Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2446 E. 2023/589 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2446
KARAR NO : 2023/589

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2017 (Dava) – 09/07/2020 (Karar)
NUMARASI : 2017/1465 Esas – 2020/318 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 05/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2020 tarih ve 2017/1465 Esas – 2020/318 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.06.2017 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalı … plakalı aracın, müvekkilinin kullandığı motosiklet ile çarpışması biçiminde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, bu nedenle müvekkilinde geçici ve sürekli iş göremezlik durumu oluştuğunu, müvekkilinin zararlarının ödenmesi için davalı şirkete başvuru yapıldığını ancak ödeme yapılmadığını, söz konusu kazanın Gaziantep C. Başsavcılığı tarafından 2017/59049 soruşturma numarasıyla soruşturmasının yürütüldüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL geçici ve 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden kusuru oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı araç müvekkili şirketin … Sigorta tarafından 06.05.2017 – 2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 299810817 numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, araçların kusur durumlarının tespitinin gerektiğini, poliçede üst limit olarak belirlenen tutarın her olayda otomatik olarak ödenmesinin mümkün olmadığını, mütevekkili şirket, ancak sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını talep ettiklerini, uzman öğretim görevlisi bilirkişiler aracılığıyla kusur ve maluliyet incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının ve hangi Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi olduğunun tespit edilmesi gerektiğini, davacının Sosyal Güvenlik kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini talep ettiklerini savunarak, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…olay tarihi olan 13/06/2017 tarihinde davalı tarafından ZMMS poliçesi sigortalanan, dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikleti ile … bitişiğindeki katılım yolu üzerinde, şerit tecavüzü yaparak karşı yön trafiğinin kullandığı yolda seyir halinde iken, karşı yönde trafiğinde kendi şeridinde seyir halinde olan davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarptığı, kaza yerinde yapılan keşif üzerine, yeminli görgü tanıklarının beyanları ve kaza noktasını yer göstermeleri üzerine düzenlenen, 10/04/2019 tarihli trafik bilirkişi raporunda belirlenen gerekçelerle davalı sigortalısına ait araç sürücüsü …’ın 2918 s. KTK’nun m.56/1-a maddesi, 84 maddelerini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacının kendi şeridinde kurallara uygun şekilde seyrettiğinden kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, davacının söz konusu trafik kazası neticesinde talimat mahkemesi olan Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından alınan17/09/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında yönetmelik hükümlerine göre %9 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayacak ve 6 ay süreyle geçici iş göremezliğe neden olacak şekilde yaralandığı, davacının yaralanması nedeniyle talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 78.644,82-TL, geçici iş göremezlik tazminatının 8.424,36 TL olduğu, davacıya SGK tarafından geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ödenmediği, davalı … şirketinin KTK.nın 85 ve 91. Maddeleri uyarınca meydana gelen zarardan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği ve zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, aktüer bilirkişi hesap raporunun 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS poliçesi genel şartları ekinde belirtilen “Devre Başı Ödemeli Belirli Süreli Rant Formülü”, TRH-2010 yaşam tablosu ve 1,8 iskonto faizi esas alınarak hesaplama yapılan bölümünün usulüne uygun ve hüküm kurmaya yeterli olduğu anlaşılmakla…” gerekçesiyle 1- Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 8.424,36 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 78.644,82 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 87.069,18 TL. maddi tazminatın, dava tarihi olan 28/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; olay yeri ve olayın oluşunda sigortalı araç sürücüsünün kendi şeridinde seyretmekte iken, davacının şerit ihlali yaparak sigortalı araca gelip çarptığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda maddi hata yapılarak sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali yapmış gibi değerlendirildiğini, davacının özel olarak 13/07/2018 tarihli mütalaada dahi davacıya tali kusur atfedildiğini ve sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali yaptığından kesinlikle söz edilmediğini, ancak şerit ihlali yaparak sigortalı araca çarpan davacının tam kusurlu olduğunu, Adli Tıp Kurumu veya İTÜ’den rapor alınması yönündeki taleplerinin hiç bir gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, davacının motosiklette yolculuk etmesine karşın hiç bir koruyucu tertibat kullanmadığını, bu ihmalinin davacının zararının artmasına sebep olduğunu, maluliyet oranının ATK tarafından tespit edilmesi gerekmesine rağmen bu taleplerinin reddedilerek, ATK’dan rapor alınmadığını, geçici iş göremezlik kararlarının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, buna karşın aleyhlerine geçici iş göremezliğe hükmedildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, söz konusu davanın konusunun davacının gelecekle mahrum kalacağı gelir kaybına ilişkin olduğunu, gelecekteki müstakbel bir alacak için bugün faize hükmedilmesinin faizin ruhuna aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası uyarınca karşı araç zorunlu mali mesuliyet sigortacısından geçici ve kalıcı işgöremezlik zararının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; mahallinde yapılan keşif ve alınan tanık beyanları ile dosyadaki evrakların incelenmesi neticesinde alınan kusur bilirkişi raporunun somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu, alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ve Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden alınması sebebiyle hükme esas alınmasının yerinde olduğu, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici işgöremezlik tazminatının sigorta şirketi aleyhine de hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, yine hükme esas alınan aktüer raporun işinde ehil bilirkişiden alındığı ve denetim ile hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla, davalı … şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur, 6098 sayılı TBK 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Davacının söz konusu kazadaki yaralanmasının niteliğine göre maluliyetin oluşmasında koruyucu tertibat (dizlik vs.) kullanmamasının da etken olduğu, bu durumda hesaplanan tazminattan % 20 oranında müterafik kusur indirimi de yapılması gerekirken mahkemece bu konuda herhangi bir indirim yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu nedenlerle; yerel mahkeme kararının davalı lehine kaldırılmasına, hakimin takdir hakkını kullanarak yapmış olduğu indirim nedeniyle mahkemece davacının istediği miktardan daha az bir miktara hükmedilmesi halinde davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeğinin hükümde gözetilmesine, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından dairemizce davanın esası hakkında HMK’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca aşağıda yazılı şekilde karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE; İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1465 Esas – 2020/318 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-1-b-2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA, KALDIRILAN KARARIN YERİNE GEÇMEK ÜZERE,
“a-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile;
6.739,49 TL geçici iş göremezlik tazminatı,
62.915,86 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 69.655,35 TL. maddi tazminatın, dava tarihi olan 28/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanmış olan 4.758,15 TL nispi harçtan, peşin alınan ve ıslahla tamamlanan 328,79 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.429,36 TL karar ve ilam harcının davalı taraftan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından peşin yatırılan 31,40 TL harç ile ıslah harcı olan 297,39 TL harç olmak üzere toplam 328,79 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı tarafın yaptığı ve karşıladığı 4,60 TL vekalet suret harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 324,25 TL davetiye ve posta gideri, 500,00 TL trafik bilirkişi ücreti, 314,00 TL keşif harcı, 80,00 TL keşif aracı ücreti, 900,00 TL maluliyet rapor ücreti, 500,00 TL aktüer bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.654,25TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
e-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
f-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir ve hesaplanmış olan; 11.144,80 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine.
g-HMK.nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,”
ŞEKLİNDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,
2-İstinaf İncelemesi Yönünden Harç ve Yargılama Masrafları;
a-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince davalı tarafa iadesine,
b-Davalı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 148,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
ç-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
d-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2023