Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2582 E. 2023/775 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/2582
KARAR NO : 2023/775

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/03/2019 (Dava) – 08/10/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/77 Esas – 2020/266 Karar

DAVA : Menfi Tespit

BAM KARAR TARİHİ : 10/05/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 10/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2020 tarihli, 2019/77 Esas ve 2020/266 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından, müvekkili ve müvekkilinin oğlu … aleyhine 35.000-TL bedelli senede istinaden Karşıya 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2611 sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, takibe konu senette müvekkiline ait imza bulunmadığını, müvekkilinin takip alacaklısı şahsa böyle bir borcunun da bulunmadığını, müvekkilinden alınacak imza örnekleri ile takibe konu senette yer alan imzalardan hiçbirinin müvekkiline ait olmadığının ispatlanacağını, alacaklı ile de görüşüldüğünü, ancak olumlu bir sonuç alınamadığını, takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile senette yazılı miktar olan 35.000-TL’nin % 20’si üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 35.000-TL’lik senedin davacı ve oğlu tarafından müvekkiline verildiğini, davacı … ve senetteki diğer borçlu olan oğlu …’nın 2015 yılında müvekkilinin sahibi olduğu lokantanın karşısındaki … Hastanesinin kaba inşaatını yapan … (…)’un taşeronu olarak inşaatın soğuk demir işlerini yaptıklarını, inşaatın başında davacının oğlu … dururken, davacı …’nın da Kütahya’daki işlerin başında durduğunu, ancak müvekkilinin …’yla hiç karşılaşmadığını, çalışan 20-25 kadar işçinin yaklaşık 4-4.5 ay kadar süren inşaat işi sırasında her gün sabah-öğlen-akşam yemeklerini verdiğini, gece mesaiye kaldıklarında 4. öğün olarak gece de yemek verdiğini, davacının oğlunun başta bir kısım ödeme yaptığını, sonrasında … İnşaattan paralarını alamadıklarını söyleyerek ödeme yapmadıklarını, müvekkilinin ödeme yapmaz veya herhangi, bir çek, senet vermezlerse yemek vermeyeceğini söylemesi üzerine takibe konu senedi …’nın babası olan davacı …’ya da imzalattırarak müvekkiline verdiğini, davacının davasında haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “… Dava ve takip dayanağı olup, davalı … lehine düzenlenmiş 06/11/2015 keşide tarihli, 01/01/2017 vade tarihli 35.000,00TL bedelli bonoda keşideci olarak gösterilen davacı …’ya atfen atılmış imzanın davacının eli mahsulü olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla keşideci-borçlu sıfatı bulunmayan davacının bu bonodan dolayı davalıya herhangi bir sorumluluğunun ve borcunun söz konusu olamayacağı, taraflar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığının anlaşıldığı, buna rağmen davalı tarafından davacı hakkında icra takibi yürütülmüş ise de, tüm dosya kapsamından, özellikle soruşturma evrakından savunmada belirtilen şüpheli … (davacının oğlu) hakkında 19/02/2020 gün 2020/1058 iddianame no ile dava konusu olay ve senet nedeniyle ‘resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık’ suçlarından dolayı kamu davası açıldığı, davalının -davacının oğlu …’nın eylemleri sonucunda- bonoyu davacının imzaladığını düşünerek icra takibi yaptığı ve dolayısıyla bu hususta kötüniyetinin bulunmadığı kanaatine varıldığından davacı tarafından talep edilen kötü niyet tazminatı isteminin yerinde görülmediği, davalı vekili 08/10/2020 tarihli son celsede dava dışı … hakkında açılan ceza davasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de; davacı hakkında takipsizlik kararı verilmesine ve kararın kesinleşmesine, oğlu … hakkında ceza davası açılmasının medeni usul hukuku açısından davacının hukuki durumunu etkilemesinin mümkün olmamasına göre, Karşıyaka 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/102 E.sayılı dosyasının sonuçlanmasının bekletici mesele yapılması yönündeki davalı vekili talebinin reddi gerektiği, sonuç olarak; DAVANIN KABULÜNE, davacının Karşıyaka 1.İcra Müdürlüğünün 2018/2611 sayılı icra takibine konu edilen, davalı … lehine düzenlenmiş 06/11/2015 keşide tarihli, 01/01/2017 vade tarihli 35.000,00TL bedelli bonodan dolayı davalı …’ya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, davalının icra takibini kötü niyetli olarak yaptığı hususu ispatlanamadığından davacı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı vekili tarafından, “…Müvekkili ile davacı arasında bir ticari ilişki mevcut olduğunu, senedi bilerek davacının kendisinin imzalamadığını ve borçtan kurtulmak için oğluna imzalattırdığını düşündüklerini, zira diğer senet borçlusu olan davacının oğlu … adına hiçbir malvarlığı olmayıp tüm malvarlığının davacı …’ya ait olduğunu, mahkemenin açılan ceza davasının sonucunu beklemesi gerekirken beklemeyip karar vermesini doğru bulmadıklarını, hakkında Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılan oğul …’nın ceza tehdidi ile karşı karşıya kaldığında ceza korkusuyla durumu anlatacağını ve senedi babası davacı …’nın bilgisi dahilinde imzaladığını kabul edeceğinin kuvvetli ihtimal olduğunu…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bonoda imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek açtığı davada mahkemece alınan grafoloji raporunda bonodaki imzaların davacıya ait olmadığının saptanmış olduğu, bono tanzim tarihinden önceye dayalı birtakım mukayese belgelerinin asılları üzerinden bono aslı ile karşılaştırma yapılarak usulünce düzenlendiği görülen raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı tarafça her ne kadar davacının oğlu olan davadışı … hakkında Karşıyaka 2.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2020/102 E. sayılı dosyasında açılan davanın işbu davada bekletici mesele yapılması istenmiş ise de, …’nın işbu davanın tarafı olmadığı, davacı hakkında ise ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olup bu kararın da kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf itirazının da reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı vekilinin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/77 Esas – 2020/266 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 2.390,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 597,71-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.793,14-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç, teminat ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/05/2023