Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2342 E. 2023/476 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2342
KARAR NO : 2023/476

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/08/2019 (Dava) – 28/01/2020 (Karar)
NUMARASI : 2019/447 Esas – 2020/61 Karar
DAVA : Tazminat
BAM KARAR TARİHİ : 22/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2023

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/01/2020 tarihli ve 2019/447 Esas – 2020/61 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araçların 15.04.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’in asli kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi kazada kusurlu olan … plakalı aracın KZMM sigortasını tanzim eden şirket olduğu, ayrıca kaza sonrası dava konusu araçtaki hasar bedelinin tespiti amacıyla İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/83 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti talep edildiği ve alınan raporda müvekkiline ait araçta 49.900,00 TL tutarında hasar meydana geldiğinin tespit edildiği, bu rapor üzerine davalı sigorta şirketinin resmi e-posta adresine başvuru yapıldığı, ancak herhangi bir ödemenin gerçekleştirilmediği ileri sürerek, dava konusu araça oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000,00 TL ile değer kaybı alacağına mahsuben 10,00 TL olmak üzere 10.010,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/83 D.İş sayılı dosyasında sarf edilen 962,90 TL delil tespiti gideri ve 606,00 TL delil tespit vekalet ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline, iş bu davada sarf edilecek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 23.12.2019 tarihli dilekçe ile alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava konusu araçta hasar bedeline mahsuben 22.456,00 TL ile değer kaybı alacağına mahsuben 1.218,00 TL olmak üzere toplamda 23.674,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/83 D.İş sayılı dosyasında sarf edilen toplam 1.568,90 TL delil tespit giderinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusu kazanın meydana gelmesinin akabinde müvekkili şirket tarafından hasar dosyası açıldığı, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu maddi hasar başvuru sonucunda talepleri değerlendirilerek ekspertiz raporu alındığı, temin edilen ekspertiz raporuna göre kaza ile hasarın uyumlu olmadığı, müvekkili şirketin dosyası süresi içerisinde değerlendirerek poliçe sorumluluğunu yerine getirdiği, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında gerçek zararla sınırlı olduğu, ayrıca uygulanacak faizin başlangıç tarihinin belirlenmesinin gerektiği, dava öncesi yapılan başvuruya süresi içerisinde cevap vermesi nedeniyle müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesince; “…Davacıya ait … plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın 15.04.2019 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta hasar meydana geldiği, dava konusu sigortalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde 02.05.2018-02.05.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere araç başına maddi 36.000,00-TL poliçe teminat limitiyle ZMMS sigorta poliçesiyle sigortalanmış olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki ihtilaf davacıya ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle hasar ve değer kaybı meydana gelip gelmediği, bu kapsamda davacının hasar ve değer kaybına ilişkin tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, davalı sigorta şirketinin talep edilen hasar ve değer kaybına ilişkin tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan raporda dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise kusurunun bulunmadığı, dava konusu trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta KDV dahil 22.456,75 TL’lik hasar meydana geldiği, ayrıca davacıya ait araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Genel Şartları Ek-1’deki kriterler dikkate alınarak yapılan hesaplama neticesinde 1.218,00 TL ‘lik değer kaybı meydana geldiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olmakla…” gerekçesiyle davanın KABULÜNE, 22.456,00 TL araçtaki hasar bedeli, 1.218,00 TL araçtaki değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 23.674,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece, uyuşmazlık konusu hasar nedeniyle davacının aracında meydana gelen maddi zararın hesaplanması için hesaplama alanında uzman olmayan bilirkişiye dosyanın tevdi edildiğini, bu nedenle yapılan hesaplamanın hem hatalı hem de fahiş olduğunu, ayrıca davacının, dava tarihinde alacağını devrettiğini, karar tarihinde taraf teşkil etmediğini, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın kaldırılması gerektiğini, 15.04.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiğini … plakalı araç 02.05.2018 başlangıç – 02.05.2019 bitim tarihli ve 4101800581205 numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile … A.Ş. adına maddi hasarda, araç başına kaza tarihi itibarıyla 36.000-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, uyuşmazlık konusu kazanın meydan gelmesi akabinde müvekkili şirket tarafından 4100792312/1-2 nolu hasar dosyası açıldığını, davacı tarafın müvekkili şirkete yapmış olduğu maddi hasar başvuru sonucunda talepleri değerlendirilerek ekspertiz raporu alındığını, temin edilen ekspertiz raporuna göre; … plakalı araçta meydan gelen hasara ilişkin olay yerinde fotoğraflarının bulunmadığı, kaza tespit tutanağının kaza ile uyumlu olmadığının tespit edildiğini, değer kaybına ilişkin ise Trafik Poliçesi Genel Şartları ekinde bulunan ve Hazine Müsteşarlığının yayınlamış olduğu değer kaybı hesaplama formülü 2. Maddesi 1. Bendine, mini onarım ile giderilebilen basit kaporta, plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik ve döşeme aksamı hasarlarının teminat dışı bırakıldığını, talepte bulunan araç üzerinde yapılan işlemlerin, ilgili aksamların değiştirilmesi/onarılması marifetiyle gerçekleştiğinden değer kaybı ödemesinin müvekkili şirket tarafından yapılmayarak talebin reddedildiğini, müvekkilinin başvuruyu süresinde değerlendirerek poliçe sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacı asilin ilk derece mahkemesinde dava açtığı 28.08.2019 tarihinde aynı gün alacağını devrettiğini, alacağın devri söz konusu olması sebebiyle temlik ile birlikte alacaklı sıfatı da devredenden devralana geçtiğini, alacaklı sıfatının değilmesi sebebiyle sözleşmenin aktif süjesinin de değiştiğini, alacağı devralan yerine, alacağı devredenin tazmin davası açmasında aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesi gerektiğini, somut olayda, dava dışı araç malikinin alacağını devrettiğinin ilk derece mahkemesi tarafından tespit edilemediğini, davacı vekili tarafından davaya konu alacağın devri sözleşmesini kötü niyetli olarak ilk derece mahkemesine sunulmadığını, davanın karara çıkmasından ve ilgili kararın icraya konu edilmesinden sonra İzmir 26. İcra Dairesi 2020/5728 Esas sayılı icra dosyasına temlik alacak bilgisi kaydının yapılması için talepte bulunulduğunu, davacı vekilinin işbu davada kötü niyetli olduğunu, davacının alacağını devretmesi sebebiyle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı alacağını devredenin aktif dava ehliyeti bulunduğu gerekçesiyle esas hakkında hüküm tesis etmesinin bozma sebebi olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi raporunu tanzim eden bilirkişi …, “vites kutusu” haricinde İzmir 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/83 D.İş dosyasındaki bilirkişi raporunu büyük oranda kabul ettiğini, ancak davacı tarafın, ne değişik iş dosyasına ne de işbu davaya hasarlı aracın yeterli fotoğraflarını sunmadığını, değişmesi gereken yedek parçaların hasarlı hallerinin yeterince ispat edilemediğini, davaya konu yedek parçaların parça kodları, orijinal/eş değer/çıkma parça olup olmadığının belirtilmediğini ve hatalı değerlendirildiğini, bu yönüyle her iki raporunda zararın ispatı açısından yetersiz kaldığını, D.iş dosyasındaki bilirkişi makine mühendisi …’in, İzmir Bilirkişilik Bölge Kurulu listesinde sigorta konularında sahip olması gereken 64 temel, 64.01 (motorlu araç sigortaları/hasar tespiti) alt uzmanlık alanına sahip olmadığını (22, 47 ve 62 kodlu uzmanlık alanlarına sahiptir), uzmanlıklık alanı dışında hesaplama yaptığını, yaptığı hesaplamayı kabul etmediklerini ve raporun geçersiz olduğunu, yerel mahkeme dosyasında bilirkişi makine mühendisi …’ün İzmir Bilirkişilik Bölge Kurulu listesinde sigorta konularında sahip olması gereken 64 uzmanlık koduna ve 64.01 motorlu araç sigortaları/hasar tespiti alt uzmanlık alanında uzmanlığına sahip olmadığını, bu nedenle maddi yönden yazdığı raporun geçersiz olduğunu, değer kaybı yönünden de 64.02 motorlu araç değer kaybı alt uzmanlık alanında uzmanlığı olmamasına karşın yetkisi dışında rapor yazdığından bu yönüyle de raporu geçersiz olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta oluştuğu iddia olunan hasar ve değer kaybı bedeline ilişkin tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK.nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamından; istinaf aşamasında dosyaya sunulan istinaf dilekçesi ve ekinde bulunan temlikname ile davacı tarafından davaya konu trafik kazasından doğan tazminat alacağının tamamının …’e devir ve temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Hukuki bir işlem (tasarrufi işlem) olan alacağın temliki sonrasında alacak üçüncü kişiye intikal etmektedir. Bu andan itibaren üçüncü kişi, borçlu karşısında alacaklı sıfatını kazanmaktadır. Niteliği itibariyle alacağın temliki, alacaklının tasarruf işlemidir. Temlik, alacağın tamamı için yapılabileceği gibi bir kısmı için de yapılabilir (somut olaydaki gibi). Tam temlikte alacağın aslı ve fer’ileri temlik alana geçmekte olup, alacaklı borç ilişkisinde taraf olmaktan çıkar. Kısmi temlikte ise temlik edilen asıl alacak ve bu oranda fer’ilerinin temlik alana geçmesi söz konusudur. Temlik edilmeyen kısım itibariyle borçlunun temlik eden alacaklıya karşı sorumluluğu devam eder. Temlik alan, temliki ve alacağın varlığını
ispat ederek borçludan talepte bulunur. Temlik ile birlikte temlik alan, alacağın aslı ve fer’ileriyle birlikte alacağa bağlı rüçhan haklarını da iktisap eder. Dolayısıyla temliğe konu alacak itibariyle dava ve takip hakkı da temlik alana geçer. Alacağın temlikinde esasen borç değişmez, sadece onu talep edecek taraf değişmiş olur.
Şu halde, alacağın temliki ile alacaklının yerine yeni bir alacaklının geçeceği kuşkusuz olup mahkemece, alacağın temliki göz önünde tutularak temlik konusu ile davacının aktif husumet ehliyeti konusunda bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere kararının bozulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf itirazlarının KABULÜ ile, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/447 Esas – 2020/61 Karar sayılı kararının HMK 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının reddine,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İSTİNAF AŞAMASINDA; davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek nihai kararda ele alınmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/03/2023