Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2340 E. 2023/560 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2340
KARAR NO : 2023/560

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/06/2018 (Dava) – 11/02/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/719 Esas – 2020/98 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 30/03/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2020 tarihli 2018/719 Esas ve 2020/98 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı … arasında temel bankacılık hizmet sözleşmesi ve ticari kart sözleşmesi uyarınca kredi açıldığını, davacı tarafından çek karnesi tahsis edildiğini, ticari kart sözleşmesinin davalılar tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalandığını ve … nolu kredi mevduat hesabı nedeni ile davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil sorumluluklarının bulunduğunu, borçların ödenmeyip 09/02/2016 tarihinde kat edildiğini, ödenmeyen kredi borçları için tazmin olmamış 18 adet çekin 3 gün içinde iadesi ve 22.500,00 TL’nin depo edilmesi hususunda Beyoğlu 48. Noterliği’nin 23919 yevmiye nolu hesap kat ihtarı ve hesap özeti gönderildiğini, ihtarnameye rağmen çek karnesinin iade edilmeyip gayrinakdi risk alacağının depo edilmediğini ve kredili mevduat hesabı borcuna ilişkin ödeme yapılmadığı, davalı borçlu tarafından keşide edilen çeklerden C1-7868923, C1-7868932, C1-7868933, C1-7868937, C1-7868939, C1-7868940 nolu çeklerin karşılığının bulunmaması nedeni ile çek hamilinin talebi ile banka tarafından ödemekle yükümlü olunan miktarın hamile ödendiğini ve çek hamillerinden ibranameler alındığını, kredili mevduat hesabı ve gayrinakdi riskin tazmini için İzmir 9. İcra Dairesi’nin 2016/4413 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, takibe itirazda bulunularak takibin durduğunu, itirazın dayanaksız olduğunu, bilirkişi incelemesi neticesinde bu hususun ispatlanacağını bildirmiş ve haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Bilahare icra dosyasının sehven yanlış bildirildiği, doğru dosyanın İzmir 28. İcra Dairesi’nin 2016/4413 Esas sayılı dosya olduğu bildirilmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kabulünün mümkün olmadığını, davalıların borcu olmadığından davanın haksız açıldığını, davalılardan …’in kredili mevduat hesabı ile ilgili hiçbir sözleşmede kefilliği ve imzasının olmadığını, davalıların borçlu olmamaları nedeni ile davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, ”…Davanın kabulü ile; İzmir 28. İcra Dairesinin 2016/4413 Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın; … için 22.203,65 TL asıl alacak, 934,67 TL işlemiş faiz, 46,73 TL bsmv olmak üzere toplam 23.185,05 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, asıl alacağın 7.380,00 TL’lik kısmına %52,50 temerrüt faizi ve %5 bsmv, 14.823,65 TL’lik kısmına %30,24 faiz ve %5 bsmv işletilmesine, Davalı … ve … için 14.823,65 TL asıl alacak, 497,48 TL işlemiş faiz, 24,87 TL bsmv olmak üzere toplam 15.346,00 TL için %30,24 faiz, %5 bsmv işletilmesine, itirazın bu şekilde iptali ile takibin devamına, Kabul edilen miktarlara göre asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine….” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkillerinin böyle bir borcu bulunmamakla beraber öncelikle ticari kart sözleşmesi ile kredili mevduat hesabına dair sözleşmelerin ayrı sözleşmeler olduğunu, müvekkillerinden …’in takip ve dava konusu olan kredili mevduat hesabı ile ilgili hiçbir sözleşmede kefilliği de imzası da bulunmadığını, bu nedenle, öncelikle … için bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin açıkça yasaya aykırı olduğunu, … tarafından atılmış olan imzalar muvafakatname adı altında atılmış olan imzalar olup kefilliğinin söz konusu olmadığını, …’in davacı banka ile müşteri ilişkisinin sadece 2010 yılında kullanmış olduğu 430.000,00 TL tutarındaki konut kredisinden kaynaklandığını, davacının icra takibinde iki ayrı alacak kalemi yazdığını ve bu iki kalemde de borçlu olarak müvekkillerinin tamamını gösterdiğini ve borç açıklamasına da tüm borçlar için kredi yazdığını, dava dilekçesinde ise … açısından tüm dosya borcu için takibin devamını istediğini, … ile … açısından ise … nolu kredili mevduat hesabı alacağına ilişkin olarak itirazın iptalini talep ettiğini ancak hiçbir şekilde … ve …’in borç miktarına dair açıklama yapılmadığını, ödeme emrinde bulunan tutarların, hiç bir şekilde ayrım olmadan ve kredi alacağı olarak gösterildiğini oysa ki tamamından borçlu olmadıkları dava dilekçesi ile ikrar edilen … ve …’den ödeme emrinde borcun tamamı talep edilmekte olup bu bile davanın reddi için yeterli bir sebep olmasına rağmen davanın kabulüne karar verildiğini, dahası, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla borçlu firmayı ilgilendiren çek yaprakları için de müvekkillerinden … ve …’in sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, davanın açıklanan sebeplerle reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına, davanın reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; bankacılık işleminden kaynaklanan İİK 67. maddeye göre açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalılar vekilince istinaf edilmiştir.
İzmir 28. İcra Dairesi’nin 2016/4413 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının davacı … A.Ş., borçlusunun bu dava davalıları olduğu, kredili mevduat hesabından kaynaklanan iki adet kredi sözleşmesine dayalı alacak talebinde bulunulduğu, miktarın 22.203,65 TL asıl alacak, 46,73 TL %5 BSMV, 934,67 TL akti faiz olarak toplam 23.185,05 TL alacak için 15/03/2015 tarihinde takip başlatıldığı, takibe süresinde itirazda bulunulduğu ve iş bu davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda; 21/05/2008 tarihli ticaret sicil gazetesinde, “.. … şti.nin şirket kurucusunun … olduğu, şirket idaresinin ilk 10 yıl için dışarıdan müdür olarak …’in seçildiği..”şeklinde ilanın yapıldığı; dava konusu uyuşmazlık konusunda uzman bankacı bilirkişinin düzenlenen bilirkişi raporunun denetime elverişli, hüküm kurmaya yeterli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu; 15/08/2012 tarihinde davalı … ile davacı banka arasında imzalanan ticari işletme kart taahhütnamesinde davalılar … ve …’in kefil olarak toplam 430.000,00 TL lık müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, …’e 15.000,00 TL limitli işletme kartı talep edildiği, davalı …’in iddiaların aksine adı geçen davalının hem kefalet sözleşmesinde hem de eşi olan diğer davalı …’in kefaletine eş muvafakati olarak imza attığı anlaşılmakla, mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalılar vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2020 tarihli 2018/719 Esas ve 2020/98 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 2.632,06-TL istinaf karar harcından peşin alınan toplam 658,01-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.974,05-TL’nin davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına (harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine),
3-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan gider avansından kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/03/2023