Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/257 E. 2021/337 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/257
KARAR NO : 2021/337

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2018
NUMARASI : 2016/92 Esas- 2018/22 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 16/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/04/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/92 Esas- 2018/22 Karar sayılı kararının dairemizce incelenmesi davalı ….. Sigorta AŞ vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesi süresi içinde usulünce verilmiş olmakla; raportör hakim tarafından hazırlanan rapor, dosyadaki dilekçe, lahiyalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler incelendi.
DAVA
Davacı vekili, 27/11/2015 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, ….. sigorta şirketi tarafından poliçeli olan ….. plakalı araç sürücüsü …..’ın asli kusurlu olduğunu beyanla davacı müvekkilin kaza nedeni ile geçici iş göremezlik tazminatı olan 750,00 TL’yi davalı ….. Sigorta A.Ş7den alınarak davacıya verilmesine, gecici iş göremezlik tazminatı olan şimdilik 250,00 TL ‘nin davalı ….. Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı ….. Sigorta yetki itirazında bulunarak İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, delillerin taraflarına tebliğini talep ettikleri, geçici iş görememezlik zararının sigorta teminatı kapsamı dışında bulunduğunu, sigortalının kusurunun ve zararının ispatının gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulunca tespitinin gerektiğini, aktüerya hesabının aktüer siciline kayıtlı bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelirler, tazminatların mahsubunun gerektiğini, zarar görenin birden fazla olması halinde teminatın paylaştırılması gerektiğini, hatır taşıması sebebiyle % 25 indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle, delillerin taraflarına tebliğinin gerektiğini, ….. plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olduğunu, sorumluluğu poliçe limiti ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, meydana gelen kazada tarafların kusurunun belirlenmesi gerektiğini, davacının maluliyetinin oluşmadığını, maluliyetin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, kaza sebebiyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının SGK’dan araştırılması gerektiğini, geçici iş görememezlik zararının teminat limiti dışında olduğunu, müvekkilinin temerrütünün oluşmadığı belirterek davanın esastan reddinin talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 27/11/2015 tarihinde sürücü …..’ın sevk ve idaresindeki davalı ….. Sigorta A.Ş’ye ZMMS ile sigortalı olan ….. plakalı araç ile sürücü …..’nin sevk ve idaresindeki davalı ….. Sigorta A.Ş ne ZMMS ile sigortalı olan ….. plakalı aracın maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası yaptığı, meydana gelen kazada davacının yaralandığı, alınan bilirkişi raporuna göre sürücü …..’ın % 75 oranında, sürücü …..’nin % 25 oranında kusurlu olduğu, davacının yaralanma durumu da dikkate alınarak davacının 10.294,51-TL geçici iş göremezlik zararı, 176.192,94-TL kalıcı iş gücü kaybı olmak üzere toplam zararının 186.487,45-TL olduğu, kusur durumuna göre ….. Sigorta A.Ş’nin 139.865,60-TL’den sorumlu olduğunu, ….. Sigorta A.Ş % 25 kusur durumuna göre 46.621,87-TL zararın tazmininden 2918 sayılı KTK.91. maddesine göre faizi ile birlikte sorumlu olduğu, yargılama aşamasında davacı vekilinin 22/11/2016 havale tarihli dilekçesi ile davalı ….. Sigorta A.Ş aleyhinde açmış oldukları davadan feragat ettikleri gerekçesiyle, davalı ….. Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın davacı vekilinin feragatı sebebiyle HMK 311 maddesi gereğince reddine, davalı ….. Sigorta A.Ş aleyhine açılan davanın kabulü ile; 2.573,63 TL geçici iş göremezlik zararı, 44.048,24 TL kalıcı iş gücü kaybı olmak üzere toplam 46.621,87-TL’nin davalı ….. Sigorta A.Ş’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı ….. Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde, bilirkişi raporuna yapılan itirazların nazara alınmadığını, davaya konu aracın sigortalı tarafından oto tamircisine bırakıldıktan sonra tamirci tarafından kullanıldığı esnada kaza meydana geldiğinden, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının hali hazırda öğrenci olup kaza nedeniyle kazanç kaybına uğramadığını, kaldı ki bu kaybın poliçe teminatı kapsamında olmadığını, tazminat hesabında TRH yaşam tablosu kullanılması gerekirken bu hususa uyulmayarak rapor alındığını, son olarak davacı, sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğundan hatır taşıması indiriminin yapılması gerekirken bu hususun nazara alınmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, trafik kazası sebebiyle geçici ve kalıcı iş görmezlik zararının tahsili istemlidir.
1 – Mahkemece maluliyetin tespiti açısından ATK 3. İhtisas Dairesi yerine tek hekimli İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünden rapor alınması ve düzenlenen raporun da kaza tarihinde yürürlükte olan “Özürlülük ölçütü sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporu hakkındaki yönetmelik” yerine, yürürlükte olmayan “Maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği” uyarınca düzenlendiği anlaşılmakla, işbu rapor esas alınarak tazminat hesabının yapılması doğru olmamıştır.
2- Hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporu PMF 1931 tablosuna göre düzenlenmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, ayrıntıları Yargıtay 17. HD’sinin 14/01/2021 gün ve 2020/2598 E-2021/34 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, ülke çapında uygulama birliği açısından tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Bu durumda, belirtilen Yargıtay kararı da gözetildiğinde, davacının yaşam süresinin PMF 1931 tablosuna göre mi, yoksa TRH 2010 yaşam tablosuna göre mi belirlenmesi gerektiği üzerinde durulması, eğer TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılması gerektiği mahkemece kabul edilir ise istinaf edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın istinaf edilmediği de dikkate alınarak ve kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) ve gerekçesi de denetime elverişli şekilde açıklanarak karar verilmesi gerekli görülmüştür.
3-Davacının, davalı ….. Sigorta şirketinin sigortalısının kullandığı araçta yolcu olarak bulunduğunu belirttiği, bilirkişi raporunda hatır taşımasının değerlendirilmediği, davalının ise rapora bu yönden itiraz ettiği fakat itirazının olumlu yada olumsuz olarak karşılanmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır.
4 – Son olarak davalılardan ….. sigorta AŞ tarafından yargılama sırasında davacıya yapılan ödemenin bilirkişi raporunda yer alan tazminat hesabında mahsubunun gerekip gerekmediği hususu tartışılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenle KABULÜNE,
2- İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/92 Esas- 2018/22 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Yukarıda yapılan açıklamalara göre davanın yeniden görülüp istinaf denetimine uygun bir Yargılama yapılarak varılacak sonuca göre bir karar vermek üzere Mahkemesine İADESİNE,
4- İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- İstinaf yoluna başvuran davalıdan başlangıçta alınan 35,90 TL maktu karar harcı ile 760,28 TL istinaf nispi karar harcından oluşan toplam 796,18 TL’nin istek halinde kendisine İADESİNE,
6- İstinaf yoluna başvuran davalıdan başlangıçta alınan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinde değerlendirilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 16/04/2021