Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/2561
KARAR NO : 2023/382
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :16/05/2017 (Dava) – 22/09/2020 (Karar)
NUMARASI : 2020/162 Esas – 2020/508 Karar
DAVA : Menfi Tespit ve İpoteğin Fekki
BAM KARAR TARİHİ : 09/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarihli 2020/162 Esas ve 2020/508 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …. Kooperatifinin üyelerinin davalı bankadan kullandıkları toplu konut kredisinin tümüyle ödenmiş olması nedeniyle, davacının borçlu bulunmadığının tespitine, anılan kredinin teminatı olan … ili, … ilçesi, … Mah. de kain … Ada, …,…,… Parseller ve … Ada, … Parsel” üzerine tesis edilen ipoteklerin borç bulunmadığından fekkine, İzmir 16. İcra Dairesinin 2013/1708 sayılı dosyasındaki 21/04/2016 tarihli “Sıra Cetveli” uyarınca 1. Sırada yer alan 121.800 TL’nin davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı takdirine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlara Kooperatifin kullandığı kredilerden dolayı 1.derece ipotek konulduğunu, Kooperatif üyelerinden …’in müvekkili bankadan kullandığı krediler ve kefili olduğu şirketlerden dolayı borçları bulunduğundan bu kişinin gayrimenkulünde ferdileşme bulunmadığından ayrı ipotek tesis edilmediğini bildirerek davanın reddine, karşı taraf aleyhine % 20′ den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…Davanın kısmen kabulü ile; … Kooperatifinin üyelerinin davalı bankadan kullandığı toplu konut kredisinin tümünün ödenmiş olması nedeniyle, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu … ili, … ilçesi, … Mah., … ada, … parsel üzerine tapu müdürlüğünün 15/06/2010 tarih 1553 Yevmiye ile davacı … hissesine davalı … Bankası Aş lehine konulan ipoteğin fekkine, dava konusu … ili, … ilçesi, … Mah., … ada, … parsel üzerine tapu müdürlüğünün 15/06/2010 tarih 1554 Yevmiye ile davacı … hissesine davalı …. Bankası Aş lehine konulan ipoteğin fekkine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, tazminat şartları oluşmadığından reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili banka dava dışı … Yapı Koop. İle “Toplu Konut Kredilendirme Sözleşmesi” aktettiklerini, bu sözleşmeye dayalı olarak da davacı …’in … ili, … İlçesi, … Köyü, … ada, … parsel üzerinde kredili müşteri lehine ipotek tesis edildiğini, ipotek; gerek kredili firmanın gerekse ipotek verenin asalet ve kefaleten tüm risklerinin teminatında olduğunu, Kooperatifin üyelerinden biri de … olduğunu, …, 17.04.2020 tarihli “rehin sözleşmesi” ile kooperatifteki tüm hak ve alacaklarını da müvekkili bankaya rehnettiğini, Kooperatif üyesi dava dışı …’in kefil olduğu …Şti. ‘ne kredi kullandırıldığını, kredi borcunun zamanında ödenmemesi nedeniyle İzmir 10.Noterliği’nin 10.02.2014 tarih ve 3039 yevmiye nolu ihtarı ile firmanın hesaplarının kat edildiğini, bahsi geçen kredi ve rein sözleşmesi ve ipotek belgesi nedeniyle kooperatifin mal varlığı ve hissesi üzerinde işlem yapma hakkı olan bankaya karşı işbu davanın açıldığını, davada bilirkişi incelemesi yapılmışsa da karara esas rapor her türlü bilimsel dayanaktan yoksun olup, bu rapora dayalı olarak verilen kararın da yanlış olduğunu, yerel mahkemece verilen kararın eksik incelemeye dayalı ve hukuka aykırı bir karar olduğunu, kararın kaldırılmasına karar verilmesini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 14/06/2022 tarih ve 2021/377 tarih ve 2022/4819 Karar sayılı ilamında, İpoteğin fekki davasının, taşınmazı ipotek yükümlülüğünden kurtaracak ipotek maliki tarafından açılması gerektiği vurgulanmıştır.
Davacı vekilince; … Yapı Kooperatifinin üyelerinin davalı bankadan kullandıkları toplu konut kredisinin tümüyle ödenmiş olması nedeniyle, davacının borçlu bulunmadığının tespitine, anılan kredinin teminatı olan … ili, … ilçesi, … Mah. de kain … Ada, …,…,… Parseller ve … Ada, … Parsel” üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteklerin fekki talep edilmiş, davalı yanca ipotekli taşınmazlarda ferdileşmeye gidilmemesi ve dava dışı … Yapı Kooperatifinin …’in müvekkiline asaleten ve kefaleten kredi borçlarının bulunduğu gerekçesiyle ipoteklerin kaldırılmadığının savunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, ipotekli taşınmazlara ilişkin olarak, tedavüllü tapu kayıtlarının ve ipotek belgelerinin celp edilmediği, dava konusu taşınmazlarda ferdileşmeye gidilip gidilmediği hususunun araştırılmadığı görülmektedir.
Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda; öncelikle dava dışı … Yapı Kooperatifinin davalı banka ile akdettiği sözleşmeden ötürü ipotek konulan dava konusu edilen taşınmazlara ilişkin tedavüllü ve takyidatlı tapu kayıtlarının ve ipotek senetlerinin Güzelbahçe Tapu Müdürlüğünden istenilmesi, ipotek yükümlüsünün ve taşınmaz malikinin tespit edilmesi, ipotekli taşınmazlarda ferdileştirme yapılıp yapılmadığının, yapıldı ise davacıya düşen bölümün ada ve parsel bilgileri araştırılarak, davacının davayı açmakta aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı veren mahkemenin gerekçesi ile hüküm kurulması doğru görülmüştür.
Bu itibarla, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun HMK nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KISMEN KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarihli 2020/162 Esas ve 2020/508 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde anılan tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın kaldırılması sebep ve şekline göre istinaf edenin sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kesin olmak üzere 09/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.