Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2502 E. 2023/986 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2502
KARAR NO : 2023/986

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2018
NUMARASI : 2017/82 Esas – 2018/99 Karar
DAVA : Yargılamanın Yenilenmesi
DAVA TARİHİ : 09/05/2017
BAM KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/06/2018 tarihli 2017/82 Esas ve 2018/99 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir FSHHM’nin 2013/38-2014/8 sayılı 21/01/2014 tarihli kararı ile hükümsüz edilen terkin kararı verilen markalarla ilgili kararın hukuka aykırı verildiğini, eksik inceleme yapıldığını, buldukları yeni delillerin değerlendirilmesi gerektiğini bildirerek, yargılamanın yenilenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluşmadığını, karanın usulüne uygun şekilde yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “… yargılamanın iadesinin kabulünü gerektirir nitelikte, yeni bir kanıt söz konusu olmadığı gibi, sunulan kanıtların süreye ilişkin olarak yargılamanın iadesini isteyen taraf lehine hukuki bir sonuç doğurması mümkün değildir. Bu aşamada tanık dinleme şeklinde bir takdiri delilin değerlendirilmesi de davanın mevcut kanıtlarının verdiği sonuç karşısında faydasızdır. Anılan nedenlerle yargılamanın iadesi davasının reddi gerekmiştir. …” gerekçesiyle “davanın reddine ….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı yargılamanın yenilenmesini talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Yargılamanın yenilenmesini talep eden/davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyaya sundukları Prof. Dr. … tarafından hazırlanan uzman mütalaasının değerlendirilmediğini, gerekçeli kararda zikredilen bilirkişi raporunda “sessiz kalma yoluyla hak kaybı iddiasındaki süre her somut olaya göre değişmekte ise de uygulamada genel kabul gören anlayış 5 yıl olduğundan bu sürenin de aşılmadığı görüş ve kanaatinin somut olayda değerlendirilmediğini, Yargıtay zikredilen 2000 tarihli kararında on aylık süreyi sessiz kalma yoluyla hak kaybı için yeterli bulduğunu, olaydaki akrabalık ilişkilerinin, tanık anlatımlarının, fotoğrafların, herkesin herkesi bildiği …’daki faaliyetlerin karşı tarafın kullanımı öğrendiği 2012 yılı iddiası yönünden değerlendirilmemesinin de, bilirkişi raporunun da hatalı olduğunu, kararının kaldırılması gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yargılamanın yenilenmesi (iadesi) istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm yargılamanın yenilenmesini talep eden vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Yargılamanın iadesi davası, yargılamanın iadesi nedenleri ve bu davalarda izlenecek usul 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 374. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 375. maddesinde yargılamanın iadesi sebepleri sınırlı sayıda olmak üzere sayılmış olup; buna göre anılan madde hükmü uyarınca; “a)Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması, b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması, c)Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması, ç)Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması, d)Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması, e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması, f)Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması, g)Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması, ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması, h)Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması, ı)Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması, i)Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması,” sebeplerine dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir.
HMK’nın, talebin ön incelemesi başlıklı 379 uncu maddesinde;
“(1) Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra;
a) Talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını,
b) Yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını,
c) İleri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını, kendiliğinden inceler.
(2) Bu koşullardan biri eksik ise hâkim davayı esasa girmeden reddeder.” denmiştir.
Görüldüğü üzere, kanun koyucu yargılamanın iadesi sebeplerini tahdidi olarak saymıştır. Bu sebepler bulunmadığı takdirde yargılamanın iadesi talebinin esasa girilmeden reddine karar verilmesi gerekir.
Yargılamanın iadesi talep edilen İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2013/38 Esas, 2014/8 Karar sayılı dosyasında davacı … Kuyumculuk Ltd. Şirketinin talebi üzerine yargılama yapılarak 2010/81239 nolu “… Jewelery + şekil” ibareli 14. sınıfta kayıtlı markanın hükümsüzlüğüne, 42. sınıf yönünden tescilinin devamına; 2011/97106 nolu aynı ibareli markanın 35. sınıfta kayıtlı mücevherat malları bakımından mağazacılık sınıfı konusunda hükümsüzlüğün ve terkinine karar verildiği, hükmün davalının temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından incelenerek 15/10/2014 tarih 2014/8170 Esas, 2015/15629 Karar numaralı karar ile onandığı, davalının karar düzeltme başvurusunun da aynı dairece 19/11/2015 tarih ve 2015/5042 Esas, 2015/12324 Karar sayılı ilam ile reddedildiği, kararın 19/11/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça yargılamanın yenilenmesi talebine dayanak gösterilen hususlardan hiçbirisi HMK’nın 375. maddesinde sınırlı olarak sayılan yargılamanın iadesi sebeplerine uymamaktadır. Kaldıki sessiz kalma yolu ile hak sahipliği konusunda ileri sürülen yargılamanın yenilenmesine ilişkin istem davalı vekilinin yukarıda anılan dosyaya verilen temyiz dilekçesinde de belirtilmiştir. Ayrıca tanık delili takdiri bir delil olup, başka bir dava dosyasında dinlenen tanık beyanının yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak kabul edilmeyeceği anlaşılmıştır.
Bu itibarla; mahkemece yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığı anlaşıldığından yargılamanın yenilenmesini talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargılamanın yenilenmesini talep eden/davalı vekilinin İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/82 Esas – 2018/99 sayılı karar sayılı ilamına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a) Yargılamanın yenilenmesini talep edenden alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 176,60 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3,30 TL harcın yargılamanın yenilenmesini talep edenden alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
b)İstinaf başvuru harcının hazineye gelir olarak kaydına,
3-Yargılamanın yenilenmesini talep eden tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın, temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre zarfında Yargıtay 11. Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere 08/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.