Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2447 E. 2023/717 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2447
KARAR NO : 2023/717

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2016 (Dava) – 03/10/2019 (Karar)
NUMARASI : 2016/459 Esas – 2019/1082 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 27/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2019 tarihli 2016/459 Esas ve 2019/1082 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlular ile dava dışı … A.Ş. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, buna göre asıl borçlunun … … Ltd. Şti olduğu diğer davalıların ise kefil olduklarını, davacı alacaklı şirketin … A.Ş. ‘den temlik aldığı alacağın takip alacaklısı olduğunu, kredi geri ödemesi yapılmadığı için Genel kredi sözleşmesine dayanılarak İzmir 17. İcra Müd. 2013/11063 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalıların takibe itiraz etmesi nedeniyle, davalıları itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar davaya bir cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”… Davanın KISMEN KABULÜ ile, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile İzmir 17. İcra Dairesi’nin 2013/11063 E sy takip dosyasında davalıların itirazının kısmen iptali ile takibin 185,00.-TL ihtar gideri, 6.270,00 TL çek depo tutarı (6*1.045,00.-TL) üzerinden devamına, Temlik alan davacı şirketin takip tarihinden itibaren deposu istenen çeklerden dolayı çek hamillerine çek sorumluluk tutarlarının ödenmesi halinde ödeme yapıldığı tarihten itibaren %9 oranında faiz ve faizin %5 gider vergisi uygulamasında muhtaliyetine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin bilirkişi raporlarında açıkça belirtilmesine rağmen, bankanın ihtarnameyi tebliğ şerhi olmadığını açıkça yazdığını, dava dosyası içinde müvekkiline tebliğ edilen bir ihtarname bulunmadığını, bilirkişinin raporunda takip konusu çeklerden; 7411193 no.lu çekin ibraz edilmediğini belirttiğini, ancak Bilirkişinin de belirtmiş olduğu üzere 7411193 no.lu çekin ibraz edilmediğini, ibra edilmediği için çek hükmünde bulunmadığını, bilirkişinin ibraz edilmeyen bir çeki depo bedeli olarak hesaplamaya dahil edilmesinin kabul edilemez olduğunu, bununla birlikte 7411192 no.lu çekin …na ibraz edildiğinin belirtildiğini, … A.Ş in dosyaya gönderdiği 19.11.2018 tarihli yazıda 7411192 nolu çekle ilgili yapılan araştırmada herhangi bir bilgiye ulaşılamadığının belirtildiği, bankadan herhangi bir bilgi verilmemesine karşın 7411192 no.lu çek için de depo bedeli hesaplanmasının hukuka aykırı olduğunu, 7411194 nolu 21.09.2013 keşide tarihli 14.500.-TL olarak … Ltd. Şti. adına düzenlendiği çekin karşılıksız çıkması üzerine temlik eden bankaca takip sonrası 04.11.2013 tarihinde çek hamiline 1.045-TL çek sorumluluk tutarının ödendiğinin çek fotokopisinden tespit edildiğini, bilirkişi tarafından da takip tarihi itibariyle iş bu çek yönünden depo talep edilebileceğini, 7411196 no.lu 05.10.2013 keşide tarihli 17.180.-TL olarak … .. Ltd. Şti adına düzenlendiği çekin karşılıksız çıkması üzerine temlik eden bankaca takip sonrası 09.10.2014 tarihinde çek hamiline 1.045-TL çek sorumluluk tutarının ödendiği çek fotokopisinden tespit edildiğini belirttiğini, bu incelemeler neticesinde de takip tarihi itibariyle iş bu çek yönünden depo talep edilebileceğini ve bunun neticesinde de temlik eden bankanın 7411194- 7411196- 7411191- 7411192-7411193- 7411195 nolu 6 adet çek yaprağından dolayı 5941 sayılı yasa gereğince 1.045-TL’den toplam: 6.270-TL depo tutarının bulunduğunu tespit ettiğini ancak bunun kabulünün mümkün olmadığını, zira bilirkişi çek vasfında olup olmadığına, bankaya ibraz edilip edilmediğine, bankadan cevap gelip gelmediğine bakmaksızın her bir çek için 1.045 TL depo bedeli belirlediğini ve 6 çek için bu bedeli 6.270 olarak hesapladığını, doğmamış bir borç için alacak çıkarılması ve hatta bankaya dahi ibraz edilmeyen çeklerin çek hükmünde olmayan kağıt parçaları için düz mantık ile her bir çekin 1.045 TL depo bedeli kabul edilip hesaplama yapılması hukuka aykırı olup kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle eksik ve hüküme elverişli olmayan yasaya aykırı raporun sonuç kısmına bakılarak hüküm kurulamayacağını, bankadan gelen yazıda çek yapraklarının ancak ikisinin karşılıksız bedelinin ödendiğinin açık şekilde belirtildiğini, bilirkişi raporunda da ihtarnamenin taraflarına tebliğ edilip edilmediğinin dosyada belli olmadığının açıkça yazılı olduğunu tüm bunlara rağmen müvekkilinin aleyhine hüküm kurulmasının yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki, dosya içerisinde kredi sözleşmesinin tam metni bulunmayıp taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkilinin bahsedilen madde içerisinde çek bedelinin depo edilmesine dair bir madde imzalayıp imzalamadığının dosya içerisinde belli olmadığını, Genel kavram olarak gayri nakdi krediden bahsedildiğini çek bedelinin gayri nakdi kredi olmadığını kanunen bankanın ödemesi gereken bir miktar olduğunu, müvekkiline kredi açmadığını, Mahkemenin vermiş olduğu karar usul ve yasaya aykırı olup Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilerek, vekalet ücreti ve yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, GKS’ ne istinaden teslim edilen 6 adet çek yaprağı depo bedelinin tahsili amacı ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda; temlik eden … A.Ş.’nin icra takip dosyasındaki alacağını dava öncesinde davacı … A.Ş.’ye temlik etmiş olduğu ve buna ilişkin belgeyi de icra takip dosyasına sunmuş olduğu, bu nedenle davacının dava açmaya aktif husumet ehliyetinin bulunduğu, temlik eden … A.Ş. ile davalı … … Ltd. Şti. arasında asıl borçlu sıfatı ile 04/12/2012 tarihli, 50.000,00 TL limitli Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların ise sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşmeye istinaden asıl borçluya nakdi kredinin kullandırıldığı ve çek karnesi verildiği anlaşılmaktadır.
Keşide edilen çeklerin karşılıksız çıkması nedeni ile kredi hesabının kat edilerek ihtarname keşide edildiği, davacının ihtar sonrasında İzmir 17. İcra Dairesi’nin 2013/11063 sayılı takip dosyasında davacının takip tarihi itibari ile 6.270,00 TL çek depo tutarı, 34,01 TL işlemiş faiz ve 185,00 TL ihtar gideri alacağının tahsili için davalılar aleyhine takip başlattığı, davalı asıl borçlu … … Ltd. Şti., kefiller … ve …’e 26/09/2013 tarihinde tebliğ edilen ödeme emirlerine 30/09/2013 tarihli itiraz dilekçeleri ile takip alacaklısı bankaya böyle bir borçları olmadığını, dosya borcunun tamamına ve feri lerine itiraz ettikleri, süresinde itiraz nedeniyle davalılar hakkındaki takibin durdurulması üzerine eldeki davanın açılmış olduğu; dosya kapsamına, icra takip dosyası kapsamına ve bilirkişi raporunun içeriğine göre davacının takip konusu alacağı talep etmekte haklı olduğu, davacı vekili istinaf itirazında ihtarın tebliğ edildiğine dair tebliğ belgesi bulunmadığını belirtmiş ise de, bu hususun alacağın muaccel hale gelmesine engel olmadığı, temerrüt bakımından esas alınması gereken bir husus olduğu, kaldı ki mahkemece icra takip talebinde talep edilen işlemiş faizin kabulü yönünde de bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, davalı … vekilinin itirazının esastan reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı … vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2019 tarihli 2016/459 Esas ve 2019/1082 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 440,94-TL istinaf karar harcından peşin alınan 110,23-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 330,71-TL’nin davalı …’den alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/04/2023