Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2489 E. 2021/489 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/2489
KARAR NO : 2021/489

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S Tİ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/01/2000 (Dava), 06/07/2020 (Karar)
NUMARASI : 2020/20 Esas, 2020/163 Karar
DAVA : LİMİTED ŞİRKET MÜDÜRÜNÜN İSTİFASININ TESCİLİ
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/06/2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/20 Esas – 2020/163 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle, Aliağa …Noterliğinden 04/10/2019 tarih …. sayı ile tasdikli 08/10/2019 tebliğ tarihli istifanameye göre, …. Limited Şirketinin müdürü ….’in 28/08/2014 tarihinde şirketteki hisselerini devrettiği için ve gördüğü lüzum üzerine şirket müdürlüğünden istifa ettiğini bildirdiğini, bu sebeple davalıların her birine ayrı ayrı 11/11/2019 tarihinde TTK.nun 33. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’ nin 36.maddeleri uyarınca davet yazısı gönderilerek; ….’in şirket müdürlüğünden istifasının tescilinin işbu davetten itibaren 30 gün içinde tescil ettirilmesi, tescilden kaçınmak için haklı sebep bulunduğu iddia edildiğinde sebeplerinin açık ve ayrıntılı şekilde ve ispata elverişli delillerle bildirilmesini aksi halde resen tescil davası açılacağı ve TTK.nun 33. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen para cezasına mahkum edileceği hususlarının bildirildiğini, tescile davet yazısının 27/11/2019 tarihinde şirket müdürü …’ye teslim edildiğini, ancak işbu davetten itibaren 30 gün içerisinde tescile gelinmediğini ve tescilden kaçınmak için haklı sebep bulunduğunun iddia edilmediğini ileri sürerek, Aliağa ….Noterliği’ nden 04/10/2019 tarih …. sayı ile tasdikli 08/10/2019 tebliğ tarihli ….’in gönderdiği istifanamenin (müdürlükten istifasının) tescilinin emredilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen herhangi bir cevap vermemişlerdir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; “…Dava, TTK’nun 33.madde hükmüne göre ileri sürülmüş, davalı limited şirket müdür istifasının tescilinin emrine ilişkindir.
Anılan madde hükmüne göre, tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan…bir hususu haber alan sicil müdürü, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır.
Sicil müdürünce verilen süre içinde tescil isteminde bulunmayan ve kaçınma sebeplerini de bildirmeyen kişi, sicil müdürünün teklifi üzerine mahallin en büyük mülki amiri tarafından bin Türk Lirası idari para cezasıyla cezalandırılır.
Süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği taktirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emreder, aksi taktirde tescil işlemini reddeder.
Dava dilekçesi kapsamı, şirkete ait ticaret sicil kayıtları örneklerinin, davaya ilişkin sicil müdürlüğü tarafından ilgili şirket müdürü …’ye hitaplı ihtarnamelerin ve 14/01/2020 tarihli İzmir Ticaret İl Müdürlüğü hitaplı yazısının değerlendirilmesi sonucunda;
Davacı … Sicil Müdürlüğü tarafından ilgililere gönderilen ihtarnamelerin tebliğine rağmen süresi içinde davalı şirket veya temsilcileri tarafından şirket müdürü ….’in istifasının tescili hususunda kaçınma sebeplerinin bildirilmediği, mahkememiz görev ve yetkisinin ancak kaçınma sebeplerinin bildirilmesi halinde gündeme geldiği, kaçınma sebepleri bildirilmediği için uygulanacak hükmün TTK’nun 33/2.maddesi olduğu ve idari yaptırım uygulanabileceği, böylece anılan Kanunun 33/3.maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği…” gerekçesi ile DAVANIN REDDİNE karar verilmiş, verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; TTK’ nun 33. maddesinin 3. Fıkrası ”Süresi içinde tescil isteminde bulunmayan veya kaçınma sebeplerini bildirmeyen kişinin ikinci fıkradaki cezayla cezalandırılması bu fıkra hükmünün uygulanmasına engel oluşturmaz” hükmü de dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılarak düzeltilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, Limited Şirket müdürünün istifasının tescili istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2015/13645 Esas – 2017/1451 Karar sayılı kararında, tek taraflı bozucu yenilik doğuran hak niteliğinde olan istifanın, iç ilişkide bu yöndeki beyanın şirkete ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağını, bu nedenle şirket müdürlüğünden istifanın şirkete tebliğ edilmesi halinde sonuç doğurup ancak tebliğ ile birlikte müdürlük görevinin son bulacak olduğunu, dış ilişkide ise istifanın ticaret siciline tescil ve ilan edilmesiyle sonuç doğurduğunu (TTK 37. madde) şirketi temsile yetkili olan kişileri tescil edilmek üzere ticaret siciline bildirmekle yükümlü olan yönetimin (müdür veya müdürler) istifa nedeniyle temsil yetkisi kalkan müdürün istifasını da sicile bildirmekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2012/3354 Esas – 2013/3275 Karar sayılı kararında, TTK 556’ncı maddesi yollamasıyla TTK’nın 300/8. maddesi uyarınca limited şirket yönetim kurulu üyelerinin ad ve soyadları tescili zorunlu hususlardandır. İstifa gibi meydana gelen değişiklerin de aynı Yasa’nın 33. maddesi uyarınca tescil ve ilan ettirilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; 12.03.2010 tarihinden itibaren davalı şirkette müdür olarak göreve başlayan ve 30 yıl süre ile müdür yetkisi verilen dava dışı ….’ in davalı şirketteki hisselerini davalı …’ ye devrederek 28/08/2014 tarihi itibariyle şirket ortaklığından ayrıldığı ve Aliağa ….Noterliği’ nden 04/10/2019 tarih …. sayı ile tasdikli 08/10/2019 tebliğ tarihli istifaname ile davalı şirket müdürlüğünden istifa ettiğini davacı … Sicil Müdürlüğü’ ne bildirdiği, davacı … Sicil Müdürlüğü tarafından davalıların herbirine 11/11/2019 tarihinde TTK.nun 33. ve Ticaret Sicili Yönetmeliği’ nin 36.maddeleri uyarınca davet yazısı gönderilerek; ….’in şirket müdürlüğünden istifasının tescilinin işbu davetten itibaren 30 gün içinde tescil ettirilmesi, tescilden kaçınmak için haklı sebep bulunduğu iddia edildiğinde sebeplerinin açık ve ayrıntılı şekilde ve ispata elverişli delillerle bildirilmesini aksi halde resen tescil davası açılacağı ve TTK.nun 33. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen para cezasına mahkum edileceği hususlarının bildirildiğini, tescile davet yazısının 27/11/2019 tarihinde şirket müdürü …’ye teslim edildiği ancak bu davetten itibaren 30 gün içerisinde tescile gelinmediğini ve tescilden kaçınmak için haklı sebep bulunduğunun iddia edilmediği, davacı tarafından İzmir Ticaret İl Müdürlüğü’ ne 14.01.2020 tarihinde yazılan yazı ile davalılar hakkında TTK.’ nun 33/2 madde ve fıkrası uyarınca öngörülen idari para cezasının uygulanmasının istendiği ve aynı tarihte davalılar aleyhine Aliağa 1.Noterliği’ nin 04/10/2019 tarih ve 9757 sayı ile tasdikli 08/10/2019 tebliğ tarihli ….’in gönderdiği istifanamenin (müdürlükten istifasının) tescilinin emredilmesine yönelik iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda tek taraflı bozucu yenilik doğuran hak niteliğinde olan istifanın, iç ilişkide bu yöndeki beyanın şirkete ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağından, istifanamenin şirkete tebliği ile birlikte davacının müdürlük görevi son bulmuştur. Dış ilişkide ise istifa, TTK’nın 37. maddesi gereğince ticaret siciline tescil ve ilan edilmesiyle sonuç doğuracağından (Bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/03/2017 tarih ve 2015/13645 Esas ve 2017/1451 Karar sayılı İlamı) TTK’ nın 33. maddesi gereğince Aliağa …Noterliği’ nden 04/10/2019 tarih ve …. sayı ile tasdikli 08/10/2019 tebliğ tarihli ….’in istifanamesinin (müdürlükten istifasının) tescilinin emredilmesine karar verilmesi gerekirken yanlış gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında hüküm verilebileceği düzenlenmiştir. Belirtilen yasa hükmü ve yukarıda yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde tespit edilen yanlışlıkların, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği sonucuna varılarak, mahkemece verilen hükmün 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacının istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06/07/2020 tarih ve 2020/20 Esas, 2020/163 Karar sayılı hükmün HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
II-KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
“1-Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın KABULÜ ile, …’nün …. sicil numarasıyla kayıtlı …. Limited Şirketi müdürü ….’ in Aliağa ….Noterliği’ nin 04/10/2019 tarih ve …. sayı ile tasdikli 08/10/2019 tebliğ tarihli istifanamesinin (müdürlükten istifasının) TESCİLİNE
2-Kararın Aliağa Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce tescil ve ilanına,
3-Karar kesinleştiğinde bir suretinin Aliağa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli olan 59,30.TL maktu karar harcından başlangıçta alınan 54,40.TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90.TL ilam harcının davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, (bakiye harç HMK Yönetmeliğinin 46. maddesi gereğince, terkin sınırları içinde kaldığından harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine yer olmadığına,)
5-Davacı yargılamada vekil ile temsil olunmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 512,00.TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine
7-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar ittihazına mahal olmadığına
8-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine, ” şeklinde YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
III-İstinaf kanun yolu başvurusu sırasında davacıdan alınan istinaf karar harcının davacıya iadesine,
IV-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan 148,60-TL başvuru harcı, 61,50.TL davetiye gideri ve dosya gönderme ücreti olmak üzere toplam 210,10-TL istinaf yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
V-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
VI-HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
VII-Kararın kesinleştirme, harç ve avans iadesi/ikmali işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
VIII- Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi zarfında Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 03/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.