu, bu nedenle öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, dava dilekçesinin “talep ve sonuç” başlıklı bölümünde 100,00-TL bakiye hasar onarım ücreti ve 295,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere, toplam 395,00-TL talep edilmiş olduğunu, bu nedenle dava harç miktarının tamamlatılmasına, aksi halde davanın usulden reddine karar verilmesini, araçtaki değişimi uygun görülen parçalar dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu 7.000,00-TL hasar bedelinin ödendiğini, ödemenin yapıldığı tarihte bu konuda herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden ödemenin kabul edildiğinin de tartışmasız olduğunu, davacı tarafça haricen düzenletilen eksper raporu ve fatura içeriğinin gerçek (rayiç) piyasa değerlerini yansıtmadığından kabulünün mümkün olmadığını, zorunlu mali mesuliyet poliçelerinde asli amacın gerçek zararın giderilmesi olduğunu, gerçek hasar bedelini aşan ve sebepsiz zenginleşmeye yönelik bakiye hasar bedeli taleplerinin reddi gerektiğinin açık olduğunu, eksper rapor ücretinin de müvekkili sigorta şirketinden talep edilmesinin gerek Sigorta Eksperleri Atama Yönetmeliği ve Ücret Tarifesine gerekse poliçe özel ve genel şartlarına aykırı olduğunu, müvekkilinin ödemesinin varlığı dikkate alınarak, usul ve yasaya aykırı olarak talep edilen faiz (ticari) oranı ve faizin başlangıç tarihini de kabul etmediklerini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “….Hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı … Sigorta A.Ş.’ne Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı aracın sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığı, aracın kaza tarihi itibariyle serbest piyasa koşullarına göre 2.el piyasa rayiç değerinin 23.500,00-TL olduğu, sovtaj (onarımı yapılmamış hurda olarak) değerinin 10.000,00-TL olduğu, gerçek hasar miktarının 23.500,00-TL–10.000,00-TL= 13.500,00-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından 01.08.2019 tarihinde 7.000,00-TL hasar ödemesi yapılmış olduğu, bakiye ödenmesi gereken hasar miktarının Hazine Müsteşarlığı tarafından yayınlanan 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki kriterleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları çerçevesinde yapılan hesaplama neticesinde 6.500,00-TL olduğunun sübut bulduğu, davalı sigorta şirketinin sigortalısının vermiş olduğu zarardan kusur oranında ve poliçe limitleri ile sorumlu olduğu, davacı vekilinin ıslah dilekçesi de gözönüne alındığında, 13/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair hüküm kurulması gerekmekle; DAVANIN KABULÜ İLE, 6.500,00-TL bakiye hasar bedeli tazminatının 13/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı vekili tarafından, “…Eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini, davaya konu alacağın sigorta alacağından kaynaklı temlik sözleşmesine dayandırıldığını, ancak ne temlik edenin (dava dışı … Şti) ve ne de temlik olunanın (…) sigortacılık faaliyeti yapmaya yetkili kişi/kuruluşlardan biri olmadığını, 6102 sayılı TTK’nun 1401. maddesi ve BK’nun 183. maddesi dikkate alındığında temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu, sigorta alacağının temlikinin ileride tahsil edilip edilmeyeceği belirli olmadığı gibi rizikonun temliki anlamına gelen ve yasal anlamda sigortacılık faaliyetini zorunlu kılan davaya konu olayda, sigortacılık faaliyetinde bulunmayan davacının taraf ehliyetinin bulunduğundan söz edilemeyeceği itirazında bulunulmuş olmasına karşın yerel mahkemece temlik sözleşmesinin geçerliliği dahi tartışma konusu yapılmaksızın, husumet itirazları dikkate alınmayarak ve kararda bunun gerekçesine de yer verilmeyerek eksik bir biçimde hüküm tesis edildiğini, öte yandan, mahkemece eksik ve hatalı incelemeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca müvekkili sigorta şirketi tarafından yaptırılmış bulunan eksper incelemesi ve raporu mevcut iken, davacı tarafça söz konusu rapora itiraz edilmeksizin haricen yaptırılan inceleme sonucu ödendiği iddia edilen 295,00-TL eksper rapor ücretinin de müvekkili sigorta şirketine yükletilmesinin poliçe özel ve sigorta genel şartlarına açıkça aykırı olduğunu, yerel mahkemece ticari nitelikte olmayan dava konusu alacak için ticari temerrüt faizine hükmedilmiş olmasının da usul ve yasaya aykırı bulunduğunu…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle karşı yan trafik sigortacısından maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davalı vekilinin ilk itirazının, davacının temlik sözleşmesinin geçersiz olduğuna ve husumet yönünden davanın reddi gerektiğine ilişkin olduğu görülmekle, bu konuda yapılan değerlendirmede; bilindiği üzere, 28/07/2020 tarihli 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanunun 57. maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na getirilen ek 6. maddede; “(1)Bu Kanun uyarınca sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlardan ya da Hesaptan talep edilecek tazminat alacağı ancak; a)Alacaklı tarafından bizzat, b)Alacaklının kanuni temsilcisi veya kanuni temsilcisinin bizzat vekalet verdiği avukat vasıtasıyla, c)Alacaklının bizzat vekalet verdiği eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşleri veya avukatı vasıtasıyla takip edilebilir. Takip yetkisi, sigortacılık yapan kurum veya kuruluşlar ya da Hesap nezdinde yapılacak işlemleri kapsar. (2)Tazminat alacağı, sadece hak sahibine veya avukatına ödenir ve birinci fıkrada belirtilen kişiler de dahil olmak üzere hiç kimseye devredilemez. (3)Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunca belirlenir.” düzenlemesi getirilmiştir. Bununla birlikte, somut olayda, gerek dava tarihi olan 24.10.2019, gerek temlik tarihi olan 16.07.2019 tarihi itibari ile yukarıdaki yasal düzenleme yürürlükte olmadığından davalı vekilinin temlik yasağına ve husumete dair istinaf itirazları yerinde görülmemiştir (Bu yönde bknz. Yargıtay 4. HD 2021/10991 E.-2022/6320 K).
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik istinaf itirazlarının da kabulü mümkün görülmemiştir. Zira, davalı vekilinin yargılama sırasında bilirkişi raporunun tebliğine rağmen süresinde herhangi bir itiraz dilekçesi sunmadığı ve istinaf dilekçesinde ise herhangi bir gerekçe de belirtmeksizin eksik ve hatalı raporu kabul etmediklerini beyan ettiği görülmekle, HMK 357. madde gereği itirazlarının kabulü mümkün olmadığı gibi, ayrıca mahkemece hükme esas alınan kusur ve hasar bilirkişi raporunun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli de olduğu, piyasa araştırmasına dayalı olup dayanak belgelerinin açıklanmış olduğu, dosyada mevcut eksper raporu ile de uyumlu bulunup, gerçek hasarın iskontosuz ve KDV dahil olarak hesaplanması gerektiği açık olmakla, bu yöndeki tüm istinaf itirazlarının da reddi gerekmiştir.
Davalıya sigortalı … plakalı aracın “ticari” kullanıma özgülenmiş kamyon olduğunun ruhsat kaydından açıkça anlaşılmakta olmasına göre, davalı vekilinin ticari faize yönelik itirazının da kabulü mümkün görülmemiştir.
Yine, davadan önce davacı tarafça alınan eksper raporunun mahkemece yargılama giderlerine dahil edilmiş olmasında da usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, bu itirazın da reddi gerekmiştir (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17. HD 2017/3417 E.- 2019/10466 K).
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/939 Esas – 2020/415 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 444,01-TL istinaf karar harcından peşin alınan 112,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 332,01-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/05/2023