Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2608 E. 2023/1284 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2608
KARAR NO : 2023/1284

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2019
NUMARASI : 2018/10 Esas – 2019/120 Karar
DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
BAM KARAR TARİHİ : 14/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09/07/2019 tarihli 2018/10 Esas ve 2019/120 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Türk Patent ve Marka Kurumunda kayıtlı davalı tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik taşımadığını, bunların daha önce kamuya sunulan benzerleri ile aynı olduğunu belirterek, davalıya ait 14/02/2017 tarih, 2017/01006 nolu tasarımın, 15/02/2017 tarih, 2017/01032 nolu tasarımın, 03/03/2017 tarih, 2017/01473 nolu tasarımın, 27/07/2017 tarih 2017/04966 nolu tasarımın, 03/03/2017 tarih, 2017/01474 nolu tasarımın, 09/03/2017 tarih, 2017/01657 nolu tasarımın, 09/03/2017 tarih, 2017/01659 nolu tasarımın, 03/03/2017 tarih, 2017/01475 nolu tasarımın, 15/03/2019 tarih, 2017/01805 nolu tasarımın, 03/03/2017 tarih, 2017/01477 nolu tasarımın, 12/05/2017 tarih, 2017/03453 nolu tasarımın, 25/05/2017 tarih, 2017/03709 nolu tasarımın, 12/05/2017 tarih, 2017/03454 nolu tasarımın, 09/03/2017 tarih, 2017/01658 nolu tasarımın, 14/02/2017 tarih, 2017/01007 nolu tasarımın, 17/05/2017 tarih, 2017/03538 nolu tasarımın, 03/03/2017 tarih, 2017/01470 nolu tasarımın, 12/05/2017 tarih 2017/03451 nolu tasarımın, 17/02/2017 tarih, 2017/01121 nolu tasarımın, 14/02/2017 tarih, 2017/01009 nolu tasarımın, 25/05/2017 tarih, 2017/03706 nolu tasarımın, 17/02/2017 tarih, 2017/01122 nolu tasarımın, 15/03/2017 tarih, 2017/01804 nolu tasarımın, 12/05/2017 tarih, 2017/03458 nolu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız olduğunu, davanın somutlaştırılmadığını, hangi belgeler ile hangi tasarımların karşılaştırılacaklarının belli olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…Davanın kısmen kabulüne, 14/02/2017 tarihli 2017/01006 1 ve 4. çoklu tasarımların önceki belirgin benzerler nedeniyle tescil koşullarını taşımadığı, 03/03/2017 başvuru tarihli, “Termal su pedi” konulu, 2017/01473 nolu tasarımın, 03/03/2017 tarihli 2017/01474 nolu “Kemer” tasarımının, 2017/01475 nolu “Sedye” konulu tasarımın, “şapka” konulu, 2017/03454 nolu 12/05/2017 tarihli tasarımın, 2017/01658 nolu “mont” konulu, 09/03/2017 tarihli tasarımın, 2017/01121 nolu “Pantolon” konulu tasarımın, 14/02/2017 tarih, 2017/01009 nolu “V Askı Kayışı” adlı tasarımın, “çanta” konulu, 25/05/2017 tarih 2017/03706- 1 ve 2 çoklu tasarımlardan 2 nolu olanın ve 2017/03458 nolu “Eldiven” tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik taşımadığı anlaşılmakla hükümsüzlüklerine, sicilden terkinlerine, sair tasarımlar bakımından açılan davanın kanıtlanamadığından reddine, ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, kesinleştiğinde kendiliğinden kalkacağına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yerel mahkemece iddialar değerlendirmeden davanın kısmen reddine karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 6769 sayılı SMK anlamında yenilik ve ayırt edicilik kriterine haiz olmayan tasarımlarının müvekkil şirket tarafından taklit edildiğinden bahisle tamamen asılsız iddialarla haksız ve hukuka aykırı tespit davasının ikame edildiğini, Türk Patent nezdinde tescil edilen ve fakat 6769 sayılı SMK anlamında yenilik ve ayırt edicilik kriterlerine haiz olmayan tasarımlara istinaden açılan tespit davasına yönelik maddi ve manevi tazminat haklarını saklı tuttuklarını, ayrıca; yerel mahkemenin bilirkişi kök raporunda tasarımın incelendiğini, yeni ve ayırt edici olmadığı sebebiyle işbu davaya konu tasarımın hükümsüzlük şartlarının somut olayda gerçekleştiğini kanaatine varıldığını, rapordaki somut delillere rağmen yerel mahkemenin 2017/01032 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne karar vermediğini, gerekçeli kararda işbu tasarımdan hiç bahsedilmediğini ancak yerel mahkeme vermiş olduğu kararda bu tasarımdan bahsetmediğini, bazı tasarım numaralarının gerekçeli kararında yazılmadığını, yerel mahkemenin bilirkişi raporunda somut olarak hükümsüzlük şartları taşıdığı ispat edilen 2017/01032 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne karar vermediğini, söz konusu ürünlerin yabancı dildeki adıyla arama yapıldığında bir çok sitede davalı tarafa ait tescilli ürünün tescil tarihinden önceki kayıtların çıktığını, başkanlıkça yapıacak incelemede türkçe isimlerin yanı sıra ürünlerin ingilizce ve diğer dillerdeki isimlerinin de dikkate alınmasını arz ve talep ettiklerini, davalı adına Türk Patent nezdinde tescil edilen davaya konu tasarımların 6769 sayılı kanun anlamında tasarım niteliğine haiz olmadığını, 6769 sayılı SMK Koruma kapsamı ve koruma dışı haller başlıklı 58. madde hükmüne göre: (4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır: a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar. b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri. Davalı yan adına tasarım tesciline konu olan askeri yelek, sırt çantası vb. ürünlerin olması gereken teknik özelliklere uygun şekilde üretilme zorunluluğunun bulunduğunu, savunma alanında kullanılan ürünlerin hepsi Türk Silahlı Kuvvetleri vb. kurumlarca belirlenen teknik şartlan taşımak zorunda olduğunu, 6769 SMK’dan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözülmesinde dosyaya atanacak olan bilirkişiler alanında uzman kişiler olup; dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edici kritere haiz olup olmadığının tespiti hususunda gerekli araştırmayı yaptıktan sonra sonuca varılması gerekirken salt dosya kapsamında değerlendirme yapmalarının da hatalı olduğunu, ayrıca Türk Patent Ve Marka Kurumu tarafından bir tasarımın başvurusu sonrasında incelemesinde internet ortamında yapılan aramalara ilişkin tarihli sonuç görsellerinin de dikkate alındığını, nitekim artık birçok ürün internet yapılan ayırt edicilik ve yel ortamında satışa sunulduğundan ve firmalar sosyal medya hesaplarında ürünlerini tanıtıma çıkardığından, bir tasarımın daha önce kamuya sunulup sunulmadığı hususu belirlenirken kullanılacak yöntemlerden en önemlisi de tarih aralığı seçilerek internet ortamında yapılan aramalar olduğunu, mahkemenin de taktir edeceği üzere GOOGLE arşivde yer alan görsellerin hangi zaman internet ortamında yayımlandığı hususunda bilişim alanında uzman bilirkişilerce tespitlerin yapılabildiğini, talimat dosyasında mahkemece resen seçilen bilirkişiler tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda bilirkişilerce; tasarımlardan bir kısımlarının yeni ve ayırt edici olmadığından hükümsüzlük şartlarının oluştuğunu şeklinde hukuka uygun değerlendirmelerde bulunduktan sonra, bir diğer kısımda da tasarımlarda yapılan incelemelerde hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı yönünde eksik ve hatalı bir rapor tanzim ettiklerini, bu nedenle işbu mezkur raporun aleyhe olan kısımlarına yönelik itiraz ve beyanlarını da sunar; itirazları doğrultusunda eksik ve hatalı değerlendirmelerde bulunulan tasarımlar hakkında başkanlıkça lüzum görüldüğü takdirde yeni bir heyetten yeni bir rapor alınmasına karar verilmesini arz ve talep ettiklerini, tasarım koruması ile ürün üzerinde tekelleşmeye izin verilmemesi gerektiğini, dava konusu tasarımların kullanıldığı askeri ürünlerin teknik olarak zorunlu niteliklerine uygun tasarlanmış olmaları ve ürünlerin nitelik itibariyle kamu düzeni ve güvenliğiyle ilgili olmasından dolayı 6769 sayılı SMK bakımından tasarım olarak korunmasının mümkün olamayacağı anlamına gelmekte, davalı yan adına Türkpatent nezdinde tescil edilen işbu davaya tasarımlar 6769 sayılı SMK anlamında yenilik ve ayırt kriterlerine haiz olmadıklarını, arz ve izah edilen nedenler muvacehesinde, yerel mahkeme nezdinde görülmekte olan huzurdaki dava dosyasında kararın gerek işbu dilekçe ile açıklanan nedenlerle gerekse de başkanlıkça tespit edilecek hususlar doğrultusunda kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini; tehir-i icra taleplerinin kabulü ile yargılama masraflarının davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin numarası yazılı dosyasında alınan karar ve bu kararın gerekçesi yazılı nedenlerden dolayı davalı tarafça kabulünün mümkün olmadığını, bilirkişi tarafından hazırlanan kök raporda davacı delilleri ile müvekkil tasarımlarının tek tek karşılaştırılmadığını, örnek görsellerini büyütmediğini, bu nedenle de kıyaslama yapılmasının mümkün olmadığını, bir kısım ürünlere yaptığı itirazların ek raporunda göz ardı edildiğini ve itirazlarının cevaplanmadığını, dolayısıyla mahkemenin verdiği kararın bilirkişiler tarafından eksik inceleme neticesinde hazırlanan raporda yer alan hatalı ve eksik kanaatlerine dayandığından, söz konusu kararın davalı tarafça kabulünün mümkün olmayacağını, arz edilen ve resen tespit edilecek nedenlerle; kararın bozularak yeniden inceleme yapılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.

6769 sayılı SMK’nın 56/4. ve 5. fıkrası; “Bir tasarımın aynısı; tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmünü amirdir.
6769 sayılı SMK’nın 58. maddesine göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.”
Bir tasarımın tescil edilebilmesi için, tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, bir başka deyişle mutlak yenilik koşulu kabul edilmiştir. Mutlak yenilikten söz edilebilmesi için de, tasarım tescil başvurusu yapılan ürünün görünümünün dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulan tasarımlardan yararlanma ve benzetme serbestisi ilkesi sınırları içinde kalmak kaydıyla, küçük ayrıntıların ötesinde farklı özelliklere sahip olması gerekli ve yeterlidir.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, tasarımlar için mutlak yenilik kriteri benimsendiğinden, hükümsüzlük davasında bu yönün mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Ancak mahkemece bu hususun değerlendirilmediği görüldüğü gibi sair tasarımlar yönünden davanın reddine denilerek infazı kabil bir hüküm oluşturulmamıştır. Ayrıca istinabe yazısında aralarında askeri teçhizat konusunda uzman bilirkişi denilmesine rağmen, istinabe yolu ile alınan raporda bu husus göz ardı edilmiş ve hükme esas alınan kök ve ek rapor tekstil mühendisi ve tasarım uzmanı tarafından hazırlanmıştır.
Bu durum karşısında mahkemece, HMK 297. maddesine uygun hüküm oluşturulmalı ve davacı yanca ileri sürülen hükümsüzlük iddiası ile davalının davacı aleyhine istinafa konu kararı veren mahkemede açtığı tespit dosyası ile tarafların sunduğu delillerin incelenmesi ve içerisinde sektör bilirkişisinin de yer aldığı tasarım ve tekstil mühendisleri ile fikri ve sınai haklar konusunda uzman öğretim görevlisinin bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; taraf vekillerinin istinaf itirazlarının belirtilen yönden kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK 353/1-a-6. madde uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine, kararın kaldırılma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ESASTAN KABULÜNE; İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09/07/2019 tarihli 2018/10 Esas ve 2019/120 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Kararın kaldırılma sebep ve şekline göre taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a)Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde kendilerine iadesine (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
b)İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere14/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.