Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2474 E. 2022/893 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2474
KARAR NO : 2022/893

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2016 (Dava) – 07/07/2020 (Karar)
NUMARASI : 2016/1377 Esas – 2020/291 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
BAM KARAR TARİHİ : 01/06/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 01/06/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2020 tarihli 2016/1377 Esas ve 2020/291 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15.09.2016 tarihinde dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle yoldan çıkarak yol kenarında oturmakta olan müvekkili …’a ve park halindeki … plakalı traktör ve römorkuna çarpması neticesinde müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını, davalı sigorta şirketinin olayda kusurlu olan … plakalı aracın kaza tarihi itibarıyla ZMMS sigortacası olduğunu, davalıya 17.10.2016 tarihinde başvuruda bulunulmuş olmasına rağmen tazminat talebinin karşılanmamış olması nedeniyle işbu davanın açıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 900,00 TL kalıcı işgöremezlik, 100,00 TL geçiçi işgöremezlik olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, talep arttırım dilekçesi ile talebini toplamda 75.295,35-TL’ye yükselttiği anlaşılmıştır.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın başvuru şartını usulüne uygun olarak yerine getirmediğini, davaya konu … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 19.11.2015-19.11.2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sakatlanma ve ölüm halinde kişi başına 290.000,00 TL limit ile sigorta kapsamına alındığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigorta limiti dahilinde olduğunu, kazanın 15.09.2016 tarihinde meydana geldiğini, poliçenin ise 19.11.2015 tarihinde düzenlendiğini, bu nedenle 01.06.2015 tarihli trafik sigortası genel şartlarına tabi olduğunu, davacı tarafın talep ettiği geçiçi işgöremezlik tazminatından sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, yine temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talebinin yerinde olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur oranının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığının bildirildiği, bu raporun aynen benimsenip hükme esas alındığı, maluliyete ilişkin olarak ise Ege Üniversitesi tarafından düzenlenen 05.10.2017 tarihli raporda dava konusu trafik kazasının 15.09.2016 tarihinde meydana gelmiş olması nedeniyle kaza tarihi itibarıyla uyumlu olmayan ‘Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ esas alınarak yapılan hesaplama neticesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının maluliyet oranının %12,03 olduğu, geçiçi işgöremezlik süresinin ise 9 ay olduğu bildirilmiş ise de daha sonradan dava konusu trafik kazasının meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan ‘Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik’ hükümleri dikkate alınarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden yeniden rapor tanzimi istenilmiş olup düzenlenen 19.06.2019 tarihli raporda davacının sürekli sakatlık oranının %3, tıbbi iyileşme süresinin de kaza tarihinden itibaren 9 ay olarak belirlendiği görülmekle düzenlenen 19.06.2019 tarihli işbu raporun aynen benimsenerek hükme esas alındığı, davacının tazminat isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından aktüer bilirkişiden rapor alınmış olup aktüer bilirkişi tarafından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından dava konusu kaza tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ‘Engellilik Ölçütü Sınıflandırması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri dikkate alınarak düzenlenen 19.06.2019 tarihli rapordaki davacının sürekli sakatlık oranının %3, tıbbi iyileşme süresinin de kaza tarihinden itibaren 9 ay olarak belirlendiği, 19.06.2019 tarihli maluliyet raporu esas alınarak ve güncel asgari ücret uyarlaması da yapılarak en son düzenlenen 11.05.2020 tarihli raporda dava konusu trafik kazası nedeniyle davacının talep edebileceği geçiçi işgöremezlik tazminatının 12.275,80 TL, daimi işgöremezlik tazminatının ise 17.778,39 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla, bu raporun da aynen benimsenmesi sonucunda kısmen kabul yönünde hüküm kurulduğu, 2918 Sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b.maddesi uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu süre içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde sigorta şirketi yönünden temerrüt gerçekleşmekte olup, dava konusu somut olayda davacı tarafça davalı sigorta şirketine 21.10.2016 tarihinde ihbarda bulunulduğu, bu tarihten itibaren 8 iş gününün ilavesiyle davalı sigorta şirketinin 03.11.2016 tarih itibari ile temerrüde düşmüş olduğu, sonuç olarak; DAVANIN KISMEN KABULÜNE, 12.275,80 TL geçiçi işgöremezlik tazminatı, 17.778,39 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 30.054,19 TL maddi tazminatın 03/11/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı vekili, “…Davadan önce gerekli belgelerle usulünce başvuru şartının yerine getirilmediği, kusur oranı bakımından yeterli araştırma yapılmadığı, sigortalısı aracın kusurunun %100 olduğunun doğru olmadığı, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu, maluliyet oranının da kabulünün mümkün olmadığı, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri gereğince yetkili sağlık kurumlarınca bu raporun düzenlenmesi gerektiği, geçici işgöremezlik tazminatından da SGK’nın sorumlu olup müvekkilinin bir sorumluluğunun kalmadığı…” gerekçeleriyle mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece; yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
İstinaf aşamasında her iki taraf vekilince Dairemize sunulan dilekçe ve eklerinin incelenmesinde; “Makbuz ve İbraname” başlıklı belgede, davacı vekilinin sigorta şirketi ile anlaştıklarını, kendilerine ödeme yapılacak miktarın davadaki yargılama ve vekalet ücretine dair giderler de dahil olmak üzere ayrıntılarıyla belirlendiğini ve bu nedenle işbu dava bakımından her türlü haklarından feragat ettiklerini beyan ettiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin de 27.04.2022 tarihli e-imzalı dilekçesinde; bu hususu doğrulayarak davacı taraftan masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği grörülmüştür.
6100 S. HMK’nın “Feragat ve Kabulün Zamanı” başlıklı 310.maddesinde; “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (2) (Ek fıkra: 22.07.2020 – 7251 S.K./29. md) Feragat veya kabul, hükmün verilmesinden sonra yapılmışsa, taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi, dosya kanun yolu incelemesine gönderilmez ve ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesince feragat veya kabul doğrultusunda ek karar verilir. (3) (Ek fıkra: 22.07.2020 – 7251 S.K./29. md) Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.” denilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince kabulü ile, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın feragat nedeniyle reddine dair Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile; İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1377 Esas – 2020/291 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
a-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
b-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL harcın, başlangıçta ve değer arttırım aşamasında davacıdan alınan toplam 283,20-TL harçtan mahsubu ile bakiye 202,50-TL karar ve ilam harcının talebi halinde davacıya iadesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafça açıkça talep edilmediği beyan edildiğinden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesine yer olmadığına,
e-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde ilgili olduğu tarafa iadesine,
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalıdan alınan 515,25-TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
3-İstinaf incelemesi esnasında davalı tarafça yapılan 148,50-TL istinaf kanun yolu başvuru harcından oluşan istinaf giderinin, davalı tarafça açıkça masraf istemedikleri beyan edildiğinden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01/06/2022