Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2435 E. 2023/718 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2435
KARAR NO : 2023/718

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2018 (Dava) – 19/12/2019 (Karar)
NUMARASI : 2018/703 Esas – 2019/1307 Karar
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 27/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarihli 2018/703 Esas ve 2019/1307 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.04.2018 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalı …’in sevk ve idaresindeki davalı … … Ltd. Şti ne ait davalı sigorta şirketine ZMSS ile sigortalı olan … plakalı minibüsün trafik kazası yaptığı, davacının aracında oluşan hasar sebebiyle değer kaybı ve ikame araç bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Sompo AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine ZMSS ile sigortalı olduğunu, sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı vekilinin 17.344,03-TL değer kaybı tazminatı ve … Aş’ye 18.655,97-TL rücu ödemesi yapıldığını, ödeme tutarı poliçe limitine ulaştığını, limiti aşan kısım yönünden değer kaybı ödemesinin yapılmadığını, dolaylı zararların poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusur yönünden adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden rapor alınması gerektiğini, değer kaybı hesabının dava dilekçesinde belirtiği şekilde hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … Ticaret Limited Şirketi ve davalı …’e usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş ancak davaya yazılı bir cevap vermemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, ”…Davalı … hakkında açılan davada sigorta şirketi limit dahilinde değer kaybı zararını ödemiş olduğundan, ödenen miktar itibariyle 04.06.2018 tarihinden 25.06.2018 tarihi arasındaki süre içinde avans faizinden sorumlu kalarak ödenen miktar itibariyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davalılar … ve … ve … Ltd. Şti. hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile, 1.000-TL değer kaybı zararının ve 6.195-TL ikame araç bedeli olmak üzere toplam 7.195,00-TL’nin 04.04.2018 kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ait istemin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 19.12.2019 tarihli gerekçeli kararda her ne kadar müvekkili lehine 6.195,00-TL ikame araç bedeline hükmedilmişse de dava dilekçesinde belirttikleri üzere müvekkilinin ne kadar süreyle ikame araç kullanmak zorunda kaldığı yine dava dilekçesi ekinde sunulan faturalar ile zararının 11.564,00-TL olduğunun taraflarınca ispatlandığını ancak bu konuya ilişkin delilleri dosyada mevcut olmasına rağmen bilirkişi raporlarında eksik inceleme neticesinde ikame araç bedeli 6.195,00-TL olarak tespit edilmiş olup işbu miktar müvekkilinin mağduriyetini gidermemekle birlikte dosyada somut delil varken yalnızca bilirkişi raporunun esas alınarak bu doğrultuda karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle söz konusu 19.12.2019 tarihli kararın bozularak müvekkili lehine olan somut delillerin tekrar incelenmesi ve bu doğrultuda daha gerçekçi bir karar verilmesi gerektiğini, ikinci olarak gerekçeli kararda 6.195,00-TL’lik ikame araç bedeline ilişkin kararın verilmesi halinde fazlaya ilişkin istemlerinin reddine hükmedilmesi nedeniyle davalılar lehine 2.725,00-TL vekalet ücretine hükmedildiğini, Söz konusu müvekkili aleyhine kurulan vekalet ücretine ilişkin hukuka aykırı karar ile müvekkilinin bir kez daha mağdur olduğunu bu açıdan da söz konusu kararın bozulması gerektiğini belirterek, kararın müvekkili lehine olacak şekilde kısmen bozularak kaldırılması ve sunmuş oldukları deliller yeniden değerlendirilerek müvekkili lehine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Ticaret Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda araç değer kaybı zararının eksik inceleme ile oluşturulduğunu, değer kaybı zararının kısaca; aracın ikinci el piyasa değeri ile onarıldıktan sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki fark olduğunu, ,değer kaybı zararı hesaplanırken aracın tüm özellikleri göz önünde bulundurularak detaylı bir inceleme yapılması gerektiğini, ancak bilirkişi raporunda söz konusu bu kıyasın yeterince açık ve net bir şekilde yapılmadığını, bu konuda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5583 E. ve 2019/11651 K. Sayılı kararına göre eksik inceleme ile oluşturulmuş bu raporun hükme esas alınabilecek mahiyette olmadığını, ikame araç bedelinin tahsili talebine ilişkin olarak sunulan araç kiralama sözleşmesi ve buna ilişkin faturanın sıhhatinin araştırılmadığını, bilirkişi raporunda belirtilen ortalama kiralama bedeli üzerinden hüküm kurulduğunu ancak bunun kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafından sunulan araç kiralama sözleşmesi ve faturanın davaya konu trafik kazasıyla ilgili olup olmadığı araştırılması gerekirken ikame bedelin ödendiği kabul edilip hüküm kurulmasının haksız kazanca sebebiyet verebileceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ikame araç bedelinin hatalı hesaplandığını, bu konuda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5583 E. 2019/11651 K. Sayılı kararı ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/87 E. , 2016/4902 K. Sayılı kararında da belirtildiği üzere eksik inceleme ile oluşturulmuş olan dosya kapsamındaki raporun hükme esas alınabilecek mahiyette olmadığını, ikame araç bedeline ilişkin olduğu iddia edilen fatura / ödeme tarihinin kaza tarihinden farklı olduğunu, kazanın 04/04/2018 tarihinde meydana geldiğini, faturanın ise 31/05/2018 tarihinde düzenlendiğini ve ödeme tarihinin 11/05/2019 olarak belirtildiğini, hal böyleyken ikame araç bedeline kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin kabul edilemez olduğunu, faizin; konusu bir miktar para olan borçlarda, para alacağından bir süre mahrum kalınması sebebiyle ödenen bedel olduğunu yani öncelikle ortada ödenmiş bir para olması gerektiğini ki bu paradan mahrum kalınan dönem için faiz işletilebileceği belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, talepleri doğrultusunda davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı zarar nedeniyle bakiye hasar bedeli ve değer kaybı tazminatı ile ikame araç bedeli tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karar davacı vekili ve davalı şirket vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davacı Vekilinin İstinaf İtirazları Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına; davacı vekili, her ne kadar dava dilekçesi ekinde sunulan faturalar ile ikame araç bedelinin 11.564,00-TL olduğunun taraflarınca ispatlandığını ancak buna rağmen bilirkişi raporunda eksik inceleme neticesinde ikame araç bedelinin 6.195,00-TL olarak belirlendiğini, mahkemenin yanlış hesaplanan tutarı hükme esas aldığını belirterek itiraz etmiş ise de, davalıların ancak gerçek zarardan sorumlu olduğu, oluşan hasarın niteliğine göre makul onarım süresinin bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiği, serviste bekleme süresi ile onarım süresinin farklı şeyler olduğu, davacı onarım süresinin 28 gün olduğunu iddia etmiş ise de, bilirkişi tarafından makul onarım süresinin 15 gün olarak tespit edildiği ve ikame araç için belirlenen 350,00 TL günlük kira ücretinin rayiçlere uygun olduğu, bilirkişi kök ve ek raporunun yeterli incelemeyi içerdiği, denetime elverişli olduğu, ikame araç bedelinin uyuşmazlık konusunda uzman bilirkişiler tarafından usulüne uygun olarak tespit etmiş olduğu; ayrıca mahkemece talep edilen ikame araç bedelinin kısmen kabulüne karar verildiğinden, fazlaya ilişkin istemin reddi nedeniyle, reddedilen miktar bakımından kararda yazılı olduğu üzere davalılar lehine vekalet ücretine takdir edilmesi usul ve yasaya uygun olmakla, davacılar vekilinin tüm itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı … … Ticaret Limited Şirketi Vekilinin İstinaf İtirazları Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına; davalı vekili her ne kadar değer kaybı tazminatının usulüne uygun belirlenmediği yönünde itirazda bulunmuş ise de, raporda iki seçenekli olarak sigorta genel şartları ve Yargıtayın uygulamada kabul ettiği şekilde aracın kaza öncesi hasarsız rayiç bedel ile kaza sonrası onarılmış rayiç bedel arasındaki farka göre iki ayrı değer kaybı tazminatının belirlendiği, raporda değer kaybı bedelinin hasarlı aracın özelliklerinin ayrıntılı olarak değerlendirilerek usulüne uygun olarak hesaplanmış olduğu, mahkemece hükme esas alınan hesaplama yönteminin yerleşik uygulamaya uygun olduğu ve davacının sigorta poliçe limiti bakımından davalı sigorta dışındaki diğer davalılardan bakiye değer kaybı alacağının bulunduğu; davalı vekili mahkemece sırf davacı tarafın sunmuş olduğu araç kiralama sözleşmesi ve buna ilişkin faturanın nazara alınarak ikame araç bedeline hükmedilmediği yönünden karara itiraz edilmiş ise de, oluşan hasarın niteliğine göre makul onarım süresinin bilirkişi tarafından tespit edildiği, davacı taraf onarım süresinin 28 gün olduğunu belirtmiş ise de, bilirkişi tarafından makul onarım süresinin 15 gün olduğunun tespit edildiği ve ikame araç için belirlenen 350,00 TL günlük kira ücretinin kaza tarihindeki rayice uygun olduğu, bilirkişi kök ve ek raporunun yeterli incelemeyi ve araştırmayı içerdiği, ayrıca yapılan ayrıntılı hesaplama bakımından denetime elverişli olduğu; diğer taraftan, dava konusu tazminat talebinin haksız fiilden kaynaklandığı ve davacının alacağının haksız fiil tarihinde muaccel hale gelmiş olduğu dolayısı ile, mahkemece tespit edilen ikame araç bedeline kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davalı şirket vekilinin tüm itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekili ve davalı … … Ticaret Limited Şirketi vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili ve davalı … … Ticaret Limited Şirketi vekilinin İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2019 tarihli 2018/703 Esas ve 2019/1307 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının ayrı ayrı HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA;
Davacıdan alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
Davalı … … Ticaret Limited Şirketi’nden alınması gereken 491,49-TL istinaf karar harcından peşin alınan 123,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 368,49-TL’nin bu davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davacı ve davalı … … Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/04/2023