Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2629 E. 2021/442 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/2629
KARAR NO : 2021/442

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2019 (Dava), 17/01/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/87 Esas, 2020/42 Karar
DAVA : ŞİRKETİN İHYASI
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/87 Esas – 2020/42 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı …. ’nde 10/05/1993 ile 25/04/1997 arasında çalıştığını, sigortasız çalışmasının tespiti amacıyla İzmir 12. İş Mahkemesi’nin 2018/519 Esas sayılı dosyasında adli yardım istekli olarak hizmet tespiti davası açtıklarını, adli yardım isteklerinin kabul edildiğini, bu dava sırasında şirketin sicil kaydının dava açılış tarihinden önce silindiğinin anlaşıldığını ve mahkemece ihya davası açmaları konusunda 1 ay kesin süre ve yetki verildiğini belirterek, müvekkilinin adli yardım kurumundan yararlandırılmasına ve dava dışı …. ’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müdürlüklerinin “Merkez 67226” sicil numarasında kayıtlı …’nin 09/04/1993 tarihinde kurulduğunu, sermayesinin 500,00 TL olduğunu, 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince çıkarılan Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerin Tasfiyeleri ile Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5. maddesinin 4. fıkrası uyarınca 14/05/2013 tarihi itibariyle münfesih sayıldığını, tescilli adresine ihtarda bulunulduğunu, bu hususun 21/05/2013 tarihli 8324 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlandığını, yasal süre içinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 26/09/2013 tarihinde sicil kaydının silindiğini, 03/10/2013 tarihli 8418 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlandığını, yapılan kayıt silme işleminin kanun hükmünün uygulanması olduğunu, müdürlüklerinin, davanın türü itibariyle yasal hasım konumunda olduğunu ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek, müdürlükleri aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini istemiştir.

YEREL MAHKEME KARARI;
Mahkemece, iddia savunma ve dosya kapsamına göre; “…Dava; sicildeki kaydı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen şirketin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
…’nden gönderilen belgeler incelendiğinde; dava dışı şirketin “Merkez 67226” sicil numarasında kayıtlı olduğu, adresinin “ …olduğu, şirketin 26/09/2013 tarihinde 6102 sayılı kanunun geçici 7. maddesi uyarınca sicil kaydının silindiği görülmüştür.
İzmir 12. İş Mahkemesi’nin 2018/519 Esas sayılı dosyasından gönderilen tutanaklar incelendiğinde; davacısının …, davalısının eldeki davada ihyası istenen şirket ve … olduğu, dava tarihinin 06/12/2018 olduğu, bu davada davacının davalı şirket nezdindeki hizmet süresinin tespitini istediği, mahkemece davacı tarafa gönderilen davetiye ile şirketin ihyası istemiyle dava açması için 1 aylık kesin süre verildiği görülmüştür.
Eldeki davada taraflar arasındaki uyuşmazlık; “sicildeki kaydı 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince silinen dava dışı …’nin yeniden ihyası koşullarının bulunup bulunmadığı” konusundadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun geçici 7/15. maddesinin son cümlesi uyarınca ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşlar haklı sebeplere dayanarak sicilden şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceklerinden, somut olayda da; İzmir 12. İş Mahkemesi’nin 2018/519 Esas sayılı dosyasında ihyası istenen şirket davalı konumunda olduğundan, davacı tarafın bu şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının ve haklı sebebinin bulunduğu kabul edilmiş, dava haklı görülerek, “İzmir 12. İş Mahkemesi’nin 2018/519 Esas sayılı dosyasında taraf teşkili işlemlerinin ve sonrasında ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla sınırlı olmak üzere” şirketin ihyası gerektiği…” gerekçesiyle davanın KABULÜ ile; …’nde “Merkez 67226” sicil numarasında kayıtlı olan dava dışı …’nin “İzmir 12. İş Mahkemesi’nin 2018/519 Esas sayılı dosyasında taraf teşkili işlemlerinin ve sonrasında ek tasfiye işlemlerinin yapılması amacıyla sınırlı olmak üzere” ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için şirketin eski ortaklarından olan …. T.C. kimlik numaralı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, tasfiye memuru için ücret takdirine yer olmadığına, şirketin ihya edildiği ve tasfiye memuru atandığı hususunun Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesine, karar verilmiş, verilen bu karara karşı tasfiye memuru tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF İTİRAZLARI:
Tasfiye Memuru istinaf dilekçesinde özetle; Şahsının da ortağı olduğu şirketin 14.05.2013 tarihinde kapatıldığını, davacıyı tanımadığını, şirketin uzun süredir kapatılması nedeniyle tasfiye memurluğu görevini yapmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, tasfiye nedeniyle ticaret sicilinden terkin edilerek tüzel kişiliği ortadan kalkmış bulunan şirketin TTK 547. maddesi uyarınca ihyası istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; ihyası istenen …’ nin 14/05/2013 tarihi itibariyle münfesih sayıldığı ve 26/09/2013 tarihinde şirketin 6102 sayılı Kanun’ un geçici 7. Maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği, davacı tarafından İzmir 12. İş Mahkemesi’nin 2018/519 Esas sayılı dava dosyasında ihyası istenen şirket aleyhine hizmet tespiti davası açıldığı, bu ihya davasının da 16/04/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. bendine göre ihya davası açma süresinin 5 yıl olduğu, ihyası istenen şirketin 26/09/2013 tarihinde re’sen silindiği, davanın ise 16/04/2019 tarihinde açıldığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmaması nedeniyle (Bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 11.02.2020 tarih ve 2020/288 Esas 2020/1181 Karar sayılı İlamı) davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında hüküm verilebileceği düzenlenmiştir. Belirtilen yasa hükmü ve yukarıda yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde tespit edilen yanlışlıkların, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği sonucuna varılarak, mahkemece verilen hükmün 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı tasfiye memurunun istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/01/2020 tarih ve 2019/87 Esas, 2020/42 Karar sayılı hükmün HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“a-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın 5 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE
b.Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 59.30.TL ilam harcının davacıdan tahsiline
c.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına
d.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar ittihazına mahal olmadığına
e.Taraflarca yatırılan ve arda kalan delil/gider avansının, kararın kesinleşmesinden sonra hak sahibi tarafa iadesine” şeklinde HÜKÜM TESİSİNE;
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 59.30.TL harçtan peşin olarak alınan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90.TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına, bakiye harç HMK Yönetmeliğinin 46. maddesi gereğince, terkin sınırları içinde kaldığından harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden Tasfiye Memuru tarafından yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde Tasfiye Memuruna iadesine
5-İstinaf eden Tasfiye Memuru tarafından istinaf aşamasında yapılan 148,60.TL başvuru harcı, 193,50.TL dosya gidiş dönüş, olmak üzere toplam 342,10.TL yargılama giderinin takdiren davacıdan alınarak istinaf eden Tasfiye Memuruna verilmesine
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından ve istinaf eden kendini vekil ile temsil ettirmediğinden istinaf eden Tasfiye Memuru lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
8-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.