Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2559 E. 2021/1256 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2020/2559
KARAR NO : 2021/1256
KARAR TARİHİ: 01/12/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2020
NUMARASI : 2020/48 Esas ve 2020/350 Karar
DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı Sınırlı Sorumlu … birinci derece akrabaları ile birlikte üyesi olduğunu, sonrasında hastalığı nedeniyle kooperatif ile hiçbir iletişimde bulunmadığını, o dönem seçilen yönetim tarafından da yazı ve davetiye gelmediğini, kooperatifin mal varlığında olan İzmir Buca … mah. … … pafta, … Ada … parselde kayıtlı 6.634 m²’lik imarsız taşınmazın halen kooperatif mülkiyetinde olduğunu, ancak üzerinden haciz ve karayollarının şerhi olduğunu, halen kooperatifin gayrimenkul mal varlığının olması ve usulsüz terkin edildiğini ileri sürerek, terkin olunan kooperatifin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; sicil kayıtlarının tetkikinde kooperatifin 25/05/1992 tarihinde tescil edildiğini, 6102 Sayılı Kanunun geçici 7. maddesi uyarınca 11/06/2013 tarihinde münfesih sayılacağının ihtar edildiği, bu hususun 21/06/2013 tarihinde ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, yasal süresi içerisinde ihtara yanıt verilmemesi nedeniyle 04/09/2013 tarihinde sicil kaydının re’sen silindiğini, bu hususun 29/11/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlandığını, davanın TTK’nın 36. maddesine dayalı bir dava olmadığından müdürlük aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin gerektiğini, mahkemece verilecek karara uyularak işlem yapılacağı beyan edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ :
Mahkemece; “….Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar, haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir. Somut olayda, ihyası istenilen kooperatifin 29/11/2013 tarihinde sicilden silindiği, eldeki davanın ise 17/01/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla 6102 S. TTK geçici 11. maddesi uyarınca 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan ihya davasının reddine karar verilmiştir….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin 24.06.2020 tarihli ilamı uyarınca; ihyası istenen kooperatifin 29.11.2013 tarihinde sicilden silindiği, eldeki davanın ise 17.01.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla TTK geçici 11. Maddesi uyarınca 5 yıllık hak düşürücü süre dolduğundan bahisle davanın reddine karar verildiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; ticaret sicilden terkin edilen kooperatifin yeniden ihyası istemine ilişkindir.
Mahkemece; ihyası istenilen kooperatifin 29/11/2013 tarihinde sicilden silindiği, eldeki davanın ise 17/01/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla 6102 S. TTK geçici 11. maddesi uyarınca 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmayan ihya davasının reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebebleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Ticaret sicilinden kaydı silinen şirketlerin ve kooperatiflerin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunan diğer kişi ve kuruluşların haklı sebeplere dayanarak sicilden silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 11/02/2020 tarih, 2020/288 esas ve 2020/1181 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)
Somut olayda; beş yıllık hak düşürücü süreden sonra açılan ihya davasında mahkemece davanın reddine dair verilen kararın yerinde olduğu, terkin tarihinin 29/11/2013 tarihi olduğu, dava tarihinin ise 17/01/2020 tarihi olduğu anlaşılmakla davanın 5 yıllık süreden sonra açıldığı, terkin işleminden önce gerekli ilanların ve tebligat işlemlerinin usulüne uygun olarak yerine getirildiği, terkin tarihinde derdest dava veya icra takibi de bulunmadığı, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/06/2020 tarihli, 2020/48 esas ve 2020/350 karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf karar harcının önceden alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, bakiye harç HMK Yönetmeliğinin 46. maddesi gereğince, terkin sınırları içinde kaldığından harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/12/2021