Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2475 E. 2023/607 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2475
KARAR NO : 2023/607

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2019 (Dava) – 17/06/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/243 Esas – 2020/219 Karar
DAVA : Maddi Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/06/2020 tarihli 2019/243 Esas ve 2020/219 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı araç ile müvekkiline ait … plakalı araçların 02/01/2019 tarihinde trafik kazasına karıştıklarını, meydana gelen kazada müvekkiline ait araçta yüksek maddi hasar meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunu, kusurlu aracın davalı tarafından … poliçe nosu trafik sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkile ait araçta meydana gelen zararın ve değer kaybı zararının tazmini için davalı sigortaya başvuruda bulunulduğunu, hasar dosyası kapsamında bir kısım hasar ödemesinin yapıldığını yapılan ödemenin asıl zararı karşılamaya yetmediğini, sigorta şirketinin meydana gelen kaza nedeniyle gerçek zararı tazmin etmekle yükümlü olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla 50 TL maddi hasara, 10 TL değer kaybına ilişkin tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davacı tarafça değer arttırım dilekçesi sunulmuş, değer arttırım dilekçesinde, 20.000,00 TL hasar zararına, 10,00 TL değer kaybına ilişkin maddi tazminatın davalıdan eksik ödemenin yapıldığı temerrüt tarihi olan 31/01/2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yapılan sulh protokolü ile talep edilen hasar bedeli ödendiğinden müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından 02/01/2019 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı aracın hasarlanması nedeniyle 20.000 TL’nin 31/01/2019 tarihinde davacı …’e ödendiğini, her halükarda müvekkili sigorta şirketinin ancak ZMS Sigortası Genel Şartları B.2 maddesinde öngörülen şekilde belirlenecek gerçek zarar miktarından sorumlu tutulabileceğini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, açıklanan nedenlerle davacının hasar bedeli zararı karşılandığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece; ”….Davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 20.000,00-TL hasar bedelinden ibaret maddi tazminatın eksik ödeme yapıldığı tarih olan 31/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı ile yapılan sulh protokolü ile talep edilen hasar bedeli ödendiğinden müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, bilirkişi raporunda başvuru konusu araçta meydana gelen hasar tutarına ilişkin yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.2.2 maddesi düzenlemesi gereği … plakalı araç onarımının kaza tarihi itibariyle anlaşmalı onarım merkezinde yaptırılması halinde tedarik iskontosu uygulanacağını, buradan hareketle, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun genel şartlara göre belirlenen hasar miktarından iskonto uygulanmak suretiyle sınırlı olduğunu, sigorta şirketlerinin hasarlı aracın değiştirilmesi gereken yedek parçalarının, tedarik parçalarının tedarik sürecinde, toplu ve büyük tutarlı yedek parça alımı yapabilme kapasitelerinden kaynaklanan rekabet gücünü kullanarak indirim hakkı elde edebildiğini, farklı servislerden fiyat teklifi alarak rekabet ortamı içerisinde alternatif onarım metotları kullanılabildiğini, burada önemli olanın hasarlı araca sigortacılık mevzuatının öngördüğü vasıfta parçaların takılması ve hasarlı aracın layıkıyla onarılarak gerçek zararın karşılanması olduğunu, bilirkişi tarafından iskontolu olarak yapılan hesaplamanın dikkate alınmasını talep ettiklerini, raporda başvuranın aracında meydana gelen hasar tutarının KDV dahil 40.191,41-TL olarak belirlendiğini, zarar görenin aracını onarırken KDV ödediğini ispatlaması ve yansıtma faturası kesmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle iskontolu ve KDV’siz yapılan ödemenin uygun bulunduğunun dikkate alınmasını ve işbu davanın reddedilmesini talep ettiklerini, davacının müracaatı üzerine dava konusu aracın incelendiğini ve aracın bulunduğu servis ile yapılan görüşmeler neticesinde aracın 20.000,00-TL’ye onarılabileceğinin beyan edildiğini, ayrıca her durumda tekliflerin ve hasar bedelinin kaza tarihi esas alınarak belirlenmesi gerektiğini, aracın kaza tarihinin 02.01.2019 olduğunu, kaza tarihinde aracın ekonomik olarak onarılabileceği miktarın 20.000,00-TL olduğunu bu nedenle 20.000,00-TL hasar bedeliin başvuran taraf vekiline ödendiğini, bilirkişi raporunda başvuruya konu araca pert işlem yapılmasının kabul edilebilir olmadığını, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın sovtaj değerinin 40.000,00-TL olduğu tespit edilmiş ise de sovtaj değerinin çok daha yüksek olacağını, zira sovtaj değerinin piyasa koşullarına göre belirlenmesi gerektiğini, hiçbir inceleme yapılmadan tespit edildiğinden ve bu tutar çok düşük olduğundan, gerçek zararın giderilmesi ilkesine aykırı ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek istinafa konu ilama dayalı yapılan icra takibinin, istinaf incelemesi sonuna kadar teminat karşılığında durdurulmasını, ilamın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından dolayı davacının maliki ve sürücüsü olduğu araçta oluşan hasar nedeniyle bakiye hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Otomotiv bilirkişisi tarafından düzenlenen 21/11/2019 tarihli raporda özetle; 02/01/2019 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “%100 oranında tam ve asli kusurlu” olduğu, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün ise “kusursuz” olduğu, dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 40.191,41 TL hasar meydana geldiği, aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 80.000,00TL ve sovtaj değerinin 40.000,00 TL olduğu, kaza sonrası oluşan hasar miktarının araç rayicinin %50’sini aşması nedeniyle aracın ağır hasarlı olduğu ve pert total olarak değerlendirilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu, buna göre araç piyasa değeri 80.000,00TL- aracın sovtaj değeri 40.000,00TL toplam gerçek hasar 40.000,00TL olarak bulunduğu, davalı sigorta şirketinin davacıya hasar tazminatı olarak 31/01/2019 tarihinde 20.000,00 TL ödeme yaptığı, buna göre davalı sigorta şirketinin bakiye tazminat yükümlülüğünün 20.000,00 TL olduğu, Yargıtay 17 H.D 20/02/2017 tarihli, 2016/7867 esas, 2017/1668 karar sayılı kararı kararında “pert olan araçta değer kaybı oluşmasının mümkün bulunmadığı” hususunun hükme bağlandığı, değer kaybının aracın piyasa değerindeki azalma olduğu, buna göre pert kabul edilen aracın, piyasa değeri göz önüne alınarak zarar hesaplandığından, araç sahibinin bir zararı oluşmaması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı; hükme esas alınan bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, davacı tarafın 25/01/2019 tarihli anlaşma beyanı ile kabul etmiş olduğu 20.000 TL’nin davalı tarafından 31/01/2019 tarihinde davacı …’e ödenmiş olduğu anlaşılmış ise de, davacının yapılan kısmi ödeme tarihinden itibaren 2 yıl içinde 12/06/2019 tarihinde açmış olduğu iş bu dava ile bakiye hasar bedelini talep edebileceği; kaza sonrası oluşan hasar miktarının araç rayiç değerinin %50’sini aşması halinde aracın onarımının ekonomik olmadığı kabul edilerek pert total olarak değerlendirilmesinin yerleşik uygulamaya uygun olduğu; diğer taraftan davalının gerçek zararının karşılaması gerektiği, yerleşik uygulamaya göre hasar bedelinin hesaplanmasında değiştirilecek hasarlı parçaların iskontosuz tutarlarının esas alınmasının ve hesaplanan hasar bedeline KDV eklenmesinin yerinde olduğu, raporun sovtaj bedelinin tespiti yönünde yeterli araştırmayı içerdiği ve ekspertiz raporunda da aracın sovtaj değerinin 40.000,00-TL olarak tespit edildiği, ekspertiz raporu ile uyumlu olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/06/2020 tarihli 2019/243 Esas ve 2020/219 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 1.366,20-TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 349,60-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.016,60-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/04/2023