Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2451 E. 2023/1080 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2451
KARAR NO : 2023/1080

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2020
NUMARASI : 2017/948 Esas – 2020/386 Karar
DAVA : Rüucen Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
BAM KARAR TARİHİ : 22/06/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarihli 2017/948 Esas – 2020/386 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/02/2016 tarihinde davalının sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve ona bağlı olan … plakalı yarı römorkun seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek emniyet şeridinde davacı müvekkili sigorta şirketince sigortalanmış … plakalı otobüsün sürücüsü …’a çarpıp sürücünün ölümüne neden olduğunu, kazada … plakalı araçta alınan ekspertiz raporuna göre 85.386,00 TL hasar meydana geldiğini, bu hasarın 20/04/2016 tarihinde ödendiğini, davalının aracının zorunlu trafik sigortacısı sıfatına haiz olan dava dışı … A.Ş.’den 25/05/2016 tarihinde 31.000,00 TLsinin tahsil edildiğini, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik sigortalılarına ödenen 85.386,00 TL hasar tazminatının %50 kusura denk gelen 42.693,00 TL’den davalının trafik sigortacısı … A.Ş.’nin 25/05/2016 tarihinde yapmış olduğu 31.000,00 TL’lik ödemenin mahsubundan sonra bakiye 11.693,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN İSTİNAFA KONU KARARI:
Mahkemece; ” ….dava konusu … plakalı aracın söz konusu kazaya bağlı hasarının 82.000,00 TL olduğu, davalının kusur oranına karşılık gelen miktarın 20.500,00 TL olduğu, davalının trafik sigortacısı … A.Ş.’den 31.000,00 TL tahsil edildiği belirtildiğinden davalının ödeyeceği bir tazminat bulunmadığı..” gerekçesiyle “…davanın reddine….” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafça, müvekkil şirket tarafından söz konusu kaza neticesinde sigortalı araçta meydana gelen 85.386,00 TL hasar tazminatının %50 kusura denk gelen 42.693,00 TL’den davalının trafik sigortacısı tarafından ödenen 31.000,00-TL düşüldükten sonra bakiye 11.693,00-TL’nin rücuen tazmini talebiyle işbu dava açıldığını, yerel mahkemece kabul edilen habar miktarı ile mahkemece aldırılan bilirkişi raporları ve müvekkil şirket tarafından alınan ekspertiz raporunda belirlenen hasar tutarı arasında çelişki bulunduğunu, mahkeme gerekçeli kararında yalnızca mahkemece aldırılan son rapora dayanarak araçta meydana gelen hasarın 82.000,00-TL olduğunun kabulüne karar verdiğini, ancak öncelikle müvekkil şirket tarafından aldırılan ekspertiz raporunda ve ardından hem 03.06.2018 tarihli Bilirkişi Heyet Raporun’da hemde 25.03.2019 tarihli Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı ATK raporunda hasar tutarı 85.386,00-TL olduğunun tespiti yapıldığını, dolayısıylâ Yerel Mahkemece diğer tüm ekspertiz raporlarının aksine sunulan tek bir bilirkişi raporu uyarınca hasar bedelini 82.000,00-TL olarak karar vermesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 18.06.2019 tarihli Bilirkişi Raporu’ndan önce hasar tutarına ilişkin herhangi bir çelişki bulunmamakta iken bu rapordan sonra hasar tutarında çelişki oluştuğunu ve çelişki giderilmeksizin bu hususta karar verilmesinin hukuka uygun olmayıp davacı tarafça kabulünün mümkün olmadığını, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen 25.03.2019 tarihli raporda; …’ın yönetimindeki tır aracı ile meskun
seyri sırasında aracın hızını yol şartlarına göre ayarlamadığını, kendi sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karıştığı kazada %100 oranında asli derecede kusurlu olduğu olduğu diğer araç sürücülerinin kusuru olmadığının tespit edildiğini, izah edilen nedenlerle, yerel mahkeme kararında kabul edilen kusur oranlarını ve haar miktarını kabul etmediklerini ve itiraz ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kusur oranlarının ve hasar miktarının tüm raporlar ve olay anında tutulan Kaza Tespit Tutanağı dikkate alınmadan belirlendiği kanaatinde olduklarını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
4721 sayılı TMK’nun 6. maddesi gereğince kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her birinin, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. HMK’nun 190. maddesi gereğince de ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait bulunmaktadır.
Davacı vekili 05/02/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı sigorta şirketince birleşik kasko sigorta poliçesi ile teminat altına alınan dava dışı sigortalı … Ltd Şti’ne ait … plakalı otobüse, davalıya ait … plakalı çekici ve ona bağlı … plakalı yarı römorkun çarpması neticesinde meydana gelen kaza nedeniyle dava dışı sigortalısına ödediği tazminatın, davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekilinin, kasko sigortalısı bulunan aracın hasarlanmasına davalının sürücüsü ve işleteni olduğu çekici ile takılı bulunan römokun sebebiyet verdiğini iddia etmiş olması nedeniyle ispat külfeti davacı üzerindedir.
Mahkemece hükme esas alınan Karayolları Fen Heyetinin 18/06/2019 tarihli raporunda, davaya konu kazanın oluşumunda dava dışı sürücü …’in %75, davalı sürücünün %25 kusurlu olduklarının, davacı sigortalısı bulunan … plakalı araçtaki hasar bedelinin 82.000 TL olduğu, davalının kusur oranına denk gelen miktarın 20.500,00 TL bulunduğu, davalı zorunlu trafik sigortacısı tarafından davacı şirkete 31.000 TL hasar ödemesi yapıldığı, bu nedenle davalının ödeyebileceği bakiye tazminat kalmadığı bildirilmiş olup, davacı vekilinin iddiasını ispat edemediği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, hükme esas alınan 18/06/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunun denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli olmasına, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacı vekilinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarihli 2017/948 Esas – 2020/386 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
a-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40- TL’nin mahsubu ile eksik kalan 125,50 -TL’nin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
b-Davacı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının Hazineye gelir olarak kaydına,
c-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
3-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,

4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 22/06/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.