Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2445 E. 2023/595 K. 06.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2445
KARAR NO : 2023/595

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2019
NUMARASI : 2018/651 Esas – 2019/814 Karar
DAVA : Kıymetli Evraktan Kaynaklanan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
BAM KARAR TARİHİ : 06/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2019 tarihli 2018/651 Esas – 2019/814 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı olduğunu iddia eden davalının müvekkili hakkında İzmir 24. İcra Dairesi’nin 2018/4894 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsuz haciz yolu ile icra takibi başlattığını, takip dayanağı 50.000-TL senet ile ilgili davalının hiçbir alacağının bulunmadığını, müvekkilin takip konusu senet yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taraf olduğu kat karşılığı sözleşmesine müvekkilinin taraf olmadığını, davacının bahsedilen sözleşmenin feshi amacıyla açılan davanın müvekkili yönünden pasif husumet yokluğundan reddedildiğini ve anılan kararın kesinleştiğini, dosyaya sunulan senet fotokopisi üzerine yazılmış teminat ibaresi bulunduğunu, müvekkilinin bu belgeyi davacıdan olan alacağının teminatı olarak senet aldığı düşüncesi ile imzalayıp verdiğini, yoksa senedin herhangi ir sözleşmenini teminatı olarak alınmış olmadığını, buna ilişkin bir belgenin de düzenlenmediğini bildirerek, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARAR:
Mahkemece; “…Davanın kabulüne, İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2018/4894 sayılı takip dosyasında takip dayanağı edilen, 05/01/2016 vade, 07/10/2016 düzenleme tarihli 50.000,00 TL bedelli alacaklısı …, Borçlusu … olan senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kendinden mücerret kayıtsız şartsız borç ikrar belgesi mahiyetinde bulunan bir kambiyo senedinin herhangi bir şarta bağlı olduğunu veya başka bir hukuki ilişkinin teminatını oluşturduğunu ispat zorunluluğu iddia edene ait olduğunu, Yerleşik Yüksek Mahkeme kararlarında da belirtildiği üzere bir kambiyo senedinin teminat senedi olarak kabul edilebilmesi için bunun senet üzerinde veya ayrıca düzenlenecek bir yazılı sözleşmede açık bir şekilde belirtilmiş olmasının gerektiğini, müvekkil tarafından İzmir 24. İcra Müdürlüğü’nün 2018/4984 E. sayılı dosyasıyla icra takibine konu edilen, işbu menfi tespit davasına konu 07.10.2015 tanzim, 05.01.2016 vade tarihli 50.000,00.-TL tutarlı keşidecisi davacı …, lehtarı müvekkil … olan senedin ne ön yüzünde ne de arka yüzünde TTK’da bulunması gereken yasal unsurlar dışında teminat senedi olduğuna ilişkin kayıt ve meşruhat bulunmadığını, izah edilen İlk Derece Mahkemesini yanılgıya düşüren davacı vekilince tasdik edilmek suretiyle sanki dava konusu senedin arka yüzüymüş gibi dosyaya konulan belgenin de işbu senede ait olduğunu gösterir herhangi bir ibare bulunmadığını, bu belge dışında da dava konusu senedin teminat senedi olduğunu gösterir ve müvekkilin imzasını içerir bir belgenin mevcut olmadığını, davalı yanın Karşıyaka 2. Noterliğinde düzenlenen sözleşme nedeniyle 2 adet daireye karşılık işbu senedin verildiği iddiasının da asılsız olduğunu, çünkü müvekkil belirtilen sözleşmenin tarafı olmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince hukuka aykırı bir şekilde hatalı olarak verilen kararın istinaf yoluyla ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini teminen istinaf yoluna başvuru zaruret arz ettiğini, kararının ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İzmir 24. İcra Dairesi’nin 2018/4894 sayılı icra dosyasına konu borç nedeniyle İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti( menfi tespit) istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davaya konu senedin arkasında bulunan yazı ve imzanın davalı yanca ikrar edilmesine, imza inkarında bulunulmamasına, takibe dayanak senedin teminat senedi olmasına, davalının aksini yazılı delil ile ispat edememesine göre, HMK.nun 355. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/07/2019 tarihli 2018/651 Esas ve 2019/814 Karar sayılı kararının kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalıdan alınması gereken 3.415,50- TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40-TL ve 799,47 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.561,63 -TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının hazineye gelir olarak kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere 06/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.