Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/2329 E. 2023/573 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/2329
KARAR NO : 2023/573

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2018 (Dava) – 16/06/2020 (Karar)
NUMARASI : 2018/732 Esas – 2020/260 Karar

DAVA : Maddi Tazminat (Trafik Kazası Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ: 05/04/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ: 05/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/2020 tarihli 2018/732 Esas ve 2020/260 Karar sayılı dosyasının incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı aracının maliki olduğunu, 02.04.2018 tarihinde davalı … ‘ın maliki olduğu ve … A.Ş tarafından sigortalanan … plakalı aracın müvekkilinin maliki olduğu araca çarpması neticesinde müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, trafik kazasının davalının virajı alamayarak şerit ihlali yapması neticesinde meydana geldiğini, tarafların tutmuş olduğu kaza tespit tutanağına göre kazanın, davalı … ‘ın asli kusuru neticesinde meydana geldiğini, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin aracında meydana gelen zararın ve ikame araç süresinin tespiti amacı ile İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/70 D.İş sayılı dosyasından bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, buna göre; aracın tamirinin ekonomik olmadığı, hasarlı hali ile değerinin 11.000,00-TL olduğu, aracının güncel piyasa değeri olan 25.000,00-TL’den 11.000,00-TL düşüldükten sonra kalan 14.000,00-TL’nin müvekkilinin zararı olduğu ve emsal bir aracın 20 iş günü içinde temin edilebileceğinin tespit edildiğini, müvekkilinin, aracının kaza yerinden çekilmesi için 354-TL çekici bedeli de ödediğini, buna ilişkin faturanın sunulduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen 14.000,00-TL maddi zarar ile 354,00-TL çekici ücreti olmak üzere toplam 14.354,00-TL’nin sigorta şirketi için dava tarihinden, araç sürücüsü için kaza tarihi olan 02.04.2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkilinin aracını 20 iş günü kullanamaması sebebi ile uğradığı 700-TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 02.04.2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ‘dan tahsiline ve İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/70 D.İş sayılı dosyasında yapılan yargılama giderlerinin davalı … ‘dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, sorumluluk limitinin kaza tarihinde 36.000-TL olduğunu, zorunlu mali sorumluluk sigortalarının kapsamının doğrudan zararları içerdiğini, davacı tarafın talep etmiş olduğu çekici ücreti ve ikame araç bedelinin ise dolaylı zararlardan olup poliçe kapsamı dışında olduğunu, davacının müvekkili şirketin yokluğunda yaptırdığı tespitin delil niteliği olmadığını, davacının hakikaten uğradığı zararı ispat etmek zorunda olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, istenen tazminat meblağının da fahiş olduğunu, davacının müvekkili şirkete başvuru sürecinin sonuçlanmasını beklemeden dava yoluna gittiğini, hasarın nedeni ve miktarının Hazine Müşteşarlığına bağlı bağımsız eksperler tarafından tayin edilmesi gerektiğini, davacı tarafın başvurusu üzerine eksperden alınan rapor doğrultusunda belirlenen hasar tazminatının 8.000,00-TL olduğunu, kuvvetle muhtemel davacı taraf bu meblağı beğenmediğinden dava yoluna gittiğini, gerekli belgelerin eklenmesi sureti ile şirkete müracaat tarihinden önce şirketin temerrüdünün söz konusu olmayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ‘ın davaya süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, ancak sonradan sunduğu beyan dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve bilirkişi raporunun tebliğ edildiğini, seyir halindeyken başının dönmesinden dolayı kendisini kaybettiğini ve şerit ihlalinden dolayı oluşan maddi hasar bedeli ve diğer bedellerin kendisinden istendiğini, kasıtlı bir olay olmadığını, başının dönmesinden dolayı zararın oluştuğunu, bilirkişice yapılan tespite itirazda bulunduğunu beyanla, kazada oluşan maddi hasarın kendi sigorta şirketinden karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI:
Mahkemece, “…Davaya konu, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin teminat başlangıç tarihi ile düzenleme tarihinin 01.06.2015 tarihinden sonra olması nedeniyle davaya konu tazminat taleplerinin hesaplanmasında 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve eklerinin esas alındığı, tüm yasal düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; davalı sürücü malik … ‘ın sevk ve idaresindeki diğer davalı … A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı araç ile davacının maliki olduğu … plakalı araçla çarpışması ile meydana gelen kazada hükme esas alınan keşif sonrası düzenlenen bilirkişi heyet raporunda açıklanan gerekçelerle davalı sürücü … ‘ın kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davacı aracında hasar işçilik ve KDV toplamı 20.964,61 TL’lik hasar meydana geldiği, ancak aracın kaza tarihi itibariyle kazasız serbest piyasa 2. el rayiç emsal bedelinin ortalama 25.000,00 TL olması nedeniyle aracın tamirinin teorik olarak ekonomik olmadığı, aracın pert olduğu, otomobilin hasarlı hali ile pert – total (sovtaj) değerinin 10.750,00 TL olduğu, toplam hasar miktarının 25.000,00-TL – 10.750,00-TL = 14.250,00 TL olduğunun belirlendiği,dosya içerisine sunulan 354,00 TL çekici ücretinin kadri maruf olduğu, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan hasar zararlardan poliçe dahilinde sorumlu olduğu, kazanın poliçe süresi içerisinde gerçekleştiği, zarar miktarının poliçe limiti dahilinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında doğan zararlardan sorumlu olduğu, dosya içerisine sunulan 354,00 TL çekici ücretinin kadri maruf olduğu hasar zararı ve çekici ücretinden davalı sigorta şirketinin, davalı sürücü- malikin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacının aracının onarımının maksimum 12 gün süre içerisinde tamamlanabileceği ve bu süre içerisinde talep edebileceği ikame araç bedelinin 708,00 TL olduğu bu miktardan davalı sürücü malikin sorumlu olduğu bu bedelin davalı sigorta şirketinden talep edilmediği, bilirkişi tarafından belirlenen hasar ve ikame araç bedelinin daha yüksek bir miktarda olmasına rağmen dava dilekçesinde istenilen miktarlarla yani taleple bağlı kalındığı, davalı malik sürücünün kaza tarihi olan 02.04.2018 tarihinden sigorta şirketinin ise taleple bağlı kalınarak dava tarihi olan 22.06.2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle sorumlu olduğu anlaşılmakla; DAVANIN KABULÜ İLE; 14.000,00 TL hasara ilişkin maddi tazminat ile 354,00 TL çekici ücreti olmak üzere toplam 14.354,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 22/06/2018 tarihinden, davalı … ‘ dan kaza tarihi olan 02/04/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 700,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihi olan 02/04/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalı … ‘ dan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/70 D.iş dosyasında sarf ettiği yargılama giderlerinin davalı … ‘ dan tahsili hususunun yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İTİRAZLARI:
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından, “….Kabul anlamına gelmemek şartıyla hurda tescil belgesinin sunulması şartı ile tazminatın ödenmesi şartı koyulmadan müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu, mahkeme tarafından aracın pert olarak işlem görmesine karar verildiğini, hurda teslim belgesinin sunulmaması halinde bunun davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2017/5143E.- 2018/4357K.), kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirket aleyhine çekici bedeline hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, zorunlu mali sorumluluk sigortalarının kapsamının hasar tazminatlarını yani doğrudan zararları içerdiğini, çekici ücreti bedelinin ise dolaylı zararlardan olduğunu, dolaylı zararların poliçe kapsamı dışında olduğunu, hesaplamaya esas alınan bilirkişi tarafından düzenlenen kusur raporunun geçerli olmayıp Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınarak hasar ile kusurun birbiriyle bağlantılı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, olayın oluş şekline ilişkin anlatımların dışında bir rapor alınmadığını, dolayısıyla konusunda uzman bilirkişilerden yeniden rapor alınması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, bozmayı gerektireceğini, bilirkişi raporunda belirlenen hasar tazminat tutarlarının fahiş olduğunu, tarafsız eksper tarafından yeni rapor alınmasını, zarar hesabının ancak Başbakanlık Hazine Müşteşarlığına kayıtlı eksper tarafından yapılması gerektiğini…” beyanla, mahkeme kararı istinaf kanun yoluna getirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araç hasar bedeli, çekici ücreti ve ikame araç bedeli tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
1-Davalı sigorta şirketi vekilinin kusura yönelik istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde; taraflar arasında tutulan kaza tespit tutanağında davalı sürücü … ‘ın virajı alamayıp karşı şeride geçtiğini ikrar etmiş olduğu, işbu davadaki beyan dilekçesinde de kaza anında başı döndüğünden kasıtlı olmayarak kazaya neden olduğunu beyan etmiş olduğu, mahkemece alınan kusur raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu gibi, dosya kapsamı ile de uyumlu olduğu anlaşılmakla, bu yöndeki istinaf itirazının reddi gerekmiştir.
2-Hasar hesaplamasında aracın tamirinin ekonomik olmaması (pert) nedeniyle, piyasa araştırmalarına göre aracın kaza öncesi rayiç 2.el değeri ile kazadan sonraki sovdaj değeri arasındaki farka göre tazminatın belirlendiği görülmekle, sovtaj bedeli ödenecek tazminattan düşüldüğünden, davalı sigorta şirketi vekilinin aracın hurda tescil belgesinin ibrazının zorunlu olduğuna yönelik itirazı da yerinde görülmemiştir.
3-Yine, dosya kapsamında alınıp hükme de esas olan hasar tazminat raporunun uzman bilirkişi tarafından düzenlenmiş olup, tespit raporuna, kazanın oluşumuna ve dosya kapsamına uygun olduğu, davalı sigorta şirketince alınan eksper raporunda ise KDV’siz, iskontolu ve orjinal olmayan parçalarla onarıma dair hesap yapılmış olup, bu şekildeki bir raporun esas alınamayacağı gibi mahkemece alınan rapor ile çelişki oluşturduğunun da söylenemeyeceği açık olmakla, mahkemece, gerekli piyasa araştırmalarına dayalı, denetime açık bilirkişi raporuna göre zararın belirlenmiş olmasında da usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
4-Çekici ücretinin (354-TL-faturalı) ZMM sigortacısından talep edilemeyeceğine dair istinaf itirazı bakımından yapılan değerlendirmede; çekici ücretine ilişkin zarar dolaylı zarar olmayıp, doğrudan zararlardan olduğundan, bu husustaki istinaf itirazının da reddi gerekmiştir (Bu yönde bknz. Yargıtay (kapatılan) 17.HD 2013/3317 E.-2013/7594 K., Yargıtay 4. HD 2021/15202 E.- 2021/9754 K).
Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davalı … vekilinin İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/732 Esas – 2020/260 Karar sayılı kararına yönelik istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İSTİNAF AŞAMASINDA; alınması gereken 980,52-TL istinaf karar harcından peşin alınan 258,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 722,52-TL’nin davalı … AŞ.’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı … AŞ. tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde varsa taraflarca yatırılan avansdan kalan bakiyenin yerel mahkemece hesaplanarak ilgili olduğu tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç, teminat ve avans iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/04/2023